Bediüzzaman: Bizde sülûk tevazudan başlar, mahviyetten geçer

Bediüzzaman: Bizde sülûk tevazudan başlar, mahviyetten geçer

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Hutbe-i Şamiye isimli eserinde İslam dünyasına yönelik beyan ettiği müjdeler...

Risale Haber-Haber Merkezi

Eğer icaddaki vasıta hakikî olsaydı ve hakikî tesir verilseydi, hem bir şuur-u küllî verilmek lâzımdı; hem de bizzarure eserde ittikan-ı kemâl-i san’at muhtelif olacaktı. Hâlbuki, en âdiden en âliye, en küçükten en büyüğe ittikan; derece-i kemâlde, mahiyetin kameti nispetindedir. Demek Müessir-i Hakikîden bazı karîb, bazı baîd, kısmen vasıtasız, kısmen vasıta ile, kısmen vesait ile değildir. İnsanın ihtiyarî eserindeki adem-i kemâl, cebri nefy, ihtiyarı ispat eder.

Câ-yı dikkattir ki: Cüz’î bir ihtiyarın tavassutu ile eser-i akıl bir insan şehri, intizamca semere-i vahiy bir arı kovanındaki cemaate yetişmez. Ve arıların meşher-i san’atı bir petek hüceyrat şehri, bir nar ve gülnardan intizamca geridir. Demek kâinattaki câzibe-i umumiye hangi kalemden akmışsa, cüz-ü lâyetecezzâdaki küçücük cazibeler o kalemin noktalarıdır.

İslâmiyet der: لاَ خَالِقَ اِلاَّ هُوَ; (Ondan başka hiçbir Yaratıcı yoktur) hem vesait ve esbabı, müessir-i hakikî olarak kabul etmez. Vasıtaya mânâ-yı harfi nazarıyla bakar. Akide-i tevhid ve vazife-i teslim ve tefviz öyle ister. Tahrif sebebiyle şimdiki Hıristiyanlık esbab ve vesaiti müessir bilir, mânâ-yı ismî nazarıyla bakar. Akide-i velediyet ve fikr-i ruhbaniyet öyle ister, öyle sevk eder. Onlar azizlerine mânâ-yı ismiyle birer menba-ı feyiz ve güneşin ziyasından bir fikre göre istihale etmiş lâmbanın nuru gibi birer mâden-i nur nazarıyla bakıyorlar. Biz ise evliyaya mânâ-yı harfiyle, yani ayine güneşin ziyasını neşrettiği gibi birer mâkes-i tecellî nazarıyla bakıyoruz. (HAŞİYE: Nakşibendi rabıtası bu sırra bina edilmiştir.)

Bu sırdandır ki bizde sülûk tevazudan başlar, mahviyetten geçer, fenâ fillâh makamını görür, gayr-ı mütenahi makamatta sülûke başlar. Ene ve nefs-i emmare kibriyle, gururuyla söner. Hakikî Hıristiyanlık değil, belki tahrif ve felsefe ile sarsılmış Hıristiyanda “ene” levazımatıyla kuvvetleşir. Enesi kuvvetli, müteşahhıs, rütbeli makam sahibi bir adam Hıristiyan olsa mütesallib olur. Fakat Müslüman olsa lâkayt olur.

(Devam edecek)
 
ÖNCEKİ BÖLÜMLER:

Avrupa ilerledi, İslam dünyası niye geri kaldı?

İstikbal, yalnız ve yalnız İslâmiyetin olacak

İslam ahlakını yaşarsak diğer din mensupları İslâmiyete girecek

Elbette böyle bir zamanda Kur’ân hükmedecek

İslam'ın önündeki sekiz engel dağılıyor

Amerika ve Avrupa filizofları İslam'ı övüyor

İslamiyet maddeten de hükmedecek

İslam aleminin kırılmaz 5 kuvveti var

Yeryüzü pisliklerden temizlenecek, dünya barışı sağlanacak

İslam dünyası hakkında nasıl ümitsiz olursunuz?

İslâmiyet aleyhinde bu halin devam etmesi hiç mümkün müdür?

İşte İslam aleminin kalbindeki hastalığı öldüren ayet

Doğruluğu ihya edip hastalıklarımızı tedâvi etmeliyiz

Bediüzzaman: Yol ikidir; ya doğru söyle, ya da sus!

Husumet ve adavetin vakti bitti öyleyse...

Muhabbet, uhuvvet, sevmek, İslamiyetin mizacıdır

Neme lâzım deyip tembellik döşeğine atmak zamanı değil!

Hakikat-i İslâmiye bütün siyâsâtın fevkindedir

İttihad-ı İslâmın tam zamanı gelmeye başlıyor

Ecnebiler işte bu ahlakımızı çaldılar ve yükseldiler

Müslümanların saadetlerinin anahtarı meşveret-i şer’iyedir

Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin! Şûrâ kuvvet bulsun!

Şûrâ-yı şer'î o düşmanları durdurur

Hamiyet-i diniye mi, hamiyet-i milliye mi lâzım?

Ahirette olduğu gibi, dünyada da İslâmiyet milliyeti hakim olacak

İman dünyada da bir mânevî cenneti temin eder

İnsanlık, Kur’ân’ın hakaikine yapışacak

'Dindar milletvekilleri bana siyaseti şeriata âlet ediyorsun' dediler

Hakikî adalet odur ki Allah’ın emri namıyla olsun

Mesleğimiz, ahlâk-ı Ahmediye ile tahallûk ve sünneti ihyâ etmektir

Gazetecilerin yaptığı iki kıyas-ı fâsid

Arap,Türk,Kürt,Arnavut,Çerkez ve Lâzların en kuvvetli milliyetleri İslâmiyettir

İttihad-ı Muhammedî dediğimizde o cemaat murad değildi

Medenîlere galebe çalmak ikna iledir, icbar ile değildir

Ne kadar imana kuvvet verilse, hürriyet de o kadar kuvvet bulur

Cemaatleri iki şartla tebrik ve onlarla ittihad ederiz

Benim dahil olduğum cemaat İttihad-ı İslâmdır

Neden bazen imzamda Bediüzzaman yazıyor

Hükûmet içinde hükûmetin zararı görüldü

Şu sûre, bütün envâ-ı şirki reddeder

Vicdanın dört temel unsuru ruhun dört hissi vardır

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.