Bediüzzaman: Dinsizlikle, sahib-i vicdan hiçbir ecnebiye kendilerini sevdiremezler

Bediüzzaman: Dinsizlikle, sahib-i vicdan hiçbir ecnebiye kendilerini sevdiremezler

Asıl hür, mü'mindir. Dinsiz dâima istibdad altındadır. Çünkü...

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ adlı eserinden bölümler.)

MAKALE-16

VEHİM: Meşrutiyetin bir rüknü hürriyet-i tâmmedir. Halbuki Sünnet-i Nebeviyeyi hedef-i maksad eden îttihad-ı Muhammedî (A.S.M.) hürriyeti tahdîd eder. Ve medeniyetin çok levazımına münafîdir?!.

İrşâd: Hürriyeti tahdid ile tahkîk ve tekmil eder. Ve medeniyetin aldatıcı zünûb ve mesâvisini hudud-u hürriyyet ve medeniyetimize girmekten Seyf-i Şeriatla yasak eder. Zîra asıl hür, mü'mindir. Dinsiz dâima istibdad altındadır. Çünkü Sâni'-i Âleme hakkiyla abd ve hizmetkâr olan, başkasının istibdadına tezellüle tenezzül etmemek gerektir.

Ve tahdid-i hürriyet, insaniyet nokta-i nazarından zarurîdir. Amma hürriyet-i mutlaka, vahşet-i mutlakadır. Belki hayvanlıktır. İnkıyad-ı vicdan ile, ahkâm-ı Şer'î ile takyîd-i hürriyetde tekemmüldür, münafi değil... Amma levazım-ı medeniyet dediğiniz bâzı zünûb ve mesavî-i medeniyeti çocukluk tabiatıyla, heva ve heves ile aldatıcı mehasin zannedersiniz!.. Halbuki âsel-i müsemmem gibi aldatıcıdır. Medeniyetin hiçbir mehasin-i hakikiyesi yoktur ki, şeriatta sarâhaten ve istilzamen veya iznen o, veya daha ahseni bulunmasın.

Hem de bazı lâubâliler hür yaşamak istemediklerinden, nefs-i emare-nin istibdad ve esâret-i rezîlesinin altına girmek istiyorlar.

Elhâsıl:

Şeriat dairesinden hariç olan hürriyet, ya başka kalıpta istibdad veya esaret-i nefs veya vahşet-i hayvaniyedir. Böyle lâubaliler iyi bilsinler ki; diyanetsizlikle, sefahetle sahib-i vicdan hiçbir ecnebiye kendilerini sevdiremezler, benzettiremezler. Zîra mesleksiz ve sefih sevilmez...Ve erkeğe karı libası yakışmaz.