Bayram bir iletişim kurmaktır

Bayram üzerine çok şey yazılıp çiziliyor. Değişik değerlendirmeler yapılıyor. Hatıralar, yaşananlar anlatılıyor, eşle dostla paylaşılıyor. Bunların hepsinin ayrı bir önemi ve yeri var…Gözlemlediğim iki basit olayı sizinle paylaşmak istiyorum.

Bayramın birinci günü bir marketten bir şeyler aldım. Elimde küçük sepet kasaya yaklaştım. Kasada duran yirmi yaşlarında yorgun, hatta bitkin bir bayan görevli. Yüzünde ciddi bir gerginlik ve mutsuzluk kendisini ele veriyor. Müşterilerin yüzüne bakmaksızın hızlı ve mekanik hareketlerle görevini büyük bir bıkkınlık içinde yerine getirmeye çalışıyor.

Kasiyerin o halini görünce üzülmemek mümkün değil. Bayramın birinci günü herkes bayram yapmaya koştururken kendisinin kasada görevini yapıyor olması elbette hoş bir şey değil. Ancak bunu bayram için bir güzelliğe, farklılığa ve mutluluğa dönüştürmesi mümkün değil mi?

Kasaya yanaştım. Elimdeki sepette olan üç beş parçayı önüne sıraladım. Yavaş yavaş hareketlerle önce bayramını kutladım. Bugün çalışmanın ne kadar zor olduğunu hatırlattım, muhtemelen yorgun olduğunu söyledim. Kadıncağız bir anda büyük bir mutlulukla benim de bayramımı kutladı, teşekkür etti. Önünde duran çikolata kutusundan bir çikolata alacağımı espri ile söylediğimde sevindi. İlgisi ve yüz hatları tamamen değişti. İşini daha bir sevinçle yapmaya çalıştı…

Bir diğer örnek olaysa şu: Bir dostumu ziyaret için gece geç vakitte aradığım yeri bulamayınca sokakta duran ve sıkıntıyla sigarasını içen delikanlıya yer sormak için yanaştım. Baktım adam gergin konumda yeri sorup sormama konusunda bir an tereddüt geçirdim. Önce merhabalaşıp bayramını kutladım. Bir anda hiç beklemediği bu tavır karşısında yüzü gevşedi, mütebessim bir çehre ile karşılık verdi. Arkasından yeri sordum. Memnuniyetle ve azimle yeri tarif edip yardımcı olmaya çalıştı…

Bu iki basit olayın bayramın esasında bir “iletişim” olduğunu, insanlar arasında ilişki kurmanın bir vesilesi ve varolmanın farkına varılması için bir vesile olduğunu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Modern kent hayatının insana ilişkin en temel sorununun yalnızlık ve yabancılaşma olduğu sosyoloji ile ilgilenenlerin bildikleri bir husustur. Milyonların arasında yaşayan insanlar yapayalnızdırlar ve çevreleriyle iletişim kurma noktasında ciddi sorunlarla karşı karşıyadırlar. Ben buna “fark edilememe sorunu” diyorum. Fark edilebilmek, yaşadığını başkalarına hissettirmek ve ilgi çekmek, insan hatta canlıların temel bir yönelişi olarak ortaya çıkıyor. Bu anlamda bayramlar birbirimizi fark etmenin, birbirimizin farkına varmanın ve iletişim kurmanın en elverişli zeminini oluşturuyor.

Kasadaki görevli kendisinin farkına varılıp iletişim kurulunca seviniyor, tebessüm ediyor, mutlu oluyor ve insani bir tepki veriyor. Yine aynı şekilde sokaktaki gergin insanla bayram temelinde bir iletişim kurulup varlığının farkında olduğumuz hissettirilince rahatlıyor ve insani bir tepki vermesi söz konusu oluyor.

Bu örnekleri çoğaltmamız mümkün. Mesela oturduğumuz apartmanda komşumuz konumundakilerle ne kadar iletişim kurabiliyor ve bir anı paylaşabiliyoruz? Apartman hayatında komşusuzluktan ve iletişim kuramamaktan herkesin ciddi şekilde şikayet ettiği bir gerçek. Ancak bayramları bir fırsat bilerek hiç çayını kahvesini içmediğimiz, kapısını tıklayıp beş dakika birlikte oturmadığımız komşumuzla iletişim kurmayı denemek önemli bir adım olabilir. Apartmanın giriş kapısında karşılaştığımız ve çoğu kez de merhabalaşma hususunda bile başarılı olamadığımız komşumuzun bir kahvesini içmek, birbirimizin farkına varmak insani bir teşebbüs olarak görülmelidir. Yıllardır kapıda karşılaştığımız, merhabalaştığımız ancak birbirimizin kapısını tıklamadığımız komşularla iletişim kurmak için bayram eşsiz bir fırsat olarak değerlendirilebilir.

Bayramlarda iletişim kurulacak olanlar sadece yaşayan kişiler değil aynı zamanda ölen yakınlarımız ve dostlarımız da iletişim kurmamız gerekenlerdir. Mezarlık ziyaretlerinin ihmal edilmemesi ve unutulmaması gereken bir eylem olarak görülmesinin anlamını iyi düşünmemiz gerekir. Sadece yaşayanlarla değil bizde hatıraları yaşayan ölenlerle de iletişim kurmamız için bayramlar eşsiz bir fırsattır.

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.