Beş-on sene tahsil derecelerini, Nur şakirtleri on haftada kazanır

Beş-on sene tahsil derecelerini, Nur şakirtleri on haftada kazanır

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Aziz, sıddık kardeşlerim,

İki saat zarfında iki acip ve lâtif, zâhiren küçük, hakikaten ehemmiyetli iki hadiseyi size yazmak ihtarı aldım.

Birincisi: Nurun iki namzet talebesine Rehberden Leyle-i Kadirde ihtar edilen meseleyi okudum. Âhirinde, "Beş on senede medrese hocalarının tahsil derecelerini, Nur şakirtleri on haftada kazanır" dediğim aynı dakikada kalbe geldi ki:

Eski Said'in, on beş yaşında iken medrese usulünce on beş senede okunan ilmi, on beş haftada okumaya inâyet-i İlâhiye ile muvaffak olması gibi, rahmet-i Rabbâniye ile, Risale-i Nur dahi, ilm-i hakikatte ve imaniyede on beş seneye mukàbil, bu medresesiz zamanda on beş hafta kâfi geldiğini, bu on beş senede belki on beş bin adam kendi tecrübeleriyle tasdik ediyorlar.

İkincisi: Aynı saatte, ağır penceremiz âdetâ sebepsiz kaplarım ve şişelerim ve yemeklerim üzerine düştü. Biz tahmin ettik ki, hem camlar, hem bütün şişe ve bardaklarım kırıldılar ve içlerindeki taamlar zayi oldular. Halbuki, harika olarak hiç bir kırık ve zayiat olmadı. Yalnız bana hediye gelen pişirdiğim et döküldü. Fakat Nurun namzet yeni talebelerine kısmet olduğu, benim de hediye kabul etmemek olan kaidemi muhafaza ve birinci hadiseye harikalığıyla tasdik edip imza bastı.

***
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Kardeşlerim,

Bütün bütün kanunsuz olarak bizim temyiz evrak ve lâyihalarımız daha temyize gönderilmemiş. Bizim üç muktedir avukatlarımız, mümkün olduğu kadar pek çabuk evrakımızın Mahkeme-i Temyize gönderilmesine herhalde bir çare bulsunlar. Yoksa on bir ay bahanelerle tevkifimizi uzatmak ve beni mahkemede konuşturmamak ve on bir ay tecrid-i mutlakta soğuk sıkıntılarla tazip etmekle hakikat-ı adaletin kabul etmediği bir garazı ihsas ettiğinden, bizim mahkememizi başka bir vilâyetin mahkemesine nakletmek için hem avukatlarımız, hem sizler bütün kuvvetinizle çalışmak elzem ve lâzımdır.

Bediüzzaman Said Nursi
Şualar