Bak Allah’ın rahmet eserlerine, yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor?

Bak Allah’ın rahmet eserlerine, yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor?

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Rûm Suresi 48-51. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

48 . Allah, bulut(lar)ı hemen harekete geçiren rüzgârları gönderen; sonra onu (o bulutları) gökte dilediği gibi yayan ve onu parça parça edendir. Derken aralarından yağmurun çıktığını görürsün! Nihâyet onu kullarından dilediğine isâbet ettirince, onlar hemen sevinirler.

49 . Hâlbuki (onlar), üzerlerine (yağmurun) indirilmesinden önce (ve) bundan(bu yağmur bulutlarının görünmesinden) evvel elbette ümidsizliğe düşmüş kimselerdi.

50 . Şimdi Allah’ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şübhesiz ki O, ölüleri elbette dirilticidir. Çünki O, herşeye hakkıyla gücü yetendir. (*)

51 . Celâlim hakkı için, eğer (zararlı) bir rüzgâr göndersek de onu (o bitkileri) sararmış (solmuş) görseler, bundan sonra elbette nankörlük etmeye başlarlar.

(*) “Her bahar mevsiminde ihyâ-yı arz keyfiyetinde (yeryüzüne hayat verilmesi sırasında) üç yüz bin tarzda haşrin nümûnelerini (yeniden dirilmenin misâllerini) nihâyet derecede girift (karmakarışık), birbirine karıştırdığı hâlde, nihâyet derecede intizam ve temyîz (ayırma) ile nazar-ı beşere (insan gözüne) gösteriyor ki: ‘Bunları böyle yapan Zât’a, haşir ve kıyâmet ağır olamaz!’ der. Hem zemînin (yeryüzünün) sahîfesinde yüzbinler envâı (nev‘leri), berâber birbiri içinde kalem-i kudretiyle hatâsız, kusursuz yazmak; bir tek Vâhid-i Ehad’in sikkesi (zâtında ve sıfatında bir olan Allah’ın damgası) olduğundan, şu âyetle güneş gibi vahdâniyeti (Allah’ın birliğini) isbât etmekle berâber, güneşin tulû‘ ve gurûbu (doğup batması) gibi kolay vekat‘î, kıyâmet ve haşri gösterir.” (Zülfikār, 25. Söz, 16)