Entel insan ve Müslüman

•Var mısınız bugün sizinle çok-çok önemli bir konuda, çok ilginç bir test yapmaya? Bundan çok keyif ve ibret alacağınızdan eminim…

Herhangi bir sebeple, ıssız bir adaya düştüğünüzü farz ediniz.
Çaresizlikler içinde kıvranırken, kendinize bir barınak buldunuz.
Aç-susuz halde bir süre istirahat ettikten sonra, barınağın kapısından çıktığınızda bir de baktınız ki, sizin görebileceğiniz bir yere bir ekmek, biraz su ile ve miktar yiyecek bırakılmış! Bu haldeyken, şu önemli birkaç soruya cevap verir misiniz? (Şıklardan birini işaretleyiniz.)

Bu ilginç manzara karşısında ne düşünürsünüz ve nasıl davranırsınız?...
a.)Bırakılanları afiyetle yerim, içerim, sonra da içeri girer istirahat ederim.
b.)Önce bırakılanların kalitesini, bayat olup olmadığını, son kullanma tarihini ve gıda değeri ile terkibini tahkik eder sonra yerim.
c.)Önce bu bırakılanların kim tarafından bırakıldığını düşünürüm. Sonra benim burada olduğumu bilen merhametli birinin beni takip ettiğini, ihtiyaçlarımı ve aczimi bildiğini, bana yardım etmek istediğini düşünürüm. Kontrol eder, sonra yerim…

Bu minval üzere; günler, aylar ve hattâ yıllar geçmiş olsa ve bu bırakılanlara tüm mevsimlik ihtiyaçların da eklendiğini görsen, ne düşünür ve nasıl davranırsınız?...
a.)Bırakılanları yemeye, giymeye ve kullanmaya devam ederim ve ‘ekmek elden su gölden’ misali, keyif ile hayatımı sürdürürüm.
b.)Bırakılanları yerim, içerim ve her birinin fiziksel yapısını, kalitelerini inceleyerek her biri için ayrı-ayrı ihtisas yaparım. Onları daha verimli hale getirmek için araştırmalar ve çalışmalar yaparım. Bunlar kesilirse ne yapacağımı planlarım.
c.)Bırakılanları her yiyişimde, içişimde ve kullanışımda, fiziki tahkikatın yanında bunları kimin bıraktığını, niçin bıraktığını ve kendisini niçin gizli tuttuğunu düşünürüm. Ve o zâta karşı minnettarlığım her geçen gün daha da artar. Onu bir an evvel tanıyarak, minnet borcumu ödemek ve şükranlarımı bildirme arzusuyla dolarım. Bu konuda araştırmalar yapmaya da, zevkle devam ederim…

Son ve daha da önemli bir soru:
Bu cömertçe ikramlar devam ederken, o civarda ciddi ve güvenilir birisiyle karşılaştınız. O güvenilir kişi, bütün bu esrarengiz durumun sebeplerini bildiğini, o cömert ve merhametli zâtı tanıdığını ve onunla görüştüğünü size söyledi.
Bu durumda neler düşünür ve nasıl davranırsınız?
a.)Bunları kafama takmam. Bütün ihtiyaçlarımın beleş olarak karşılanmanın keyfini sürerim. Yerim, içerim, gezerim-tozarım ve hayatın tadını çıkarırım.
b.)Kendi aklıma güvenirim, başkalarına inanmam. Her türlü avantajdan en iyi bir şekilde faydalanmak için teknikler geliştiririm. Bu stokların bana daha kaç yıl yetebileceğinin hesabını yaparım. Kalitelerinin arttırılması için çalışmalar yaparım. Mevcut şartlar dışındaki bilgilere kafayı takmam, yaşamaya bakarım…
c.)Öncelikle bu güvenilir kişiyi bulduğum için çok-çok sevinirim. Sürekli onun yakınında olmaya ve şu esrarengiz olayları sorup öğrenmeye başlarım. Benim için yapılan ikramların sahibini, bu cömertçe davranışın sebebini öğrenirim. Bu zatın nelerden hoşlandığını ve nelerden hoşlanmadığını sorarım. Bütün ikramlara karşı, biriken minnet borçlarımı nasıl ödeyebileceğimi öğrenirim ve hemen uygulamaya başlarım. Bundan çok zevk alırım, huzur ve mutluluk duyarım ve ferahlarım…

Evet, saygıdeğer dostlarım.
Bu üç şık cevaplardan birincisi: (a.) (Bu şık hiç işaretlenmemiştir, çünkü.) Hayvanca bir davranış biçimidir. “Belhüm, edallü…” ayetine göre, daha da aşağı bir davranıştır. (7. Sûre, 179.Âyet.)
İkincisi: (b.) Gündeminde Allah c.c. olmayan, her faaliyetin kendi kendine olduğunu zanneden, entel ve kendi aklına güvenerek hareket eden kişilerin davranışıdır.
Üçüncüsü ise; (c.) bir taburenin bile kendi kendine oluşmayacağının ve var olan iki taburenin bile kendi kendine üst üste çıkamayacağının idrakinde ve farkında olan.
Şu muazzam Kâinatın ve akıl almaz intizamın, hattâ tek bir atomun bile tesadüfen olamayacağını bilen. Ve de O cömert ve merhametli Zât’a c.c. minnettarlığını idrak eden, akıllı insan ve inanan Müslüman kimsenin davranış biçimidir…
Öyle yâ; bizler de (yukarıdaki teşbihte olduğu gibi) herhangi bir sebeple şu dünya hayatında kendimizi bulduğumuzda (yani insanlık âleminin ilk çağlarında veya akıl baliğ olduğumuzda) bütün her şeyi etrafımızda hazır bulduk.
Yeme-içme gibi ihtiyaçlarımız önceden hazırlanmış, bitki ve ağaç dallarına asılmıştı. Üstelik de sadece yetecek kadar değil, cömertçe ve binlerce çeşitleriyle…
Çeşmeler, çaylar, ırmaklar, göller uygun yerlere yerleştirilmiş. Dağlara ve yerin altına yakacaklarımız (kömür, petrol, doğalgaz vs.) depolanmış. Teneffüsümüz için oksijen oranı (bitkiler ve canlılar arasında) otomatiğe bağlanmış. Diğer ikramları ve nimetleri de siz düşünün…

•Bu esrarengiz gelişmelerin sırrını çözmekte zorlanmayalım, meraktan kurtulalım ve minnettarlıklarımızı ateşe, güneşe, benzeti putlara, sebeplere veya patronlara yönlendirmeyelim diye, insanların en seçkinlerini yani Peygamberleri gönderilmiş.
Son Peygamber Hz. Muhammed (SAV.)den sonra, ona bildirilen ve kıyamete kadar geçerli hükümlerin, asırlara göre açıklanması için İmamlar, âlimler ve Bediüzzaman’lar görevlendirilmiş.
•Bütün bunlara rağmen insanoğlu, yukarıdaki şıklardan hangisine göre hareket ettiğine bir baksın...
Eğer a. şıkkına göre hareket ediyor ise EYVAHLAR OLSUN… Sûre 7., Ayet 179.: Cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennemlik kıldık. Çünkü onların kalpleri vardır. Onunla anlayış göstermezler. Gözleri vardır, onunla görmezler, kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta hayvanlardan da aşağıdırlar. İşte onlar gafillerin tâ kendileridir.
Eğer b. şıkkına göre düşünüyor ise aklını başına alsın ve bütün bu faaliyetlerin boşu boşuna tanzim edilmediğinin farkına varsın. Mülkün gerçek sahibini bulsun…
Kör ile gören bir olmaz. İnanıp erdemli davrananlarla kötülük işleyenler de bir olmaz.

•Eğer c. şıkkına göre hareket ediyor ise ne mutlu o kimseye ki, Rabbi ondan razı ve o da Rabbinden razı olarak Cennet bahçelerine girsin…
(Necm Sûresi: 27-30. Âyetler.: Ey gönül huzuruna ermiş ruh ve nefis! Sen Rabbinden razı, O da senden razı olarak dön Rabbine! Sen de katıl has kullarımın içine ve gir cennetime!...)

Moral Haber

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.