Nimetullah AKAY

Nimetullah AKAY

En Zararlı Düşman

Nefsinizi temize çıkarmayın” emr-i İlâhîsine rağmen, ne yazık ki her zaman nefsimizi temize çıkarmak için büyük çaba göstermekteyiz. Sanırız ki dünyanın en iyi, en temiz insanı biziz. Kusurlarımızı, hatalarımızı bize hatırlatan ikâz edicilere karşı kendimizi avukat gibi savunmaya çalışırız. Her insanın kusurlu olabileceği gerçeğini kendimiz için kabul etmeyiz. Kendi kusurunu görmeyenlerin o kusurlardan kurtulamayacağı gerçeği zaten bize yabancı olmaya başlamaktadır.

Kendi kendimizi kandırmayalım, sayılmayacak kadar çok kusurlarımız vardır. Günahlar kalbimizi gitgide karartmaktadır. Bu gaflet uykusundan uyanıp kendimize gelmediğimiz ve Rabbimize yönelip emirlerini yerine getirmediğimiz takdirde, ne yazık ki karanlıklara doğru gittiğimizin farkına varamayız. Bu durumda artık nefsin ve şeytanın oyuncağı durumuna gelmiş olacağız…

Hayatımızdaki ayarı ve düzeni, nefis ve şeytanların aldatmalarıyla kaybedince artık gerçeklerle değil yanlışlarla yaşamak zorunda kalırız. Bundan sonra aslında değersiz olan birçok şeye gereğinden fazla kıymet vermeye başlarız. Buna karşılık da, ehemmiyet vermemiz gereken manevî değerlerimize ilgisiz kalırız. Kendi elimizle hayatımızın seyrini yanlış yönlere çevirmekte beis görmeyiz. Bu durumlar bizleri bu geçici dünya hayatında hatadan hataya sürüklemekte, daha dünyada iken cehennem hayatı yaşatmaktadır.

Hz. Yusuf (as) gibi bir peygamber bile neredeyse nefsin tuzağına düşecekti. Ancak Rabb-i Rahim onun imdadına yetişmiş ve genç Yusuf’u Züleyha’nın tuzağından kurtarmıştır. Hz. Yusuf’un, mealen “Muhakkak ki nefis kötülüğü emreder. Ancak Rabbim merhamet ederse o zaman kurtuluruz. ” Dediğini Rabbimiz bize Kur’an-ı Azimüşşan’da bildiriyor. Burada bize büyük bir gerçek hatırlatılmakta, nefis konusunda yanılgıya düşmememiz için bir ders verilmektedir.

Şeytanın içimizdeki temsilcisi olan ve hatta şeytanın şeytanlaşmasına sebep olan nefsin dünya imtihanı açısındaki önemini bilmezsek nefsimiz bizi vartadan vartaya sürükleyecektir. İnsanlığın medar-ı iftiharı Peygamberimiz (asm), nefisle yapılan mücadelenin mü’min için en büyük cihad olduğunu ifade buyurmuşlardır. Ama bu Muhammedî ikâzı ne kadar anlayabilmişiz? Kaç kişimiz gerçekten nefisle mücadelede başarılı olabilmektedir?

Geliniz, gözlerimizi ve kulaklarımızı, bu müthiş dünya imtihanını kazanmada bize bir fayda sağlamayan hadiselere kapayalım. Bir nefis muhasebesiyle kendi dünyamıza dönüp, burada biriken pislikleri temizlemeye çalışalım. Zira bizim dünyayı kurtaracak gücümüz bulunmamaktadır. Ama samimiyetle nefsimizle mücadeleye yönelirsek, bunu bizden isteyen Rabbimizin yardımıyla nefsimizi susturabilir ve mânevîyat âlemlerinin huzurlu iklimlerine kanat açabiliriz.

Başkalarının kusurlarını aramaktan vazgeçip, kalb, ruh ve aklımızı esir alan kusurlarımızı, hatalarımızı temizleme faaliyetine, ecel yakamıza yapışmadan başlayalım. Nefis ve şeytanlar bizleri doğrulardan, güzelliklerden, arınmalardan ayırmak için her zaman bizimle uğraşmaya devam edeceklerdir.

Dünya ve ebedî ahiret hayatımızı mahv etmek için bize zehirli ballar takdim eden, bize tuzaklar kuran bu düşmanlarımızdan kurtulmak için samimi ve ihlâslı bir yakarışla her zaman Rabbimize yalvarmak zorundayız. Aksi takdirde sinsi düşmanlar olan nefis ve şeytanın esaretinden kurtulmamız mümkün olmayacaktır.

Unutmayalım ki, hepimiz tehlikedeyiz. Çoğu zaman nefsin bizi yönlendirdiğinin farkında olamıyoruz. Böyle olunca da yanlışlarımızı doğru olarak görüyor ve kendimizi savunmada sınır tanımıyoruz. Böylece ihlâstan gittikçe uzaklaşıyor, Allah’ın rızasını kazanmada sınıfta kalıyoruz. Hakikaten kazanılması zor bir imtihanla karşı karşıyayız.

Rahman ve Rahim olan Rabbimiz, bu imtihanı kazanmamız için bizlere doğruları görme basiretini ve bu doğruları hayatımıza geçirme muvaffakiyetini nasip etsin, bizleri, en büyük düşmanımız olan nefsimizin ve şeytanların şerrinden muhafaza etsin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.