Estetik uzaklık

Bediüzzaman bütün hayatında estetik uzaklık duruşunu uygulamış, neye ne kadar yakın neye ne kadar uzak duracağını çok iyiden öte bir iyi ile ortaya koymuş. Bu büyük bir deha özelliği mi yoksa ayarlamayı iyi yapmak mı? Mesela siyasilere çok uzak durmuş hiçbir zaman el etek öpmemiş, etrafında siyasi hesaplarla durmak isteyenlere bile yaklaşmamış. En yakın olduğu Allah ve Resulü ve kitabı Mübin. 

Namık Kemal;
"Sana senden gelir bir işte dad lazımsa
Ümidin kes zaferden gayrdan imdad lazımsa" der.

İşte Bediüzzaman o fersude beden ve fersude elbise içinde herkesi etkilemiş ve etkilemeye devam ediyor.

Estetik uzaklık geometrik ve matematik bir kural. Herşey estetik uzaklık sayesinde güzel ve çirkin. İnsan bedenindeki bütün uzuvların arasında estetik uzaklıklar, mesafe ilkesi var. O mesafeler bozulsa insan çirkin olur. Allah bir heykeltraş atölyesi olan ana rahminde ne harika varlıklar inşa etmiş, ilim bulur ama uygulamak Allah’a has.

Ahmet Altan, bir romancı ve yazar. Hacca gittiğimde İstanbul’a döndüm, kendisinden randevu  istedim, kabul etti. Gittim evine. İsyan Günlerinde Aşk romanı ile ilgili bir kitabımda bölüm vardı. Ona romanı ile ilgili sorular sordum, roman terminolojisine hakim olmama hayran oldu ve bana “Senin kadar bu terminolojiye hakim birini görmedim” dedi. Konuştuk, sonra onları yayınladım.

Yazar ve mezar birbirine yakın şeyler. Namık Kemal estetik uzaklıktan uzak bir insan “merd olan ferd kalmaktan korkmaz“ kaidesince hep yalnız yaşamış. Kendisine rüşvet teklif edilmiş. Ebuzziya ona "Namık Kemal gel bu parayı kabul et, bir hayır kurumuna ver, bak kabul etmezsen seni sürgün ederler, gazeteni kapatırlar" demiş. O da “Ben o adamları memnun etmem, sevindirmem” cevabını vermiş. Gereken yapılır gazete kapatılır ve sürgün edilir. Aynı Şey Necip Fazıl‘a da yapılmış o da kabul etmemiş, parasız yaşamış bir adam ama seccadesinden başka şefkat görmemiş. Olsun. Menfaat düşkünlüğü dağları bir anda çukura çevirir, işte öyle birşeydir menfaat.

Nazlı Ilıcak hapisten çıktı, hayatı boyunca hakkı savunmuş, garip bir maya ile hiç eğilmemiş, Naci gibi mi değil mi?

Hak perestim arzı ihlas eylediğim dergah bir
Bir nefes tevhidden ayrılmadım Allah bir.

Hele bir başörtülüyü o garabet devirde savunması harika ötesi bir hakperestlik örneği. Menderes’i savunması onlarla ilgili Yassıada isimli eserlerini yazması  o kadar çok özelliği var ki, yeterince çekti. Siyasetine, son yaptıklarına karışmam ama o estetik uzaklığı kaybetti nerede duracağını bilemedi. Halbuki yazar olaya belli bir yerden bakmalı fazla  girerse yazarlık elden gider. Başkaları adına hesap yapan bir duruma geldi, bu yazarlığa aykırı bir şey. 

Thomas Man, Hitler‘i eleştirir. Yazdığı Akıl Tutulması yazısı ile "hemen kaç buradan" denir, kaçar, yıllar sonra ülkesine döner. En önemli eserini yarı yanmış halde Amerika'ya gönderirler, olsun. Kavağın meyvesi yoktur ama bütün ağaçlara tepeden bakar.

Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak geri döndüler, estetik uzaklık ile yazmalı değil mi? Ilıcak yine ılık ılık konuşmalı ama yapamaz. 

Haydi iyi günlere.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum