Bediüzzaman’a İhlas Risalesi’nin 15 günde bir okunma hikmetini sordum

Bediüzzaman’a İhlas Risalesi’nin 15 günde bir okunma hikmetini sordum

Efendim! İhlâs Risalesi’nin on beş günde bir defa okunmasını emretmişsiniz. Bu İhlâs Risalesi dua değil, salâvat değil. Hikmeti nedir?

Risale Haber-Haber Merkezi

Molla Hamid Ekinci Anlatıyor:
(Ömer Özcan’ın Ağabeyler Anlatıyor-2 kitabından)

ÜSTAD’I VAN’DAN AYRILDIKTAN 28 SENE SONRA EMİRDAĞ’DA ZİYARET ETTİM

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’yi Van’dan ayrıldıktan 28 sene sonra Emirdağ’da ziyaretine gittim. Beni içeri aldılar. Üstad’ın odasına girdik. Dedi: “Dur bakalım seni tanıyabilecek miyim? Benim Van’da bir Molla Hamid’im vardı, sen o olmayasın?” “Evet hizmetkârınızım.” Beni öyle bir kucakladı, sıktı ki; kuvvetli bir genç ancak öyle sıkabilirdi. Dedi: “O vakit zayıftın, şimdi gelişmişsin.” Zübeyir ağabeye dönerek: “Zübeyir bak! Van’da tek başına benim hizmetimi görüyordu. Siz üç dört kişi ancak görüyorsunuz” dedi.

Emretti, “Otur! Otur! Van’daki sinema perdelerini çevir bakalım. Kimler gitmiş, kimler kalmış?” Bazı kimselerin hayatta olduğunu, selamlarını söyledim. Muhammed Salih Efendinin ismi gelince: “O benim kardeşim de gitmiş, bizi bekliyor” dedi. Dedim: “Efendim o Hicaz maksadıyla Medine-i Münevvere’ye gitmiş.” “Fesuphanallah! O benim dualarımda gidenlerle beraber geliyor, sen diyorsun hayattadır.” Zaten ölmüş olanlara hiç vefat etti, ölmüş demezdi. “Filanca gitti, bizi bekliyor” derdi. Sordu; “Zernebat’a gidiyorsun?” “Efendim Zernebat suyu Van’a gelmiş, evlerimize almışız.” “Afiyetle için.” 

ÜSTAD’LA GÖRÜŞMEMİZ RAMAZAN’IN YİRMİ YEDİNCİ GECESİNE RAST GELMİŞTİ

Üstad’la görüşmemiz Ramazan’ın yirmi yedinci gecesine rast gelmişti. Akşam namazının vakti geldi. Emrettiler, “gidin odanızda kılın.” Dedim: “Sen kılmayacaksın?” “Kılacağım.” “Ben de sizinle kılmak istiyorum.” Dedi: “Sungur, bu kardeşim ikinci Hulûsi’nin kafasındandır. Gelin bu gün beraber kılalım.” Cüppesini giyerken dedi: “Şimdi kardeşim diyecek, ben de giyseydim.” Ve bana giydirdi, namazı kıldık. Tesbihat’tan sonra Yâsin-i Şerif’i kendisi okudular, duasını yaptılar. “Artık odanıza gidin” dedi. 

Merhum Zübeyir Ağabey bana dedi: “Sen Üstad’la nasıl konuşuyorsun? Biz hiç bir şey söyleyemeyiz. Kendisi emreder biz yaparız. Neyse artık işimize bakalım” dedi. Dedim: “Ben oturamam uykum geldi.” Getirdi bana bir hap verdi, onu yuttum, daha hiç uykum gelmedi. Sabahleyin dedim, yine bir ziyaretine gideyim. Gittim, dedim: “Efendim, yine emrederseniz hizmetinizde biraz kalmak istiyorum.” Dedi: “Kardeşim bin aydır buradasın daha ne istiyorsun?”

BAKIYORUM MÜBAREK GÖZLERİNDEN YAŞ GELİYOR

Bakıyorum mübarek gözlerinden yaş geliyor. Dedim: “Gözleriniz sağlamdır, niye böyle yaş geliyor?” “Bana verilen zehri yere dökseler yeri yakardı.” Dedim: “Kendine niye dikkat etmiyorsun?” Emretti: “Biraz yemeğimiz kalmıştı, pencerenin önüne koyuyoruz ekşimesin diye. Gelip içine zehir koyuyorlar, ben ne yapayım?”

İHLÂS RİSALESİ’NİN 15 GÜNDE BİR OKUNMASININ HİKMETİ NEDİR?

Şöyle emrettiler: “Ben ölürsem bana acımayın. Hiçbir şey kalmadı ki illa Risale-i Nur’a katıldı. Risale-i Nur size kâfi ve vafidir. Kendisine sordum: “Efendim! İhlâs Risalesi’nin on beş günde bir defa okunmasını emretmişsiniz. Bu İhlâs Risalesi dua değil, salâvat değil. Hikmeti nedir?” Dedi: “Kardeşim, mümkünse her gün okuyun. Bütün ibadetlerin başı, mâyesi ihlâstır.”

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum