Ayşenur KAHVECİ

Ayşenur KAHVECİ

Bediüzzaman’da tecelli eden ism-i azam

Cenab-ı Hakk tüm mahlukatında isimlerinin tecellisini gösterdiği gibi eşref-i mahlukat olan insan nev’inde dahi tüm isimlerinin tecellisini göstermiştir.

 

Ve de her ismin mertebe-i azamı vardır. Bunu da Üstad Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’da gayet güzel anlatmıştır. Cenab-ı Hakk’ın isimlerinin tecellisinin mertebe-i azamına en güzel örnek ise şüphesiz Resullullah Efendimiz olmuştur.

 

Zira tüm isimlerin tecellilerinin mertebe-i azamı Efendimizin zatında camidir.

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin zatında tecelli eden ism-i azam ise“nur” ism-i celilidir. 

 

Üstadımızın temiz kalbli, ihlaslı bir hafız, müdakkik bir hoca olan talebesi Hafız Halid Ağabeyin Tarihçe-i Hayat’ta geçen bir fıkrası Bediüzzaman Hazretlerinin ism-i azamını anlatıyor. Şöyle ki;

 

“Risale-i Nur'un müellifi Bediüzzaman, nâdire-i cihan, hâdim-i Kur'ân Said Nursî hakkında hissiyatımdan binden birini beyan ediyorum:

Üstadım, kendisi Nur ism-i celîline mazhardır. Bu ism-i şerif, kendileri hakkında bir ism-i âzamdır. Kendi karyesinin ismi Nurs, validesinin ismi Nuriye, Kadirî üstadının ismi Nureddin, Nakşî üstadının ismi Seyyid Nur Muhammed, Kur'ân üstadlarından Hafız Nuri, hizmet-i Kur'âniyede hususî imamı Zinnûreyn; fikrini, kalbini tenvir eden âyet-i Nur olması ve müşkil mesâilini izaha vasıta olan nur temsilâtı gayet kıymettardır. Resâilin mecmuuna Risale-i Nur tesmiyesi, Nur ismi onun hakkında ism-i âzam olduğunu teyid etmektedir.”

 

Evet Nuriye’den doğma bir nur…

Karyesi Nurs,

Nureddin’in, Nur Muhammed’in, Hafız Nuri’nin, Zinnureyn’in talebesi Said Nursi!

Feneri ayet-i nur olan Risale-i Nur’un müellifi muhterem, muteber, Aziz Üstadım Said Nursi!

 

Bediüzzaman Hazretlerinin ism-i azamı olan Nur ism-i celilinin büyük delillerinden birisi de Risale-i Nur’ların küfrün zulümatını nuruyla delişidir.

Dinsizliğin, inkarın, küfrün en azami dereceye tırmandığı o dehşetengiz yıllarda nurların doğuşu…

 

Dünyamıza adeta bir karabasan gibi çöken küfrü bir bıçak gibi kesen,bir kılıç gibi binler, milyonlar kellesini koparan ve koparmaya da devam eden nurların yıllar sonraki artarak devam eden kuvveti, karanlık bir odaya hapsedilen masum insanların başında bir lamba açmak gibi hapis hayatından kurtarışı da Nurların müellifi Said Nursi hazretlerinin “Nur” ism-i azamının delilidir.

Zira bu şedit karanlığı ancak kuvvetli bir nur dağıtabilirdi…

 

Ve Kur’an-ı Kerim’in ayet-i nurundan tereşşuh eden bu muazzam nuru Cenab-ı Hak, hayatı nurlarla iştigalden ibaret Said Nursi Hazretleri’nin eliyle bizlere ihsan etti.

 

Bu fani dünyada Üstad Hazretlerinin yolumuzu aydınlatmak için önümüze tuttuğu Risale-i Nur feneriyle yürümeye çalışıyoruz kabre doğru.

Asıl mesele yolun sonu gözüken başlangıçta başlıyor.

 

Allah kabir karanlığında da Risale-i Nur’un nurundan müstefid olmamızı ihsan ederse “nurun ala nur” olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum