Elmas ve altın ile Allah'ın 'tek' oluşunu ispat etti

Elmas ve altın ile Allah'ın 'tek' oluşunu ispat etti

Durham Üniversitesinden Prof. Colin Turner

Risale Haber-Haber Merkezi

Durham Üniversitesinin Müslüman öğretim üyesi Prof. Colin Turner, "Saflık ve benzersizlik" kavramlarını anlattığı paylaşımında elmas ve altın örneğiyle Cenab-ı Hakk'ın tekliğini, ortağının olmadığını anlattı.

Colin Turner'un İngilizce yaptığı paylaşımı Muhammed Şeviker Türkçe'ye çevirdi:

Saflık ve benzersizlik üzerine

İnsanların Yaradan’a, O’nun isim ve sıfatları kendilerini cezbettiğinden dolayı, bilmeden ibadet ettikleri sıklıkla söylenir. Mesela, insanların güzellik takıntısı, güzel şeylere karşı duyduğumuz sempatinin bir örneğidir. Ve eşyadaki güzellik, O’nun güzelliğinin tecellisinin yansımasının soluk bir gölgesinden başka bir şey değildir.

İnsan zihin ve kalbini cezbeden diğer iki nitelik saflık ve eşsizlik, benzersizliktir ve bu mükemmelliklerin, belli bir derecede çekici gelmediği kimseyi düşünemiyorum.

İnsanlar safi, diğer şeylerle karışık veya alaşımlı olmayan nesnelere yüksek fiyatlar öderler. Mesela 24 ayar altının, yüzde 100 altın; diğer metallerden tamamen arınmış, dolayısıyla ‘saf’ olması beklenir. 18 ayarlık altının 18 parçası altın, geri kalan 6’sı da bakır gibi diğer bir metalden müteşekkildir.

İnsanlar saf altına, saf bala ve diğer maddelerle karışmamış ya da saflığı bozulmamış diğer pek çok eşyaya yüksek fiyatlar ödemeye hazırdır. Katışıksızlık veya saflık bütün insanların sevdiği bir şeydir. Ve ruhun saflığı her şeyden daha fazla değer verilen bir katışıksızlıktır.

Benzer şekilde, insanlar nadir olan bir eşyaya bol bulunan bir eşyadan daha yüksek fiyat biçerler. 
Mesela elmaslar sıradan kaya ve taşlardan daha değerlidir zira sıradan kayalar bol iken onlar nispeten nadirdir. Ve dünyada başka bir şeye kesinlikle benzemeyen bir şey varsa, onun benzersiz olduğu söylenir. İnsanlar eşsizliği, benzersizliği severler ve dünyada yalnızca X, Y veya Z’nin sahibi olduklarını söyleyebilmek için sıklıkla büyük paralar öderler.

İnsanların saflık ve benzersizliği sevmeleri, yalnızca bir tek Yaratan’ın var olduğu ve bileşik bir varlık olmadığı ve akranlar, eşler veya yardımcıları bulunma lekelerinden uzak; münezzeh olması hasebiyle ‘saf’ olduğu gerçeğini yansıtır.

O saf, yalın ve eşsizdir; saflık, yalınlık ve benzersizlik, O’nun yaratılmış kulları olan bizleri, fıtraten ve anlaşılabileceği üzere, cezbediyor. 

***

It is often said that people worship the Creator without knowing it, because they are attracted to His names and attributes. Humankind’s obsession with beauty, for instance, is an example of the innate attraction that we feel towards beautiful things. And the beauty in things is nothing more than a pale shadow of the reflection of the manifestation of His beauty.

Two other qualities which attract the human mind and heart are purity and uniqueness, and I can think of no-one for whom these perfections are not appealing on some level. People pay high prices for things that are pure – things which are not mixed or alloyed with other things. 24 karat gold, for example, is supposedly gold that is 100% gold, free from other metals and thus ‘pure’. 18 karat gold is gold that is 18 parts gold and 6 parts some other metal, such as copper. People are ready to pay high prices for pure gold, for pure honey, and for many other items which have not been mixed or adulterated with other substances. Purity, or fineness, is something that all human beings love. And purity of spirit is the most prized purity of all.

Similarly, human beings put a higher value on an item that is scarce than they do on an item which is abundant. Diamonds, for example, are more valuable than ordinary rocks and stones because they are relatively scarce, while ordinary rocks are abundant. And if there is something in the world which is absolutely unlike anything else, it is said to be unique. Human beings love uniqueness, and often pay great amounts of money to be able to say that they are the owner of the only X, Y or Z in the world.

Human love of purity and uniqueness reflects the fact that there is only one Creator, and that the Creator is ‘pure’ in the sense that He is not a compound being and that He is not tainted by having peers, partners or helpers. He is pure, simple and unique, and we as His created servants are innately and understandably attracted to purity, simplicity and uniqueness.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum