Mehmet Abidin KARTAL

Mehmet Abidin KARTAL

Dün gece Koronavirüs (Kovid-19 virüsü) ile konuştum…

Gündemimiz, herkesin gündemi, ülkelerin gündemi Koronavirüs (Kovid-19 virüsü). Dünyanın en küçük canlısı olan virüsler ışık mikroskobu ile görülemeyen ancak elektron mikroskopla görülebilen, diğer mikroorganizmalardan daha küçük yapıda, zorunlu hücre içi parazitleridir. Hücre yapısı göstermezler. Tek tip nükleik asit (DNA ya da RNA) içerirler. Büyüklükleri nanometre boyutunda 20- 300 nm. 

Koronavirüs (Kovid-19 virüsü) bütün dünyayı, kıtaları, ülkeleri ayrım yapmadan gezerken korku ve dehşet saçmaya devam ediyor. Çin'in Wuhan şehrinde 2019 yılının Aralık ayında dünya yolculuğuna çıkan virüsün yolculuğu devam ediyor. Bu yolculuk ne zaman bitecek, daha kaç kişiyi ziyaret edecek, kaç kişi ölecek, bu yolculuğun hikmeti, sebebi nedir? Bilmiyoruz.

Dün gece,  gecenin sessizliği ve sakinliği içinde iç alemimde Koronavirüs (Kovid-19 virüsü) ile konuşmaya ona merak ettiğim soruları sormaya ve ondan cevaplar almaya çalıştım. Bu konuşmamı sizlerle paylaşmaya karar verdim. Çünkü hepimizi, bütün insanlığı Koronavirüs (Kovid-19 virüsü) ilgilendiriyor. Buyurun virüs ile sohbetimize… Koronavirüsü (Kovid-19 virüsü) farklı bir pencereden tanıyalım.

Koronavirüse (Kovid-19 virüsüne) sorduğum sorular

Koronavirüs (Kovid-19 virüs) kardeş sen kimsin? Bugünlerde herkes, toplumlar, devletlerin yöneticileri, dünyadaki bütün televizyonlar, sosyal medya, İnternet, akıllı telefonlar senden bahsediyor. Şu anda dünyada seni tanımayan yok. Kardeş sen şu anda dünyanın en meşhuru ve ünlüsüsün. Her şeye müdahale eden diğer canlılardan farklı olarak aklı ve ilmi ile her şeyi yapan idare eden, her şey emrinde olan biz insanlar senin yaptığını yapamadık.

Dünyanın en küçük canlısısın, biz seni ancak elektron mikroskobu ile görüyoruz. Bu kadar küçük olmana rağmen yaptıklarını aklımız almıyor. Dünyada zengin fakir demeden toplu ölümlere sebep oluyorsunuz. Dünyayı yoğun bakım odasına dönüştürdünüz. Zengin ve ünlü kişilerin birer birer sizinle tanıştığı haberleri televizyonlarda, sosyal medyada yankılanıyor. İnsanlığa temizliği öğrettiniz. İnsanlar devamlı ellerini, yüzlerini yıkamaya başladılar.

Dünya siyasetini, ekonomisini alt üst ettiniz, ediyorsunuz. Senin yüzünden faizci ABD’nin Merkez Bankası FED faiz oranını sıfıra indirdiğini açıklıyordu. Dünya ülkeleri tedbir üstüne tedbirler alıyorlar. Alışmış olduğumuz her şeyi değiştirdiniz. Biz insanlar bir ülkeden bir ülkeye gidebilmek için birçok prosedürü yerine getirmemiz gerekirken, siz dünyanın bütün ülkelerinde geziyorsunuz, sınır tanımıyorsunuz. Dünyaya hakim oldunuz. Dünyanın hakimi sizsiniz. İnsanlar, toplumlar sizden kurtulmak, sizinle karşılaşmamak için her şeyi bıraktılar, evlerine kapandılar.

Can dostumla konuşuyoruz. ’Ben zaten üç buçuk yıldır, başka bir virüsten dolayı eve kapanmıştım, evde kalmaktan benim şikayetim yok’ diyordu. Televizyonlar, sosyal medya devamlı sizden kurtulmanın, korunmanın yollarını anlatıyorlar. Ülkelerin başkanları size savaş açtıklarını söylüyorlar. Sizi görünmez en tehlikeli düşman ilan ettiler. İnsanlık çaresiz, bu gücü nerden alıyorsunuz? Bizden ne alıp ne veremediğiniz var? Koronavirüs (Kovid-19 virüs) kardeş sizinle anlaşmak istiyoruz. Sizinle barışmak istiyoruz. Yaptıklarına bakarsak şu anda en büyük düşmanımız sizsiniz. Niye bize düşmansınız? Sizinle anlaşamazsak sonunu düşünmek bile istemiyoruz. Sizinle nasıl anlaşabiliriz?

Koronavirüs (Kovid-19 virüsün) cevapları

Her şeyden önce herkes beni düşman olarak görürken bana kardeş diye hitap ettiğiniz için teşekkür ederim. Gerçekten ben sizin kardeşinizim. Konuşarak bunu size anlatmaya çalışacağım. Siz insanlar kendi aranızda ‘insanlar konuşa konuşa anlaşır’ diyorsunuz. İnşallah sizinle konuşarak anlaşırız. Her şeyden önce şunu söyleyeyim, ben dünyanın en meşhur ve ünlüsü değilim. Bizim, sizin ve bütün alemlerin Sultanı en büyük, en ünlü, en meşhur. Biz O’nun yarattığı en küçük canlılarız. Siz de bunu araştırmalarınızla öğrendiniz. Biz Sultanımızın görevli memurlarıyız. Bize verilen görevimizi yapıyoruz. Siz insanların düşmanları da değiliz. Biz sizin dostu ve kardeşleriyiz. Kardeş kardeşe bunu yapar mı diyeceksiniz. Siz demiyor musunuz, dost acı söyler. Dost niçin acı söyler? Dost olan kimse dostundan gerçeği saklamaz, dostunun kusurunu, yanlışını söyler, dostunu uyarır, dost dostuna iyiliği için doğru acı da olsa doğruyu söyler, dostun acı sözü iyilik içindir.

Sultanımız bizi size dost ve kardeş olarak gönderdi. Sizlere kendini, acıda olsa doğruları hatırlatmak, doğruları yapmanız için bizi görevlendirdi. Tabi işin birde imtihan yönü var. Yaptığımız görev size acı veriyor. Niçin veriyor? Bu acı ve sıkıntılar sizin iyiliğiniz içindir. Sizin imtihanı kazanmanız içindir. Çünkü siz insanlar Sultanımızı unuttunuz, kötü şeyler yapmaya başladınız. Sultanımız sizi kainatın en şerefli mahluku olarak yarattı. Her şeyi sizin emrinize verdi. Her şey size hizmet ediyor. Siz ne yapıyorsunuz? Yaptığınız kötü işler ile Sultanımızı öfkelendiriyorsunuz. Yaptığınız kötü işlerin bir kaçını hatırlatayım…

Her şeyden önce Sultanımızı unuttunuz. O yokmuş gibi, başıboş, sorumsuz şekilde yaşamaya başladınız. Çoğunuz O’na iman etmiyorsunuz. İman edenlerde hükümlerine uymadan hayatını yaşıyor. En kötüsü dünya menfaati için Sultanımızın ismini kullanarak yanlışlar yaptınız. Sultanımızı, O’nun son elçisini yanlış tanıttınız. İman etmeyenlere şu sözü hatırlatırım, bu sözü çok seviyorum. Bu söz sizi Sultanımıza bağlar. Çünkü siz akıllısınız. Düşünürseniz doğruyu bulursunuz, ona göre hayatınızı şekillendirirsiniz. "Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?" Önce bu memleketin Sultanına, Hakimine inanacaksınız. O yokmuş gibi yaşayamazsınız.

Sultanımız, Hakimimiz temiz olun dedi, abdest alın namaz kılın dedi. Siz temizliğe dikkat etmediniz. Hemen söyleyeyim ben sizi temiz olmadığınız için ziyaret ediyorum. Benden kurtulmanın yolu temizlikten geçiyor. Benim görevimi yapmamdan dolayı siz dünyalılar diken üzerinde tüm tedbirleri alıyorsunuz ilk sırada ise kişisel temizlik ve özellikle de el yıkamanın önemi öğreniyorsunuz. Dünyaca ünlü arama motoru Google’da 20 Mart 2020 tarihli giriş sayfasında özel bir doodle ile kullanıcılarının karşısına geçti. Doodle’da el yıkamayı hatırlıyoruz denilerek el yıkama altı maddede görsel olarak anlatılıyordu. Sizlere hatırlatayım ideal temizlik abdest almaktan, boy abdesti almaktan geçer. Sultanımıza inanıyorum diyenleriniz bile abdest almamaya, namaz kılmamaya, boy abdestsiz gezmeye başladı. Size en küçük yardımı olana teşekkür ediyorsunuz. Niçin size sonsuz ve devamlı nimetler verene abdest alarak, namaz kılarak teşekkür etmiyorsunuz? Siz birine çok büyük iyilikler, yardımlar yapsanız o kişi size teşekkür etmezse tavrınız ne olur?

Sultanımız sizlere zaman zaman elçileri vasıtasıyla mesajlarını, neleri yapmanız, neleri yapmamanız gerektiğini bildirdi. Siz mesajlarını dikkate almadınız. Size son mesajını, kainatın yaratılmasına sebep olan, kainatın efendisi, hepimizin efendisi Hz. Muhammed (sav) vasıtasıyla gönderdi. Bu mesajında geçmiş toplumların yanlış yaptıklarında, mesajları dinlemediklerinde, nefislerinin arzularına göre hareket ettiklerinde başlarına neler geldiğini, nasıl yok edildiklerini anlatmaktadır. Kibirlenen, nefsini putlaştıran, ilahlık taslayan Nemrutların, Firavunların başına gelenleri okumadınız mı? Dünyanın gelmiş geçmiş en zengini Karun’un, ben kazandım, ben en güçlüyüm, fakirleri ezmesi, sömürmesi, zekatını vermemesi sonucu başına nelerin geldiğini Kasas suresi, 79-82. Ayetlerini okuyarak ders ve ibret almanızı istiyor Sultanımız.  

Sizlerin çoğu mesajlardan  ders almadınız. Kibirlendiniz, Karun ve zenginliği, gücü, iktidarı bir gecede yok oldu. Karun kıssası,  zenginliğin, iktidarın, bilginin doğru kullanılmadığında, Sultanımız Allah tarafından nasıl bir anda yok edilebildiğine ait kıyamete kadar gelecek siz insanlar ve toplumlar için bir ders ve ibrettir, unutmayınız.

Unuttunuz, Karun’un rolünü oynamaya devam ediyorsunuz. Sizlerin çoğu, şirketleriniz, holdingleriniz, Karunların zenginliğiyle Firavun sistemini devam ettiriyorsunuz. Buna da kapitalizm diyorsunuz. Kapitalizm Karunların yoludur. Karun’un zenginlik, ilim ve iktidarına rağmen nasıl her şeyini kaybettiğinden ibret, ders almıyorsunuz. Ekonomik güçlerinizi hiç kaybetmeyeceğinizi düşünerek menfaatleriniz, haz ve şehvetleriniz için dünyayı yangın yerine çevirmeye devam ediyorsunuz.

Kapitalizmin meydana getirdiği adaletsiz teknolojik ve iktisadi ilerlemenin bedelini; bir taraftan çevre kirliliği, küresel ısınma ile gittikçe dünyayı yaşanamaz hale getirerek; sağlık, mutluluk ve huzurdan uzaklaşarak ödemektesiniz. Diğer taraftan da Sultanımızı ve ebedi alemi unutmanın bedelini uyuşturucu, alkol, cinsi sapıklıklar, biz virüslerin meydana getirdiği hastalıklarla, ölümlerle ödüyorsunuz.

Sultanımızın istemediği işleri yapıyorsunuz. Dünyada güçlünün zayıfı sömürmesine, gelir dağılımında adaletsizliğe, katliamlara, savaşlara, anarşiye, teröre, vahşete, dehşete, fuhuşa, ahlaksızlığa, israfa, yıkıma, tahribe sebep oluyorsunuz. Bunlardan dolayı da Sultanımız kendini size hatırlatmak için belalar, musibetle, hastalıklar gönderiyor. Ben de Sultanımızı size hatırlatmak için geldim.

Kurduğunuz faiz sistemi ile insanları ve ülkeleri sömürüyorsunuz. Ekonomik ve sosyal krizlere sebep oluyorsunuz. Servet ve iktidarlarınıza güvenerek, zenginliğinize zenginlik katmak için, menfaatlerinizin olduğu her yerde, Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Kudüs’te, Filistin’de, Gazze’de çocukları, insanları vahşice öldürmeye devam ediyorsunuz. Suriye'de yaşanan insanlık dramını Halep'teki şu duvar yazısı çok net anlatmaktadır: Suriye'de ölen çocuklardan kan yerine petrol aksaydı dünya anında müdahale ederdi. İşte sizin ben en güçlüyüm diyenleriniz bunu yapıyor. Petrol kuyularını koruma amacına harcanan çabaların hiçbiri canını kurtarmak için varil bombalarından kaçan çocuklara harcamıyorlar. Petrolün çocukların kanından değerli olduğunu en büyüklerinizin yaptıkları şahitlik ediyor. Çok acımasız ve merhametsizsiniz. İnsanları vatanlarından, yurtlarından ettiniz. İnsanlar, çocuklar perişan. Canlarını kurtarmak için vatanlarını terk eden mültecileri ülkelerinize sokmuyorsunuz. Ölüme terk ediyorsunuz. Ama o kadar aciz ve çaresizsiniz ki en küçük canlı benim ülkelerinize girmemi Sultanımın izniyle canınızı almama engel olamıyorsunuz. Buna rağmen hala perde arkasında Karun’un torunları olarak plan, program, strateji, anlaşmalar yapıyorsunuz. Sultanımızın mülkünde Sultana rağmen bunları yapmaya devam ediyorsunuz. Unutmayın Sultanımız çok sabırlıdır, adaletlidir. Düzelmeniz için size mühlet verir, hak ettiğinizi vermeyi ihmal etmez.

Benim yüzümden faizci ABD’nin Merkez Bankası FED faiz oranını sıfıra indirdiğini söylüyorsunuz. Sultanımız, Allah’ımız faizi yasakladığını, zekatı vermenizi son mesajında ısrarla sizlere söylüyor. Sultanımız hikmetsiz iş yapmaz. Siz ne yaptınız Kapitalist diye bir sistem kurdunuz temeline de faizi yerleştirdiniz. Sonuç zenginleriniz daha zengin, fakirleriniz daha fakir oldu. Faizi fakirleri sömürme aracı olarak kullandınız. Fakirin aşına zehir kattınız. Fakirler zenginlerin düşmanı oldu. Sizin dünyanızdaki çatışmaların, krizlerin, huzursuzlukların asıl kaynağını faizle iş yapmanız, zekatı vermemenizdir, hatırlatırım. Allah’ıma çok şükür Kapitalist sistemin merkezinde faizin sıfır olmasına ben sebep oldum.

Dünyanın en küçük canlısı olarak size söylenen şu sözleri bende sizlere hatırlatıyorum. ‘Ey israflı, iktisadsız, ey zulümlü, adaletsiz, ey kirli, nezafetsiz, bedbaht insan! Bütün kâinatın ve bütün mevcudatın düstur-u hareketi olan iktisad ve nezafet (temizlik) ve adaleti yapmadığından, umum mevcudata muhalefetinle, manen onların nefretlerine ve hiddetlerine mazhar oluyorsun. Neye dayanıyorsun ki, umum mevcudatı zulmünle, mizansızlığınla, israfınla, nezafetsizliğinle (pisliğinle) kızdırıyorsun?’ Tertemiz dünyayı aşırı kazanma hırsınızla yaşanmaz hale getirdiniz. Hayvanat, nebatat, dağlar, ovalar, denizler, ırmaklar, ağaçlar şikayetçi sizlerden.

Sultanımız kainat üzerinde bir nizam tesis etmiştir, bu nizamın sağlanmasında canlı cansız bütün varlıkların vazifeleri vardır. Eğer siz insanların başına zaman zaman musibetler, hastalıklar, ölümler geliyorsa bu nizama uygun davranmamanızdan dolayıdır. Sultanımızın yemenizi yasakladığı hayvanları yemeniz, temizliğe dikkat etmemeniz, adaletsiz, iktisatsız olmanız başta olmak üzere yukarıda satırlarda sizlere hatırlattığım hatalarınız, kötülükleriniz yüzünden Sultanım bana görev verdi.  Görevimi yapıyorum.

Dostunuzun başka bir virüsten dolayı üç buçuk yıldır eve kapandığını, benden dolayıda herkesin eve kapandığını söylüyorsunuz. Virüsün çeşidi ne olursa olsun görünüşte zararlı olsalar da, sizi acıtsalar da neticede sizlerin faydası için görevlerini yaparlar.  İnsan virüslerinin yaptıkları zülümdür. Dostunuz gerçek dostlarını, düşmanlarını, çakalları, çıyanları, yılanları, ednayülhayvanları karşılaştığı virüsten sonra öğrendiğini sosyal medyada yazmış. Dostunuz bu virüsün zararından karlı çıkmış. Sonuçta beşer zülüm etmiş kader adalet etmiştir.

Moralinizi çok bozdum. Size bir müjde vereyim. Sizde duymuşsunuzdur. Kainatın efendisi, hepimizin efendisi (sav) Sultanımızın yarattığı her bir hastalık için mutlaka şifasını, devasını (ilacını) yaratmıştır. Sözüdür. Arayın benim sebep olduğum hastalığın aşısını bulun. Aramaya başladığınızı izliyorum. İnşallah yakında bulursunuz.

Benimle anlaşmak, barışmak istediğinizi söylüyorsunuz. Ben Koronavirüs (Kovid-19 virüsü) kainatın, onsekiz bin alemin yaratıcısı, idarecisi Esmaü’l –Hüsna olan Sultanımızın memuruyum. Ben sizlerle anlaşma yapamam, böyle bir yetkim yok. Alemlerin Sultanı ile anlaşmanız gerekiyor.  Bu aslında çok kolay Sultanımızdan size gelen son mesaja inanın, hayatınızı ona göre yaşayın. Hayatı yaşamanızda da size örnek Sultanımızın son elçisi Efendimiz (sav)’dir. Öncelikle yapmanız gereken tedbir, tevekkül ve duadır. Çözüm bu başka kalıcı çözüm yok. Bu dünyadan çıkıp başka gezegenlere de gidemeyeceğinize göre. Sultanımız gidemeyeceğinizi söylüyor.

"…Göklerin ve yerin sınırlarını aşıp öteye geçebilirseniz haydi geçin! (kaçarak ölümden kurtulun). O sizi her yönden kuşatmıştır, O'nun hükmünden kurtulamazsınız, böyle bir güç ve kuvvet size verilmemiştir." Rahman suresi 33. ayet. Siz bilirsiniz. Benim görevim bitebilir. Ama siz düzelmezseniz Sultanımız başka memurlarını göndererek size zor sorular sorarak imtihan etmeye devam eder… Allah ısmarladık diyemiyorum. Çünkü, dünya da yolculuğum devam ediyor… İnşallah en kısa sürede görevim biter.

İyiliğiniz için acıları söyleyen, sizleri üzen dostunuz Koronavirüs (Kovid-19 virüsü).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum