DAEŞ neden İsrail’le kavga edemiyor da Müslümanlarla ediyor?

DAEŞ neden İsrail’le kavga edemiyor da Müslümanlarla ediyor?

9. Kocaeli Kitap Fuarı’nın üçüncü gününde Yahya Kaptan konferans Salonu’nda kitapseverleri bir araya gelen Ömer Tuğrul İnançer, ‘’Okumak’’ konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

Avukat, mutasavvıf ve müzisyen ve yazar İnançer, ‘’Okumak’’ konulu söyleşisine, ‘’İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır. Dört kitabın manası gizlidir bir elifte, çün okudun bilmezsin ha bir kuru emektir diyor Yunus Emre‘’ diyerek sözlerine başladı. ‘’Bize yanlış öğretilen bir şey var’’ diyen İnançer, ‘’Okumak ve ilim sahibi olmak çok önemli olarak anlatılıyor. Alimler hiç yanlış yapmıyorlar mı? Her doğru bildiğimizi yapıyor muyuz? Her yanlış bildiğimizden kaçıyor muyuz? O zaman ilim ne işe yarıyor? Kamyona kitap yüklemekle; kamyon, kamyon olmaktan çıkıyor mu?’’ dedi.

HER OKUDUĞUMUZ KİTABA İNANIYORUZ

‘’Hiçbir şeye inanmamakta bir inançtır, inançsız kimse yoktur. Bize ne biliyorsun diye sormayacaklar, ne düşünüyorsun, ne hissediyorsun diye sormayacaklar. Ne yaptın diye soracaklar. Yani amellerimiz bize sorulacak. Öyleyse okudum, çok bilgi biriktirdim ama bu bilgiyi sadece seni mağlup etmek için kullanıyorsam ona ilim denir mi? O zaman okumakta boş. Kitap okumayın. Yanlış şeyler okumayın manasına bunu söylüyorum. Yanlışlık şurada; her okuduğumuz kitaba inanıyoruz ve bir-iki kitap okumakla o konuyu anladığımızı sanıyoruz. Bu iş bu kadar ucuz değil’’ ifadesini kullandı.

BİLİM DEĞİL, İLİM KELİMESİNİ KULLANIN

Bir yazarın yazdığı kitabın; o konuyu değil o konu hakkında yazarın fikrini anlattığını vurgulayan İnançer, ‘’Batı öğretim sisteminden kaynaklanan çok büyük bir yanlış içindeyiz. Bilim denilen saçma kelimeyi kullanmayın, kökü ve dayanağı yok. Ama ilimin bir kökü var. İlim sahibi olan alim bir konuyu ortaya attığında onun deliline sahip olan demektir. Ekran hocaları çıkıp hepimizin aklına bir şüphe sokuyorlar, sonra; ‘O hoca öyle diyo, bu hoca böyle diyo ben şaşırdım’ diyorlar. Sen onların elinde oyuncak mısın, neden kendin tetkik etmiyorsun. ‘Ben anlamam.’ Niye anlamıyorsun? Yabancı dil öğrenmeye çalışıyorsun. 

DEAŞ NEDEN İSRAİL'LE KAVGA EDEMİYOR DA MÜSLÜMANLARLA EDİYOR?

1850’li yıllara kadar Avrupa’da tıp öğrenimi bir tek İbni Sina hazretlerinin kitabıyla yapılırdı. Müslüman’da ırkçılık ve dincilik olmaz. Cihat yapıyoruz diye ortaya çıkanların bütün cihatları Müslümanlara karşı. O DAEŞ’ler filan neden İsrail’le kavga edemiyorlar da Müslümanlarla kavga ediyorlar. Oradan bunların ne kadar satılık olduğu belli değil mi?’’ şeklinde konuştu.

BİLMEK; OLMAK DEMEKTİR

İbni Sina’nın adının değiştirip Avesena yaptıklarını ve İstanbul’da bu isimde bir hastane olduğunu aktaran İnançer, ‘’Okuduğumuzu anlamadığımız için yabancılara bu kadar meyilliyiz. Bilmek; olmak demektir. Bilmeden olunur mu, olunur. Nefsini bırakıp, gönlüne kulak verirsen olunur. Ama nefsi bırakmakta kolay bir iş değildir. İlim o kadar sonsuzdur ki; herhangi bir alimin kafasına ve onun yazdığı kitaba sığmaz. Bana ne kitap okuyalım dediklerinde; ‘Kitap okumayın, konu okuyun, konuyu tetkik edin’ derim. Makale okuyun, gidin bilenlere sorun ve tefekkür edin; onun için kitap okumayın, konu okuyun. Bir insanın öğretmeni Allah olursa, onun cahil kalması mümkün değildir. Okuma yazmak değil, okuduğunu anlamak önemlidir’’ açıklamasını yaptı.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.