M. Maruf ÖZÜLKÜ

M. Maruf ÖZÜLKÜ

Bu mayınları kim temizleyecek?..

Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi ihalesi günlerdir konuşuluyor tartışılıyor.
Bilen de konuşuyor, bilmeyen de…
İşin içine İsrail faktörü girince ve toprakların kira yoluyla devri sözkonusu olunca hamiyet damarları kabardı ve hükümet dört koldan salvolara hedef oldu.
Emekli albayın biri çıkıyor, “Bu işi bana bırakın hallederim” diyor. Ankara OSTİM’deki sanayiciler, mayından iş çıkarmak adına kolları sıvıyor.

Evet, mayınların temizlenmesi şarttır…
Türkiye ile Suriye arasında dostluğu engelleyen mecazi mayınlar yakın zamanda temizlenmeye başlandı. Sıranın maddi mayınlara gelmesi şüphesiz sevindirici.
Türkiye’nin temizleyeceği mayın alanlarının bununla sınırlı olduğunu düşünmek mümkün değildir.

Sıra sıra mayınlı alanlarımız var. Önce içerdeki mayınlı duruma bakalım:
Ankara ile bölge arasındaki mayınlar…
Devletin katı laikçi uygulamaları yüzünden inançlı insanlar ile arasında mayın var.
Kuran Kursları ve hafızlık kursları ile çocuklar arasında mevzuat ve yaş mayın var.
Başörtülü kızlar için üniversite önlerinde mayın var.
Resmi tarih ile gerçek tarih arasında döşeli mayınlar var.
Alevi kesimi ile arasında mayınlar var. Sünnilerin dini yaşayışlarına kısıtlama getirmeyi “kamusal alan” cerbezesiyle öne süren resmi tavır, iş Alevi kesimine gelince başkalaşıyor. Mesela, Alevi köylerine zoraki cami yapmak...
Seçilmiş hükümetlere karşı girişilen darbesever tiynetli mayınlar.
Seçilmiş siyasetçileri aşağılayan milli iradeyi tahrip etmeyi hedefleyen mayınlar var.

Mayınların felaketlere yol açtığı tarihi dönümler ise:
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat darbeleri ve nihayet 27 Nisan muhtırası…
Sonra azınlıklara karşı hazırlanan mayınlar var. Rum, Ermeni ve Süryanilere karşı kışkırtıcı özellikte mayınlar döşenmiştir maalesef. 
Ya ülkemiz ile çevre ülkeler ve dünya arasında döşenen mayınlara ne demeli?..
Ülke ile Ortadoğu arasında…
Türkiye ile İslam ülkeleri arasında…
Kafkasya ile aramızdaki mayınlar…
İran ile, Rusya ile, Ermenistan ile, Yunanistan ile…
Batıyla aramızda da mayınlar var: En başta Avrupa Birliği ile…
***  
 
Mayının hedef çizgisi yoktur. At arpaçık göz çizgisi ve tetik düzeneği yoktur. Ne zaman nerde kimin ayağının altında patlayacağı kestirilemez.
Tıpkı ülkemiz içinde yaşanan sosyal çalkantılar gibi, yaş ile beraber kuruyu yakan yıkımlar gibi.
Mayının döşenmesi bir derttir. Temizlenmesi daha büyük bir derttir.
Terör, fitne ve nifak hadiselerini bertaraf etmenin ne kadar zor bir şey olduğunu yaşıyoruz işte…
O mayın oraya konulduysa, ya patlayacak ya da vakti gelince temizlenecek…
Mayın orda olduğu sürece size rahat uyku yoktur.
Toplumsal hayatımızı hedef alan mayınların da temizlenmesi vakti geldi-geçiyor. Ödenen ağır bedellerin, gözyaşlarının feryadların dindirilmesi için, devlet-millet kaynaşması için harekete geçme vaktidir.
Huzura, barışa kardeşliğe, refaha karşı döşenmiş mayın tarlalarını temizlemek için herkesi göreve davet ediyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum