En güzel isimler Allah’ındır! Öyleyse O’na onlarla duâ edin

En güzel isimler Allah’ındır! Öyleyse O’na onlarla duâ edin

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), A'raf Sûresi 179-181. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

179-Celâlim hakkı için, cinlerden ve insanlardan birçoğunu (kendi irâdeleriyle hak edecekleri üzere) Cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, (ancak kendi küfürleri sebebiyle artık) onlarla (hakkı zevk edip) anlamazlar; onların gözleri vardır (ama) onlarla (Allah’ın delîllerini) görmezler; onların kulakları da vardır, (ama) onlarla (İlâhî nasîhatleri) işitmezler! İşte onlar hayvanlar gibidir; hattâ daha da aşağıdırlar. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir.

180-Esmâü’l-Hüsnâ (en güzel isimler) ise Allah’ındır! Öyleyse O’na onlarla duâ edin;(*) ve O’nun isimleri hakkında haktan (meyledip) sapanları bırakın! (Onlar,) yakında yapmakta olduklarının karşılığını göreceklerdir.

181-Yarattıklarımızdan bir ümmet de vardır ki, (insanlara) hak ile doğru yolu gösterirler ve onunla adâleti tatbîk ederler.

(*) “Bir adam hem hoca, hem zâbit (kumandan), hem adliye kâtibi, hem mülkiye müfettişi olsa, onun herbir dâirede birer nisbeti, birer vazîfesi, birer hizmeti, birer maâşı, birer mes’ûliyeti, birer terakkıyâtı (ilerlemesi) ve muvaffakiyetsizliğine (başarısızlığına) sebeb birer düşman ve rakībleri oluyor. Ve pâdişâha karşı çok ünvanlarla görünüyor ve görür. Ve çok lisanlarla ondan meded (yardım) ister. Ve âmirinin çok ünvanlarına mürâcaat eder. Ve düşmanların şerrinden kurtulmak için, muâvenetini (yardımını) çok sûretlerle taleb eder. Öyle de, çok esmâya (isimlere) mazhar ve çok vazîfelerle mükellef ve çok düşmanlara mübtelâ (karşı karşıya) olan insan, münâcâtında (duâsında), istiâzesinde (Allah’a sığınırken) çok isimleri zikreder. Nasıl ki nev‘-i insanın medâr-ı fahrı (övünç kaynağı) ve elhak en hakīkī insan-ı kâmil olan Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, Cevşenü’l-Kebîr nâmındaki münâcâtında bin bir ismiyle duâ ediyor; ateşten istiâze ediyor.” (Sözler, 24. Söz, 123)