Bediüzzaman: Kur'ân'ı inkâr edenler dahi bu âyetin mânâsına ilişememişler

Bediüzzaman: Kur'ân'ı inkâr edenler dahi bu âyetin mânâsına ilişememişler

Şu mu'cize-i kübrâ, kamer gibi zulmet-i evhamı dağıtır

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ŞUÂÂT RİSALESİ adlı eserinden bölümler.)

Üçüncüsü

İnşikak-ı kamerdir ki; şu mu'cize-i kübrâ, kamer gibi zulmet-i evhamı dağıtır. Zira hiçbir kuvve-i arziye semâvâta tesir edemez. Güya kalb-i semâ olan kamer, mübarek kalbiyle inşikakta bir münasebet peyda etmek için sîne-i sâf ve berrakını, şehâdet parmağının işaretiyle iştiyâkan şakk ve çâk etmiştir.

İnşikâk-ı kamer, mütevâtir-i bilmânadır. وَانْشَقَّ الْقَمَرُ 1 olan âyet-i kerime ile o inşikâk vâki olduğu katiyen sâbittir. Zira Kur'ân'ı inkâr eden mülhidler dahi bu âyetin mânâsına ilişememişler. Katî olmasa idi, öyle münkirlere en büyük sermaye-yi itiraz olurdu. İtimada şayan olmayan bir tevil-i zayıftan başka, zahirden tahvil edilmemiştir.

İnşikak, hem ânî, hem gece, hem vakt-i gaflet, hem şu zaman gibi âsumana adem-i tarassud, hem vücud-u sehâb, hem ihtilâf-ı metali' cihetiyle bütün âlemin görmeleri lâzım gelmez ve lâzım değildir. Hem de hem-matla' olan yerlerde sabittir ki görülmüştür.

Dipnot-1: "Ay yarıldı." Kamer Sûresi, 54:1.