Aşikar okuma

Zübeyir ağabeye atfedilen bir söz var;

“Günde 10 sayfa okuyan kendini muhafaza eder, 15 sayfa okuyan şevke gelir, 20 sayfa okuyan hizmet eder.”

Doğrudur demiştir; söz ona aittir ve onun tecrübesine dairdir, genel bir hüküm de değildir, çok okumaya işaret ve teşviktir.

Hüküm vermek gerekirse Bediüzzaman verirdi; şu kadar sayfa veya şu kadar saat; Seherde okuyun derdi, ikindiden sonra okuyan derdi vs!

Okumak bir vird değil ki; zihni bir eylem, kalbi bir hareket, hissi bir cevelan Risale için. Risale başlarında böylesi uyarılar var; bazen akıldan çok kalbe bakar der.

Kimi az okur çok anlar, kimi çok okur az anlar. Nihayetinde kabiliyet meselesi, ihtiyaç okuyarak meselesi, olsun gibi okumak meselesi...!

İster az okunsun ister çok; ihlas ve istikametle hayata ne kadar yansıdığıdır asıl olan?

Hayata yansımayan ezbere okumak gerçekte okumak mıdır yoksa hamallık mı?

Zübeyir Ağabeyin okumaya dair güzel tespitleri de var; "zihnen tekrar" der, sonra "anladığını yazmak" der.

Okuyup okuyup geçmek boş durmaktan iyidir fakat iç boşluğu doldurmaz, dışa da bir şey yansıtmaz bu okumalar. Geçmiş on yılları ve kendi dünyamıza baktığımızda bunu net görürüz.

"Kırmızı kitap okurlar, kırmızı çay içerler"e yeni bir şey eklenmedi; "Müdakkikane okurlar, okuduklarını yaşarlar" gibi.

Başka biri de Kur'an tefsiri bu kadar okunursa Kur'an'ın kendisi ne kadar okunmalı derse ne denir?

3 sayfa, 5 sayfa, 10 sayfa, 1 cüz, 2 cüz? Ayda bir hatim, 3 ayda bir hatim?

Bir büyük der ki Kur'an'ı okumanın en alt kısmı tecvidle okumak, sonrası manasını anlayarak okumak, en üstünü kalben hisse alarak okumak.

Acaba Bediüzzaman Kur'an'ı nasıl okudu? Cevap net; yazdığı Risaleden belli.

Bu bağlamda her birimizin Kur'an ve tefsiri okuma şeklimiz farklıdır.

Bediüzzaman'ın ve Zübeyir Gündüzalp'ın okuma ve yaşama tecrübesinden istifade edebiliriz fakat aynısını yapamayız, ölçüsüz taklit bazen riyaya bile düşürebilir.

Sahicilik ve samimiyet... İhtiyaç hissederek, kendini bilerek, kendini bilmek için okumak...

Zübeyir Gündüzalp haklıdır, ondan az ya da fazla okuyan da haklıdır.

Sahabe-i Kiram Aişe (r.a) annemize, Rehber-i Ekmel Resul-ü Ekrem'i (a.s.m.) sorarlar, onun verdiği cevap “siz Kur'an okumaz mısınız, onun ahlakı Kur'an ahlakı” olur.

Bütün okumalar ya da okunması gereken bu cevabın içinde gizli olmalı; ne gizlisi çok aşikar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum