Dünyada 40 bin aileye kurbanla ulaşacağız

Dünyada 40 bin aileye kurbanla ulaşacağız

ÇARE Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmed Südlü dernek çalışmalarını Risale Haber’e anlattı…

Röportaj: Ahmet Bilgi-Risale Haber

 

Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmed Südlü dernek çalışmalarını Risale Haber’e anlattı…

 

KIRKTAN FAZLA ÜLKEDE KARDEŞLERLE YARDIMLAŞMA KONUSUNDA FAALİYETLERİMİZ VAR

 

ÇARE Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği ne zaman ve ne amaçla kuruldu?
 
Bildiğiniz gibi, Anadolu insanı himmet ve hamiyetiyle, dünyanın dört-bir tarafındaki muhtaç insanlara el uzatmak konusunda, çok hassas davranıyor. Son yıllarda Türkiye'de sivil toplum kuruluşları bu konuda çok ciddi gayretler sergiliyorlar. Bizler, dünyanın kırktan fazla ülkesindeki kardeşlerle yıllardır bu yardımlaşma konusunda faaliyetlerimiz var.

 

Mesela ben, 2000 senesinin başından beri yıllarca Fas'ta ve Suriye'de bulundum. Manevi ve nurani hizmetlerimizin yanında, bulunduğumuz toplumda şeairin ihyası, sünnet-i seniyenin ilanı gibi maddi vechesi de olan pek çok hizmetleri de ifa etmeye çalışıyoruz. Ancak bu hizmetler, belli bir hizmet ekolüne ait hususi şeyler değildi. Dolayısıyla umumu ilgilendiren konularda, tüm ehl-i imanı bilgilendirmek ve sahiplendirmek amacıyla biz bu derneği kurduk. Beş-altı genç arkadaşla yola çıktık. Ağustos ayından beri İstanbul'da Büyük Çamlıca'daki merkezimizde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

 

 

SADECE DÜNYEVİ HAYATLARI DEĞİL, İKİ CİHAN SAADETLERİNE HİZMET EDELİM


ÇARE'yi, aynı amaç doğrultusunda çalışan diğer sivil toplum kuruluşlarından ayıran en temel özellik nedir?
 
Yardımlaşma teması üzerine çalışan bütün STK'ları takdir ve tebrik ederek izliyoruz. Bu faaliyetler, asla küçümsenemez. Ancak biz ÇARE olarak öncelikle şunu temel prensip olarak kabul etmişiz: "Muhtaç insanların sadece dünyevi hayatları için değil, iki cihan saadetlerine hizmet edelim." 

 
Malumunuz, ülkemiz dahil, yerküre üzerinde evsiz-barksız, aç-susuz, muhtaç-fakir milyarlarca insan var. Bu insanlara ulaşıp maddi yardımları ellerine veriyoruz ama verdikten sonra ise, sırtımızı dönüp gitmiyoruz. Biz bu ailelerle, sene boyu irtibatta kalıyoruz. Kimi yerde kitap okutuyoruz. Kimi yerde evlerine derslere ve sohbetlere gidiyoruz. Kimi yerde evdeki gençleri okuma kamplarına alıyoruz. Burada maksat, o aileye maddi destek verirken, ebedi hayatlarına katkıda bulunmak, ahiret saadetlerine vesile olmaya çalışmaktır.
 
Bu konuda, fedakarlığı ile sembol olmuş Anadolu insanına çok büyük görev düşüyor. Daha ötesi, İlahi bir el, adeta yetmişiki millet arasından bu vazifeyi Anadolu insanına vermiş sanki.
 

BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİNİN MEŞHUR TESPİTİ VARDIR YA


Neden Anadolu insanına böyle bir misyon biçiyorsunuz?
 
Şunu çok iyi bilmeliyiz ki, biz şu an Anadolu insanı olarak, yerküre üzerindeki altı milyar insandan daha yüksek seviyede bir hayat yaşıyoruz. Evlerimiz, eşyalarımız, arabalarımız, kıyafetlerimiz, kullandığımız teknoloji, kısacası bilumum hayat standardımız, -mübalağa değil- altı milyar insandan daha üstün. Biz suyun içindeki balıklar gibi olduğumuz için bunu tam sezemiyoruz. Türkiye'den dünya ülkelerine çıkınca, yüz milyonlarca fakir ve muhtaç kitleleri görünce, ister-istemez "bir şükür tenbeli" olduğumuzu idrak ediyoruz. En azından ben şahsım olarak bunu yürekten itiraf ediyorum.
 
Hani Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin meşhur tespiti vardır ya, "Nimet şükür görmezse kaçar.." Aynı bunun gibi, eğer biz de, şu an elimizdeki bu nimetlerin kaçmasını istemiyorsak, bu nimetlerin kadr u kıymetini bilerek, çevremizle, etrafımızla, muhtaçlarla paylaşmamız lazım. Hele ki, Türkiye olarak elimizde bir de Risale-i Nur gibi muazzam bir manevi sermaye var iken. Kısacası; hem maddi hem manevi külli nimetlere mazhar olmuş bir toplumuz. Bundan dolayı da, insaniyete karşı maddi-manevi sorumluluklarımız çok büyük.

 

 

SAHİP ÇIKTIĞIMIZ PEK ÇOK GAYR-I MÜSLİM DE VAR


ÇARE hangi ülkelerde faaliyet yapıyor?

Fas'tan Pakistan'a, Endonezya'dan Bosna-Hersek'e, Dağıstan'dan Fildişi Sahilleri'ne kadar İslam Alemi'nin dört bir tarafındaki muhtaç insanlara ulaşmaya çalışıyor. Bunun yanında, Filipinler veya Güney Afrika gibi, Müslüman ve Hristiyanların da beraber yaşadığı toplumlara da maddi-manevi destek kuvvetimizi ulaştırmaya azami gayret sarf ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Müslümanlar açısından, bizim onların kapısını çalmamız, hal-hatırlarını sormamız, muazzam bir kalbi dua seline dönüşüyor. Ama aynı şekilde, insani bir vazife olarak sahip çıktığımız pek çok gayr-ı müslim de, bu vesile ile iman ile, İslam ile, Allah ve Resülullah ile tanışıyor.
 
Bu sene Ramazan'da ne gibi faaliyetleriniz oldu?

Ramazan ayında, Filipinler, Güney Afrika, Pakistan vb ülkelerde, iftar ve yardım faaliyetlerimiz oldu. Kimi noktalarda mescitlerde iftar verdik. Bazen köy köy gezip kumanya dağıttık. Bazen ev ev ailelere ulaşıp onlarla iftar açtık. Bazen yetimhaneler, hapishaneler, hastanelerde iftar düzenledik. Bu iftarlar, hem umumi bir ilanat zemini oluyor. Hem de, bir köye dönüşen dünyada, müminlerin ciddi bir uhuvvet zemini yakalamalarına vesile oluyor.

HEDEF 40 BİN AİLEYE ULAŞMAK


Kurban dönemine girdik. Nerelerde ve nasıl bir organizasyonunuz var, hedefleriniz neler?
 
Kurban biliyorsunuz çok önemli bir İslam sembolü. Yani, sünnet bile olsa; tıpkı ezan gibi, cemaatle namaz gibi çok ciddi bir şeair. Bu yüzden Kurban sünneti, bir kısım Müslüman toplumlarda fakirlikten dolayı unutulmaya yüz tutmuş. Böyle yerlerde, yıllar geçer ki, Müslümanlar bir defa olsun, kurban kesim tablosu göremez. Bu yüzden biz, özellikle şeairin sönmeye yüz tuttuğu bu gibi noktalarda, bu şeairi ihya etmeye çalışıyoruz. Bu sene Asya'da, Pakistan, Endonezya, Filipinler'de; Afrika'da Fas, Fildişi Sahilleri ve Malawi'de kurbanlar kesilecek. Bu ülkelerdeki yerli halklardan oluşan 300'den fazla bir gönüllü ekip ile, onbinlerce aileye ulaşmaya çalışacağız. Geçen sene 30.000 aileye ulaşmıştık. Bu seneki hedefimiz 40.000 aile inşaallah.
 
Özellikle bu sene Türkiye'de kurban fiyatlarının pahalı olacağına dair bir şayia var. Bu sebeple insanımızın, maddi gücünün yetmemesinden ötürü kurban kesmemezlik etmesini istemiyoruz. En azından böyle bir alternatifin varlığını duyurmuş oluyoruz.

Bu sene bir hisse bedeli olarak; Asya ülkeleri ve Güney Afrika'da 150 TL, Afrika ülkelerinden Fildişi Sahilleri ve Fas'ta ise, 300 TL olarak belirlendi.
 
Vekaletle kurban için başvuracak okuyucularımız size nasıl ulaşacaklar?
 
Kurbanını vekaletle kestirmek isteyenler, şimdilik bize üç yolla başvurabilirler:
 Telefonla bize ulaşabilirler. Merkezimizin telefonu olan 0216 328 32 34 ile beraber 0531 746 60 30 ve 0555 707 97 85 nolu telefonlarda, 7/24 bilgi vermek ve destek olmak üzere hizmet veren telefon hatlarımız var.
 
İnternet üzerinden, 
www.caredernegi.org adresinde, web sitemiz aracılığıyla bize ulaşabilirler. Web sitemizde ayrıntılı olarak bilgiler mevcut. Ayrıca online ödeme sistemi ile kredi kartıyla ödeme yapabilirler. Online ödeme ile bize ulaşanlar, mutlaka telefonla bize ulaşıp vekalet vermeleri gerekir.
Ayrıca, İstanbul Büyük Çamlıca'daki dernek merkezimizi ziyaret ederek de bizlere ulaşabilirler. 

RİSALE HABER YILLARDAN BERİ BEKLENEN BİR MANAYI GERÇEKLEŞTİRDİ


Risale Haber'i nasıl buluyorsunuz ve Risale Haber'den ne bekliyorsunuz?

 

Risale Haber herşeyden evvel çok önemli bir boşluğu doldurmuştur. Dünyanın dört bir tarafından dikkatle takip edildiğinizi bilmenizi isterim. Biz de, takdir ve tebriklerle takip ediyoruz. Hatta şunu söylemek isterim ki, yıllardan beri beklenen bir manayı gerçekleştirdiniz. Rabbim gayretlerinizi, inkişaf ettirerek daim ve kaim kılsın inşaallah.