Abdullah'ın yazısından ilgili bölümler:

"Isparta, Kur'anî hazinelerin, insanlığın istifadesine açılıp serilmesine vesile bir şehrimiz olması itibarıyla Bediüzzaman Hazretleri'nin tabiriyle taşıyla toprağıyla mübarek bir beldedir. Isparta deyince, bu hususta, Barla, Kuleönü ve Sav köyü en başta olarak kazaları ve köyleri ile beraber düşünülmelidir.

"Üstad Hazretleri'nin birinci talebesi Hulûsî Beyi, Eğirdir Komando Birliği'nde bir subay iken, ilk defa Barla'ya Bediüzzaman Hazretleri'ne götüren Aziz Üstün'dür (meşhur ismiyle Şeyh Mustafa). Onun oğlu Halil R. Üstün ise Eğirdir'e modern elmacılığı getiren isimdir. Getirmekle kalmamış, geliştirmiş ve dünya çapında bu hususta en önde olmamız için büyük gayret sarf etmiştir. 4 Temmuz 1992 günü ise bu işin bir nevi manifestosunu küçük bir kitapçık halinde yazıp elmacılık yapmak isteyenlere miras bırakmıştır.

"Merhum Halil Üstün'ün üzerinde durduğu bir husus, erken uyarı sistemi ile zararlı haşeratın çıkış zamanlarını iyi tesbit edip ona göre ilaç vermek... Aslında artık fıtrî üretime dönmemiz gerekiyor. Hormonlu gıdalar ve bilhassa katır gibi nesilsiz, ebter tohumlardan üretilen yiyecekler insanlığın varlığını bile tehlikeye sokmakta... Maalesef ülkemizde yapılan ölçümlere göre son elli senede erkeklerde sperm durumunun beşte bir nisbetinde azaldığına dair bilgiler var. Bu, tamamen yenilen sağlıksız gıdalarla ilgili. İlaçlama konusunda, çekirge âfetinde onları yemeden, sesiyle öldüren sığırcıkların eğitilerek kullanılmasını teklif eden Bediüzzaman Hazretleri'nin bu işaretinden hareketle, zararlı böceklerin düşmanlarını bulup onlara karşı kullanmak gerekiyor."