Bediüzzaman’dan izin alınca hanımlar dersini başlattı

Bediüzzaman’dan izin alınca hanımlar dersini başlattı

Evleri adeta Risale-i Nur hizmetlerinin merkezi durumunda olan Şükran abla geçmiş yıllarda Ömer Özcan’a şöyle konuşmuştu

Risale Haber-Haber Merkezi

Bediüzzaman ile görüşen Son Şahitlerden Ali Demirel ağabeyin muhterem eşi, hattat Muhsin Demirel'in annesi Şükran Demirel iki yıl önce bugün vefat etmişti. Evleri adeta Risale-i Nur hizmetlerinin merkezi durumunda olan Şükran abla geçmiş yıllarda Ömer Özcan’a şöyle konuşmuştu. Rahmete vesile olması duasıyla hatıralarını tekrar yayınlıyoruz.

Ulviye anne ile 1956’larda Ankara’da tanıştık. Askeri Pilot olan eşim Ali Demirel’in vazifesi Ankara’daydı o zaman. Nasıl olduğunu hatırlayamıyorum, Ulviye anne bir gün bize geldi...

İSTANBUL’DA İLK HANIMLAR DERSİNİ ULVİYE ANNE İLE BERABER BAŞLATTIK

O sıralarda Ulviye anne Ankara’da kızının evinde milletvekillerinin hanımlarına ders yapıyordu. Üstad’tan aldığı izinle yapıyormuş bu dersi. O zaman yasak ya; kitaptan okumuyor, anlatıyor. Artık ne kadar zaman geçti ise o hanımlar: “Sen bu kadar bilgileri nasıl biliyorsun, bunları nereden alıyorsun bize de öğret” demişler. O zaman Üstad’ımıza sormuş Ulviye anne. Üstad, “Risale-i Nur’dan olduğunu anlat” demiş. Üstad’tan izin alınca, Risale-i Nur eserlerini söylemiş hanımlara...

Bizim tayinimiz İstanbul’a çıkınca Ulviye anne ile münasebetimiz kesilmişti.

İstanbul’da, şimdiki bu evimize de çok yakın olan Fatih ilçesinin Kızılelma Caddesi yakınında oturuyorduk. İstanbul’da Galip Gigin vardı. O, çok teksir kolu çevirenlerdendir. Galip Gigin, annesinden gizli yapıyordu bunları. Aslında annesi mübarek, ehl-i tarik bir hanımdı. Annesi biraz yumuşayınca, “Oğlum bu nurcuların annesi kimdir?” diye sormuş, bize geldi. İşte İstanbul’da ilk defa onunla hanımlar derslerini başladık biz. Başka yoktu...

HANIMLAR DERSİ OLUR MU DİYE FIRINCI AĞABEYLE ÜSTAD’A SORDURDUK

Galip Gigin’in annesi: “Şükran’cım biz boş durmayalım, tarikatçılara gidelim bir şeyler anlatalım” dedi. İşte o zaman, biz de hanımlara bir ders başlatsak diye geldi aklıma. Eşim Ali Demirel’e söyledim bunu. “Ben Mehmed Fırıncı’ya bir söyleyeyim” dedi. Fırıncı: “Ben Üstad’a kadınların ders yapmasına müsaade var mı diye sorayım da öyle başlayın” demiş. Fırıncı, Üstad’a sormuş “Ders yapılsın” demiş Üstad. (1)

Ama ders nasıl yapılır. Nasıl okunur bilmiyoruz. Ben daha gençtim. Risale-i Nur’u da tam bilmiyorum. Erkek dersleri oluyor evimizde ama ben usul bilmiyorum. Nasıl yapacağız derken aklıma hemen Ulviye anne geldi. Ulviye anneyi çağıralım, nasıl okunacak, nasıl ders yapılacak ondan öğrenelim dedik. Ankara’ya telefon edildi. Meğer Ulviye anne de İstanbul Cevizli’de kızının yazlığı varmış, oraya gelmiş.

Eşim Ali Demirel, Mehmed Fırıncı ve benim rahmetli oğlum Hüseyin gittiler Ulviye anneye. “Cuma günü ben Yeni Cami’ye geleyim” demiş. Cuma günü bizim eve kadınları topladık, Ulviye anne de geldi, böylece ilk ders başlamış oldu İstanbul’da. Ulviye anne bize şöyle edin, böyle edin diye tarif etti. 1959 senesinin Mart ayında oldu bu ders. Ulviye anne iki hafta kadar kaldı İstanbul’da. (2)

DİPNOT:

1)Konuyu Fırıncı ağabeye sordum. Şunları anlattı: “Evet, Hz. Üstad’a benim vasıtamla hanımlar dersi olur mu diye sordurmuşlardı. Üstad’ımız hanımlar dersi için müspet cevap verdi. Ben de Ali Demirel’e söyledim.”

2)Sorum üzerine Mehmed Fırıncı ağabey şu ilavede bulundu: “İstanbul’da hanımlar dersi şöyle başladı: Ulviye anne İstanbul’a gelmişti, Adalar’ın karşısında Kartal/Drados tepesinde oturuyordu. Oğlu savcı idi. Ali Demirel’le gittik onu ziyaret ettik, sonra alıp Ali Demirel’in evine getirdik. Benim ablam, Şükran abla ve Ulviye anne hanımlar dersini başlattılar.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.