Mehmet Selim MARDİN

Mehmet Selim MARDİN

Bediüzzaman Said Nursi’nin sürgün döneminden mahkemeler dönemine geçişi

Bediüzzaman Said Nursi, Cumhuriyetin kurulması ile birlikte yeni getirilmek istenen rejimle uyuşamayıp Van’da Erek dağında inzivaya çekildiği halde, mevcut rejim evhama kapılarak Şeyh Said hadisesini bahane ederek 1926 yılının başlarında onu Burdur’a sürgün eder. Ancak orayı da ona çok görerek bu sefer 1 Mart 1927 tarihinde Isparta’nın Eğirdir ilçesine bağlı Barla nahiyesine sürgün eder.

Rejimin amacı bu kuş uçmaz ve kervan göçmez yerde Bediüzzaman’ı her türlü imkândan mahrum bırakıp tecrit etmekti. Ama planları ters tepmişti. Kuytu yerde yalnızlığa mahkûm etmek istedikleri zat boş durmadı. Memlekette ekilmek istenen dinsizlik tohumlarına karşı iman filizlerini yetiştirmek üzere, asrın ihtiyacına tam cevap veren büyük Kur’ân tefsiri Risale-i Nur Külliyatını yazdı ve yaydı. Binlerce elle yazılan Nur risaleleri rejimin yaydığı imansızlık cereyanına karşı bir panzehir olarak insanlara gönüllü Nur postacıları ile ulaştırıldı.

Bediüzzaman’ın faaliyetleri günlük olarak en üst makama iletildiğinden bu defa da Barla’da kontrolün zor olacağını tevehhüm eden hükümet, çareyi Bediüzzaman’ı Isparta’da gözetim altına almakta bulur. Ancak hizmet etrafa halka halka yayılmış, her tarafla irtibat hali çığ gibi büyümektedir.

gazete1-002.jpg

Kurun Gazetesi 8 Mayıs 1935

Sürgün işe yaramamış aksine sürgüne gönderenlerin tam aleyhlerine sonuç vermiştir. Bu defa da adliyeleri şaşırtıp mahkemeler eliyle Bediüzzaman’ı mahkûm ettirip risaleleri kanun yoluyla yasaklatma planları devreye girecekti. Muğla’nın Milas ilçesinde yapılan aramalarda birkaç esnafın yanında bulunan risaleler ve lahika mektupları bahane edilerek 5 Mayıs 1935’te sekiz kişi tutuklanmış ve geniş çaplı bir operasyon başlatılmıştır. İçişleri Bakanı Şükrü Kaya olayı yerinde incelemek üzere İzmir’den Isparta’ya hareket etmiştir.

Aynı gün Bediüzzaman ile beraber ilk etapta 30 kişi Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tevkif edilerek Eskişehir mahkemesine sevk edilir. Bu sayede de Bediüzzaman ve talebeleri ilk defa basında yer almakta ve birçok gazetede haber olmaktadırlar.

1935 yılından itibaren artık mahkemeler dönemi başlayacak ve Risale-i Nurlar mahkeme müdafaalarında ve hapishanelerde hizmetlerini sürdüreceklerdir. İman hakikatlerinin telifleri hapishanelerde de destansı bir şekilde devam edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.