Bediüzzaman: Misyonerlere okutulan risalelerin Câmiü'l-Ezhere gönderilmesi ehemmiyetli

Bediüzzaman: Misyonerlere okutulan risalelerin Câmiü'l-Ezhere gönderilmesi ehemmiyetli

Nur Risalelerinin Medresetü'z-Zehrası, Câmiü'l-Ezherin şefkatine çok muhtaç bir mahdumudur

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin EMİRDAĞ LAHİKASI-1 adlı eserinden bölümler.)

Rumuzat-ı Semaniyeyi yazdığım zaman hem çok acele telif edilmiş; hem benim eski mahfuzatıma itimad ederek, takribî iki mikyas yaptım. Onunla, hem eski ulemanın hesaplarına binaen hurufat-ı Kur'âniyenin i'câz cihetinde esrarını yazdım. Sonra, meşhur Kamusü'l-Lügat sahibi Mecdüddîn-i Firuzâbâdi'nin, el-Mikyas nâmındaki tefsir-i meşhur u makbulünün hurufat ve kelimat-ı Kur'âniyeye dair beyanatına baktık, yüzde doksanı bizim hesabımıza tevafuk etmiş. Yalnız, beş on yerinde muhalefet gördük. Sonra tahkikî bir hesap yaptım. Bizimki doğru, onunki matbaaların sehvi olduğu tahakkuk etti. Madem böyle azîm yekûnlardaki tevafuklarda küçük küsuratlar ve küçük farklar zarar vermez diye, daha tam tamına tahkikî bir tarzda bütün Kur'ân'ı, bütün hurufatıyla ve kelâm ve kelimatıyla hesap etmeye ve letaif-i i'câziyeyi onunla tam takviye etmeye vakit bulamadım. Zâlimler bana vakit bırakmadılar. Ben de o takribî mikyaslarımla ve mahfuzatımla ve eski ulemanın hesaplarına ve Kenzü'l-Arş duasındaki adetlerime iktifa eyledim.

***

Nazif Çelebi'nin İnebolu hâlis kardeşlerimizin namına bayram tebriki ile ve Zülfikar'ın gayet dikkat ve ehemmiyet ve ihtiyatla devam-ı hizmeti ve Mu'cizât-ı Kur'âniyeyi de bitirip zeyillerinden bir kısmını da tamam etmesi ve Abdurrahman Salâhaddin'in Amerika misyonerlerine dört beş ay okutturduğu Asâ-yı Mûsâ ve Mu'cizât-ı Ahmediyeyi emin bir vasıta ile bizim nâmımıza Câmiü'l-Ezhere hediye edip göndermesini ve ehemmiyetli bir Nur şakirdi Ahmed Kureyşî'nin onların makinesinin masrafına yüz banknot vermesini beyan eden bir mektubunu aldım.

Bu kahraman Nazif kardeşimize ve gayet ciddî ve sebatkâr ve tam alâkadar İnebolu Nurcularına ve Ahmed-i Kureyşî ve rüfekalarına, hem bayramlarını, hem devamlı hizmetlerini, hem yüksek sadakatlerini, hem Zülfikar'ın tab' ve muvaffakiyetini, hem Salâhaddin'in Câmiü'l-Ezherle Medresetü'z-Zehranın münasebetini temine çalışmasını ruh u canımızla tebrik ediyoruz. Cenâb-ı Hak onları muvaffak eylesin. Âmin. Ve hizmetlerini tam makbul eylesin. Âmin.

***

Câmiü'l-Ezher ulemasına gönderilen iki nüsha benim tashihimden geçmemiş olduğundan, bazı harekeler ve Arabî kelimelerde sehivler elbette vardır. Hususan âhirdeki arabî Hülâsatü'l-Hülâsa harekelerinde ilm-i nahivce, başka nüshalarda müteaddid sehivler gördüm. Onun için, tam Arabî hocalarının tetkikinden geçmiş birer nüsha Asâ-yı Mûsâ (HAŞİYE) ve Zülfikar'dan, münasip gördüğünüz zaman Câmiü'l-Ezhere göndermekle beraber, onlara yazınız ki:

Nur Risalelerinin Medresetü'z-Zehrası, Câmiü'l-Ezherin şefkatine çok muhtaç bir mahdumudur, bir talebesidir, şiddetli düşmanların hücumuna hedef olmuş bir şakirdidir ve bütün medreselerin başı ve âlem-i İslâmı daima tenvir eden o büyük Câmiü'l-Ezherin küçük bir daire ve şubesidir. Onun için, o âlikadir üstad ve müşfik peder ve hamiyetkâr mürşid-i âzam, biçare evlâdına ve şakirtlerine tam yardım etmesini onların ulüvv-ü himmetinden bekliyoruz. O pek büyük üstadımıza takdim edilen iki kitap ise, bir talebe, dersini ne derece anlamış diye akşamda babasına ve üstadına yazıp vermesi gibi, o iki dersimiz, o şefkatli allâmelerin nazar-ı müsamahalarına arzedilmiş diye bu mektubu yazarsınız.

HAŞİYE: Yanımda bulunan ve noksan tashihimden geçen bir Zülfikar'la bir Asâ-yı Mûsâ'yı size gönderebilirim. Tam bir mukabeleden sonra, siz isterseniz kendi nüshalarınızı Mısır'a gönderirsiniz.