Risale-i Nur Enstitüsü’nün düzenlediği, Bediüzzaman Said Nursî’nin 1. Dünya Savaşın’daki mücadelesinin konuşulduğu masa çalışmalarında yer alan Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yüksel Nizamoğlu, Harb-i Umumî’nin İslam dünyasını yıktığını, ortaya çıkan maddi ve manevi sıkıntıların ümitleri kırdığına dikkat çekerek, “Bediüzzaman ise sürekli 300 milyonluk bir kitleden bahseder. Bütün bu karışıklık içinde Bediüzzaman asla ümidini yitirmiyor” dedi.

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü’nde Risale-i Nur Enstitüsü’nün koordinatörlüğünde “Harb-i Umumî” masa çalışması gerçekleştirildi. Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden bir araya gelen akademisyenler Bediüzzaman’ın 1. Dünya Savaşı’ndaki mücadelesini, Harb-i Umumî çıkmasına yön veren olayları, bugün de gündemden düşmeyen Ermeni Meselesi’ni değerlendirdi. 

Kâbe merkezli anlayıştan çıkış

“1.Dünya Savaşı noktasında tarihe bakışımız nasıl olmalıdır? sorusuna da cevap aranan programda söz alan Yrd. Doç Dr. Nizamoğlu, “Harb-i Umumî, halifelik ile bir araya gelme düşüncesinde olan İslam dünyasını yıkıyor ve halifelikle olan bağı ve ümidi kırıyor. Akabinde baskıcı ve totaliter ulus devlet yapılanmalarıyla Ortadoğu’da sunî devletler ortaya çıkıyor. Böylece İslam dünyasında Kâbe merkezli bir anlayıştan dışarı çıkılmış oldu. Harb-i Umumi aynı zamanda entelektüel anlamda büyük bir sıkıntının ortaya çıkmasına sebep oldu” dedi. 

Bediüzzaman dik durdu

Bediüzzaman’ın yaşanan can sıkıcı gelişmeler karşısında umudunu yitirmediğini vurgulayan Nizamoğlu, “Bütün bu gelişmelere zamanın ulemasının Bediüzzaman kadar dik durduğunu söylemek çok zor. Bediüzzaman sürekli 300 milyonluk bir kitleden bahseder. Yani bütün bu karışıklık içinde de olsa Bediüzzaman asla ümidini yitirmiyor” diye konuştu.

Bu arada, Risale-i Nur Enstitüsü’nün koordinatörlüğünde gerçekleştirilen “Harb-i Umumî” konulu masa çalışmasının tebliğleri Köprü Dergisi’nin 132. sayısında yayınlanacak. 

Harb-i Umumi bitmedi

“Harb-i Umumi henüz bitmiş değildir devam ediyor” noktasında birleşen akademisyenler, “Harb-i Umumi’de akademisyenler vazifelerini yapmışlar. İkinci safhasında edebiyatçılara iş düşüyor. Risale-i Nur’un bakış açısıyla bunların romanları ve hikayeleri yazılmalı. Kemalistler bunu yapıyor. Bu zamanın müçtehidi olan Said Nursî cemiyete arz edilmeli” dedi.  

Ermeni meselesi de konuşuldu

Programda Ermeni Meselesi’ne Bediüzzaman Said Nursî’nin yaklaşımı, onun 1. Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi’ndeki rolü ve en büyük projelerinden biri olan Medresetüzzehra projesi gibi farklı konular ve yaklaşımlar da ele alındı.

yeniasya