Âsitâne-i İslambol

Her ne kadar Rumca "Stinpolis" kelimesinden "şehre doğru" anlamına geldiği söylense de; “Beldet-üt-Tayyibe” namıyla iştihar etmiş İstanbul, bir zamanlar “Âsitâne” ismiyle de anılırmış. Âsitâne, büyük tekke veya dergâhlar için de kullanılan mübarek bir kelimedir.

Bir tarîkatın merkezi durumunda olan ve içinde kurucularının da türbesi bulunan dergâh olan ve sûfîlerce âstan veya âstâne olarak da dillendirilen “âsitâne” kelimesinin İstanbul için kullanılması oldukça manidardır. Bu bağlamda İstanbul’un topyekûn bir dergâh olduğu ve bu tesmiye ile “Beldet-üt-Tayyibe”; yani temiz şehir unvanına layık görüldüğü de ayrı bir gerçektir.

Bugün İstanbul’da yaşayanlar, Hz. Yuşa gibi, Hz. Eyyub el Ensari gibi, Hz. Fatih Sultan Mehmed Han vd. selatin gibi ve sayısız evliya gibi mübarek zatların medfun olduğu bir beldede yaşadıklarını unutmamalıdırlar. Ayrıca muhteşem mabetleri de bünyesinde barındıran İstanbul, devasa bir âsitâne kimliğiyle göz kamaştıran bir beldedir. Bu bağlamda bırakınız bu gibi zatların türbelerinden geçerken elleri arkada yürümeyi; İslâm’ı bol anlamına gelen İslambol namıyla da maruf İstanbul’un her karış toprağında yürürken bile huşu içinde saygılı yürümek lazım.

İstanbul öyle bir beldedir ki, çağlar ötesi iklimlerden İslâm ile müjdelenmiş bir âsitâne-i İslâmbol unvanıyla maruf mübarek bir şehirdir. Böylesine mübarek şehirdeki emirlerin bu şuurla ve “Emir-el Müminin” sıfatıyla müdebbirlik yapması elzemdir. Çilingir sofralarında işret alemleri düzenleyerek, sarhoş kafayla İstanbul yönetilirse, ecdadın kemikleri sızlar; mahşerde iki elleri yakasına mıknatıs gibi yapışır…

Farklı kültürleri, dinleri, ırkları barındırsa da İstanbul bir hoşgörü şehri olarak huzur veren bir atmosfere sahiptir. Cami, kilise, havra vs. dinlerin mabetleri çatışmanın değil; tahammülün beşikleridir. Adeta “Leküm diniküm veliye diyn” düsturunu kavl-i leyyin ile sürdüregelmiştir.

Ah İstanbul, ufkundan silüetlerini izlerken İslâm’ın sembolleriyle; hele Cennetmekân Fatih Sultan Mehmed Han hazretlerinin vakfiyesi ve fethin sembolü Ayasofya ile efsunlayıcı bir güzelliğe sahipsin. Sen çocukluğumda hasretim, şimdilerde iştiyakımsın. Henüz Ayasofya’da namaz kılamamanın hüznü içindeyim. Ama müminlerin çölde susamışların suya kavuşmasındaki sevinç ve iştiyakla ağuşuna koşmaları; huşu içinde namazlarını eda etmeleri uzaktan da olsa mest etti bizi; hadsiz Elhamdülillah.

Ayasofya, cami sıfatına kavuşunca asli kimliğine de kavuşmuş oldu. Sebep olan herkesten Rabbim razı olsun. İstanbul böyle bir başka güzelleşti. Adeta yüzüne beşuşiyet geldi. Ruh güzelliğine büründü. Her kûşesinde şehrayinler ve “Allahüekber” nidalarıyla nümayişler sergilendi. Menderes’in Ezan-ı Muhammedi’yi aslına çevirmesindeki bayram havası Ayasofya’nın açılmasıyla tazelendi. Kurban kanları, gözyaşlarıyla buluştu; helezonik kıvrımlarla aktı aktı…

Her ne kadar hoyrat eller, zaman zaman dokuyu tırmalayarak bozmaya çalıştıysa da, hani derler ya; “cami yıkılsa da; mihrap yerinde” misali yine asli kimliğine kavuştu. “Fıtrat değişir sanma; bu kan yine o kandır” özdeyişinde olduğu gibi, İstanbul’un fıtratını değiştirmede soluksuz kaldılar. Biteviye çabaları akim kaldı. İstanbul yine şahlandı. Bunu 15 Temmuz şahlanışında da gördük; Ayasofya’nın asliyetine kavuşmasındaki coşkuda da gördük. O görünmez hoyrat eller boş kaldı. Elleri muallakta; yüzleri abuk-sabuk kaldı.

İstanbul, sen bir mozaiksin; ülkemin dört bir yanından farklı insan figürünü barındırıp, potasında eriterek güzelleştiren bir dergâhsın. Ve sen öylesine bir dergâh ve öylesine bir âsitane-i İslâmbol’sun ki, sana gelenler sende maddi ve manevi hayat bulurlar.

Evet İstanbul, sen, birilerinin dediği gibi bir “nimet”sin ve öylesine bir nimetsin ki, koca bir “Devlet-i Aliye-i Osmaniye’nin payitahtı unvanıyla altmış dört devletin insanına dayelik yapmış emzirmişsin. İnşallah kıyamete kadar bu unvanla anılacak ve dünyanın göz bebeği olacaksın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.