Bediüzzaman: Ey bu Cami-i Emevîde bu dersi dinleyen Arap kardeşlerim!
Belki içinizde yüze yakın ulema bulunan cemaate karşı benim misâlim, medreseye giden bir çocuğun misâlidir ki
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin HUTBE-İ ŞAMİYE eserinden bölümler.)
Bismillahirrahmanirrahim
Arabî Hutbe-i Şâmiye eserinin tercümesi
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Bütün zîhayatlar hayatlarının lisân-ı hâlleriyle Hâlıklarına takdim ettikleri mânevî hediyelerini ve lisân-ı hâlle hamd ve şükürlerini, o Zât-ı Vacibü'l-Vücuda biz de takdim ediyoruz ki, demiş:
لاَ تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللهِ 1 Yani, "Rahmet-i İlâhiyeden ümidinizi kesmeyiniz."
Hem hadsiz salât ve selâm ol Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhissalâtü vesselâm üzerine olsun ki, demiş:
جِئْتُ ِلاُتَمِّمَ مَكَارِمَ اْلاَخْلاَقِ 2 Yani, "Benim insanlara Cenâb-ı Hak tarafından bi'setim ve gelmemin ehemmiyetli bir hikmeti, ahlâk-ı haseneyi ve güzel hasletleri tekmil etmek ve beşeri ahlâksızlıktan kurtarmaktır."
Hamd ve salâttan sonra: Ey bu Cami-i Emevîde bu dersi dinleyen Arap kardeşlerim! Ben haddimin fevkinde, bu minbere ve bu makama irşadınız için çıkmadım. Çünkü size ders vermek haddimin fevkindedir. Belki içinizde yüze yakın ulema bulunan cemaate karşı benim misâlim, medreseye giden bir çocuğun misâlidir ki, o sabî çocuk sabahleyin medreseye gidip, okuyup, akşamda babasına gelip, okuduğu dersini babasına arz eder. Ta doğru ders almış mı, almamış mı? Babasının irşadını veya tasvibini bekler. Evet, bizler size nispeten çocuk hükmündeyiz ve talebeleriniziz. Sizler bizim ve İslâm milletlerinin üstadlarısınız. İşte, ben de aldığım dersimin bir kısmını, sizler gibi üstadlarımıza şöyle beyan ediyorum:
Ben bu zaman ve zeminde, beşerin hayat-ı içtimaiye medresesinde ders aldım ve bildim ki: Ecnebîler, Avrupalılar terakkide istikbale uçmalarıyla beraber; bizi maddî cihette kurun-u vustâda durduran ve tevkif eden, altı tane hastalıktır. O hastalıklar da bunlardır:
Birincisi: Ye'sin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi.
İkincisi: Sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi.
Üçüncüsü: Adavete muhabbet.
Dördüncüsü: Ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek.
Beşincisi: Çeşit çeşit sarî hastalıklar gibi intişar eden istibdat.
Altıncısı: Menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek.
Bu altı dehşetli hastalığın ilâcını da, bir tıp fakültesi hükmünde, hayat-ı içtimaiyemize, eczahane-i Kur'âniye'den ders aldığım "altı kelime" ile beyan ediyorum. Mualecenin esasları onları biliyorum.
Dipnot-1: Zümer Sûresi, 39:53.
Dipnot-2: Muvatta, Hüsnü'l-Hulûk: 8; Müsned, 2:381; Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, 10:192.
Said Nursî

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.