Birol Başaran: Velev ki insanlar darbe düşünmüş
'Ergenekon'un tutuklu sanığı Birol Başaran, ''İnsanlar toplanmış 'işler iyi gitmiyor' demiş. Velev ki insanlar düşünmüş. Ancak TCK'nın 36. maddesinde 'gönüllü vazgeçme' var. Yapılanları ben darbe girişimi olarak düşünmüyorum'' dedi.
Yücel Velioğlu'nun haberi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada görsel sunum şeklinde hazırladığı savunmasını sürdüren Başaran, bilgisayarından çıkan ve 2005 yılına ait olan notlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kendisine ait özel notları bütün Türkiye'nin öğrenmesinden dolayı utanç duyduğunu ifade eden Başaran, bilgisayarındaki ''TO-DO'' olarak bulunan belgelerin, o gün için yapması gereken işler olduğunu söyledi.
Bu belgelerden ''21-25 Kasım 2005'' isimli belgedeki ''Şenol'a araba ayarla'' şeklindeki ibare üzerine savcıların ''Şenol kim? Neden araba ayarlıyorsun? Suikast planı mı var?'' şeklinde sorular sorulduğunu ifade eden Başaran, ''Şenol benim İzmir'de yaşayan kardeşim. Maddi durumu iyi olmadığı için ona bir araba ayarlayabilmek için öyle bir not tutmuşum'' dedi.
Başaran, yine aynı belgedeki ''Venüs'e para yolla'' notu konusunda da Venüs'ün Amerika'da öğrenim gören kızı olduğunu ve unutmamak için öyle bir not düştüğünü dile getirdi.
Başaran, sanıklar arasında 20-30 yıl boyunca devletine hizmet etmiş insanların bulunduğunu ifade ederek, ''Bu insanlara inanılmıyor, Tuncay Güney'e inanılıyor. Osman Yıldırım, bir suç makinesi. Ömrünün büyük bir bölümünü içeride geçirmiş. Bir ayak üstünde 10 tane yalan söylüyorlar. Atatürk'e küfretmiş. Bunlara inanıyorlar, bizim gibi masum insanlara inanmıyorlar. İnanmak için ne olmak lazım bilmiyorum'' diye konuştu.
Emekli Orgeneral Şener Eruygur'u emekli olduktan sonra tanıdığını kaydeden Başaran, hayatı boyunca muvazzaf bir subay tanımadığını ve şimdi darbe planı yapmakla suçlandığını söyledi.
Başaran, bilgisayarında çıkan bütün notları kabul ettiğini ve sözlerinin arkasında olduğunu belirterek, 8 Şubat 2008'de Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy Şubesinin Marmara Üniversitesinde düzenlediği ''Hukuk ve Siyaset Okulu Paneli''ni de hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Ben o panelde darbe karşıtı konuştum ama öyle anlaşılmamış. Tam tersi lanse edilmiş. Yorum konusunda sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Bu görüntü yasal değil. Buraya bir basın mensubu gelmesi için üniversiteden veya panelden izin alması gerekiyordu. Bu görüntü bütün panel konuşmam değil. Bu görüntüleri almışlar, montajlamışlar ve görüntü hemen değil yaklaşık bir hafta sonra haber yapılmış.
'Ben CHP'liyim' diyorum. CHP felsefesi bugün ne düşünüyorsa, ben çok yakın düşünüyorum. CHP, Türkiye'nin önemli partilerinden birisi. Ana muhalefet partisi. CHP ne diyor? 'AKP Türkiye'yi iyi yönetmiyor, iyiye gitmiyor' diye düşünüyor. Bunu düşünmek suç değil. Ben AKP'nin yaptıklarından memnun değilim. Bunu panelde de söyledim. Bir panelde konuşmak terörist faaliyetse, biz bu Anayasa'yı niye yazdık? Yarın CHP iktidara geldiğinde AKP'liler terörist diye içeri mi atılmalı?''
Darbelere karşı olduğunu ifade eden Başaran, şu görüşleri dile getirdi:
''O dönem 12 Eylül darbesine alkış tutanlar, bugün bizi darbeci diye yargılıyor. 1980'de ben Anayasa'ya ret oyu kullandım. Türkiye'de en son darbe 1980'de yapıldı. 29 senedir darbe yapılmadı. İnsanlar toplanmış işler iyi gitmiyor demiş. Velev ki insanlar düşünmüş. Ancak TCK'nın 36. maddesinde 'gönüllü vazgeçme' var. 2003-2004 yılları arasında hukukun dışına çıkılmış ise de vazgeçilmiş. 2003-2004'te yapılanları ben darbe girişimi olarak düşünmüyorum. İnsanlar kaygılandı. Hukukun dışına çıkıldığını düşünmüyorum. Ancak böyle bir şey olduysa, 5 yıl sonra yargılanamayacağını düşünüyorum. 27 Nisan 2007'de muhtırayı veren belli. Kendi eliyle yazdığını söylüyor. Eğer darbe planları suçsa, açın davayı. Yaşar Büyükanıt orada dururken bize burada darbeci denilemez. Mehmet Ali Pekgüzel 'bu işin özü bu' diyor. Bu işin özü buysa sanık profili böyle olmamalı. Tuhaflık burada.''
Sanık Birol Başaran, Türkiye'de tek tehdidin darbe olmadığını, irticanın da bir tehdit olduğunu düşündüğünü söyledi.
Haber 7
