Ceylan'ın tutmayan planı ve Bediüzzaman
Bir sabah dersinden sonraydı. Ceylan sessizce yerinden kalktı ve son sıraya oturdu. Bediüzzaman, Ceylanın bu oyununu fark etti...
Ömer Faruk Paksu'nun yazısı:
(Bediüzzaman'la Yaşayan Öyküler kitabından)
Oyunbozanlık
Sabah derslerinin ayrı bir özelliği ve güzelliği vardı. Namazı kılıp tesbihatı yaptıktan sonra, Risale-i Nur’dan bir miktar ders yaparlardı.
Başta Üstad Bediüzzaman olmak üzere, diğer talebeler de sırayla bir veya birkaç sayfa okur ve güne bu şekilde Risale-i Nur dersiyle başlarlardı.
Bediüzzaman dersten sonra, talebelerine küçük bazı ikramlarda bulunurdu:
Lokum, şeker, bir kaşık bal veya mevsimine göre üzüm, erik veya elma… Çoğu zaman kahvaltılık pay da buna dahil olurdu.
Bunun da bir usulü vardı. Herkes 1’den 9’a kadar bir sayı söyler, sonra bu sayılar toplanırdı.
Ortaya çıkan toplam, ilk söyleyenden başlanarak sayılır ve kimde kalırsa o dilediği payı seçer alırdı.
Ceylan, genellikle sayıyı en son söyler ve pratik zekasıyla hemen bir hesap yapar ve ilk payın kendisine çıkmasını sağlayacak şekilde bir sayı söylerdi.
Son sırada değilse bile hemen yer değiştirir, sayıyı son olarak yine kendisi söylerdi.
Böylece yiyeceğin en güzeline veya en büyüğüne sahip olurdu.
Ceylan’ın bu tavrı, Üstad’ın dikkatinden kaçmazdı.
Yine bir sabah dersinden sonra, kahvaltılık pay edilmiş ve sayılar söylenmeye başlamıştı. Ceylan ortalarda bir yerdeydi. Bu durumda son sayıyı kendisi söyleyemezdi ve en iyi payı elde edemezdi.
Sessizce yerinden kalktı ve son sıraya oturdu.
Bediüzzaman, Ceylan’ın bu oyununu yine fark etti:
– Keçeli, kalk oradan, geç yerine otur, dedi. Sen hep hile yapıyorsun...
Ceylan zeki ve akıllı olduğu kadar da şakacı biriydi. Bunun bu özelliğini Bediüzzaman bilir ve hoş karşılardı.
Çoğu zaman da tebessüm eder ve karşılık verirdi.
Ceylan yarı mahcup bir şekilde:
– Üstad’ım, dedi, hile yapmıyorum. Sadece buraya oturmakla sırayı kendime çıkarıyorum.
Bediüzzaman gülümsedi ve manalı manalı gözlerinin içine baktı.
Ceylan kalktı, eski yerine oturdu ve payına çıkana razı oldu.
Bu sefer planı tutmamıştı.
