Atatürk döneminin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın 'domuz eti' hayranlığı

Atatürk döneminin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın 'domuz eti' hayranlığı

Müslüman bir milletin inancıyla, ayarlarıyla nasıl oynamışlar?

Atatürk döneminde tam 13 yıl, 1925-1938 yılları arasında Türkiye Dışişleri Bakanlığı yapan Tevfik Rüştü Aras'ın Amerikan Time dergisinde yer alan beyanatı tek parti döneminde neler yaşandığına dair yeni bir delil daha veriyor.

15 Ağustos 1927 tarihli derginin "Türkiye: Ölmekte Olan İnançlar" başlıklı haberinde Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın domuz eti ve fes konusundaki sözlerine yer veriyor.

Aras, İslam dininin yemesini haram kıldığı domuz etinin yaşlı insanların ölmesi ile birlikte sona ereceğini, gençlerin domuz etini yediğini bir müjde gibi ileri sürüyor. Vatandaşın şapka giyeceğini de belirten Aras, "fes bir semboldü ve kaldırılması gerekiyordu, çünkü yanlış bir psikolojik durumu temsil ediyordu” ifadelerini kullanıyor.

İşte Time dergisinin İngilizce ve Türkçeye tercüme edilmiş haberi:

Türkiye: Ölmekte Olan İnançlar

15 Ağustos 1927

"Domuz eti iyi bir yiyecektir. En iyilerden biridir. Din bunu yasaklayabilir, ancak bu fikir yaşlı nesille birlikte ölecektir. Domuz eti nesiller boyunca 'kirli' olarak korkuyla kaçınılmış olsa da, artık genç neslimiz tarafından yeniliyor."

Bunlar, geçtiğimiz hafta İstanbul'da büyük Tevfik Rüşdi Bey'in, belki de Yakın Doğu'nun en çok korkulan ve saygı duyulan devlet adamının söylediği sözlerdi. Konuşurken, Tevfik Rüşdi Bey'in ince, anlamlı elleri, onun kesin, biraz da kıvrak sözlerinden neredeyse daha etkili bir şekilde anlamını ifade ediyor gibiydi. Her zamanki gibi, Türk Dışişleri Bakanı'nın gözleri, gözlüklerinin kalın, büyüteçli camları nedeniyle anormal derecede büyük ve nüfuz edici görünüyordu.

Geçtiğimiz hafta Türkiye'yi doğrudan etkileyen bir konu olmadığından, Tevfik Rüşdi Bey, Diktatör Mustafa Kemal Paşa'nın rejiminin gidişatı hakkında bilgilendirici bir sohbet yapmayı kabul etti. Şöyle dedi:

“Hiçbir düşmanımız yok... Gerçekten barış istiyoruz... Çok çalışmak ve çok fazla konuşmamak, Türkiye'nin şu anki kalkınmamızın yarı noktasına geldiğimiz bu noktadaki programıdır...”

Müslümanların domuz eti yemesi, diye devam etti, insanların fes yerine şapka takmayı zorunlu kılan yasalar gibi eski düşünce kalıplarından sarsıldıktan sonra, yeni adetleri gönüllü olarak kabul etmelerinin bir örneğidir (TIME, 21 Şubat).

“Bir gün gelecek, her Türk istediği şapkayı giyebilecek veya hiç giymeyecek!” diyordu Tevfik Rüşdi Bey vurgulayarak. “Ama fes bir semboldü ve kaldırılması gerekiyordu, çünkü yanlış bir psikolojik durumu temsil ediyordu.”

***

TURKEY: Dying Beliefs

August 15, 1927

“Pork is a good food. One of the best. Religion may forbid it, but that idea will die with the older generation. While pork has been avoided with horror for generations as ‘unclean,’ it is now being eaten by our younger generation.”

Such were words spoken last week in Constantinople by the great Tewfik Rushdi Bey, perhaps the most wholesomely feared and respected Near Eastern statesman. As he talked, the slender, expressive hands of Tewfik Rushdi Bey seemed to articulate his meaning almost more effectively than his precise, somewhat mincing words. As always, the eyes of the Turkish Foreign Minister seemed abnormally large and penetrating by reason of the thick, magnifying lenses of his glasses.

Since no issue immediately affecting Turkey loomed last week, Tewfik Rushdi Bey consented to chat informatively about the progress of Dictator Mustafa Kemal Pasha’s regime. Said he:

“We have no enemies. . . . We really want peace. . . . Hard work and not too much talk is the program of Turkey as she arrives at what may be called the halfway point of our present development. . . .”

The present eating of pork by Mohammedans, he continued, is but one example of the voluntary acceptance of new customs by the people, once they had been jolted from old ruts of thought by such laws as that compelling the substitution of the hat for the fez (TIME, Feb. 21).

“The time will come, later, when any Turk can wear any hat he chooses or none!” said Tewfik Rushdi Bey with emphasis”But the fez was a symbol and had to be abolished because it represented a psychological state that was wrong.”

gi0lsmpwgaarq6f.jpeg

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum