Bozgeyik: Bediüzzaman partileşmeye karşı bu risaleyi yazdı

Bozgeyik: Bediüzzaman partileşmeye karşı bu risaleyi yazdı

Milli Gazete yazarı: Şahsen ben bu durumu reddediyorum

Milli Gazete yazarı Burhan Bozgeyik, "Ülkemizde “fırkalaşmadan” sonra bir daha yüzümüz gülmedi" dedi.

Fırka'nın lûgat mânâsının “Parti, insan grubu, kısım kısım olmak ve ayrılmak, bölük, tümen” demek olduğunu belirten Bozgeyik, "Görüldüğü gibi, “bölünme, ayrışma” mânâlarını tedâi ettiren bir kelime…" şeklinde yazdı.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ayrışmaya karşı yazdığı eseri hatırlatan Bozgeyik, yazısını şöyle sürdürdü:

"Bediüzzaman Hazretleri, partileşmenin milleti ayrıştıracağından, kardeşi kardeşe hasım edeceğinden endişe ederek “Uhuvvet Risalesi”ni kaleme aldı. “İnneme’l Mü’minûne ihvetün” [Mü’minler ancak kardeştirler – Hucurat Sûresi/ 10] Âyet-i kerimesinin tefsirini yazdı.

Fırkalaşma tâbirine, cemaatleşmeyi, gruplara ayrılmayı da dahil edebiliriz. Müslüman oldukları halde birbirine selam vermeyen, birbirinin gölgesinde bile oturmayı kendine yediremeyenlere ne demeli? Âcizâne kanaatime göre, İslâm’a, Kur’an’a hizmet etmeyi gáye edinenlerin / Gáyelerinin bu olduğunu söyleyenlerin, seçim zamanlarında ihsas-ı reyde bulunmalarını doğru bulmuyorum. Diyelim, A, B, C, D cemaatleri, “Seçimde tercihimiz X partisine!” dedi. Peki bu durumda Y, Z partisine mensup olanlar ne düşünecek? Onların o tavrına bakıp da dinden soğuyanlar olursa, bunun vebalini nasıl verecekler?

Yine âcizâne kanaatime göre, gerek milletvekili, gerek belediye başkanı, gerek Meclis üyesi olmak için ortaya çıkan; imam, vaiz, müftü gibi din görevlilerinin tekrar aynı görevlere dönmelerini doğru bulmuyorum. O gibi şahıslar, şayet seçilememişlerse, onlara başka memuriyet verilmelidir. Bilgilerinden ve tecrübelerinden devletin başka kurumlarında istihdam edilmek suretiyle istifade edilmelidir. Aynı şekilde üniversite öğretim üyeleri ve resmî kuruluşların tarafsız olmaları gereken makamlarında bulunanların da siyasete soyunduktan sonra bir daha o görevlere dönmemelerini, onlara başka görevler verilmesini uygun görmekteyim.

Partiler “partileşmeye” yol açıyorsa, partileşme “ötekileştirmeye”, “ayrıştırmaya” sebep oluyorsa, ortada çok mahzurlu bir durum var demektir. Şahsen ben bu durumu reddediyorum.

Altını kalın çizgilerle çizip belirtmek isterim ki, bu ülkede yaşayanların yüzde 99’unun birbirleriyle aralarında “kardeşlik bağı” var. Zira nüfusun yüzde 99’u Müslümandır. Dinimiz de bütün Müslümanların kardeş olduğunu hükme bağlamış. Nüfusun yüzde 1’i olan Ehl-i Zimme ile aramızda ise “vatandaşlık bağı” var. Yani hepimiz aynı gemide bulunmaktayız. Müşterek evimiz olan vatanımızı korumak hepimizin görevi. Bunun için de ayrışma fikrini reddetmeliyiz.

Şöyle yakın tarihe bir bakın, fırkalaşmadan sonra yüzümüz gülmedi. Fırka fırka olma düşüncesini bir an evvel zihnimizden silmeli, birlik olmalıyız. Unutmayalım, birlik olmadan dirlik olmaz…

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum