Ara sıra vukua gelen şerr-i kalil için hayr-ı kesir terk edilmez

Ara sıra vukua gelen şerr-i kalil için hayr-ı kesir terk edilmez

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

S - Kâfirin o cezasının adalete uygun olduğunu teslim ettik. Fakat azapları intaç eden şerlerden hikmet-i ezelîyenin ganî olduğuna ne diyorsun?

C - Kavaid-i esasiyedendir ki, "Ara sıra vukua gelen şerr-i kalil için hayr-ı kesir terk edilmez; terkedildiği takdirde şerr-i kesir olur." Binaenaleyh, hakaik-i nisbiyenin sübutunu izhar etmek, hikmet-i ezeliyenin iktizasındandır.

Bu gibi hakaikin tezahürü, ancak şerrin vücuduyla olur. Şerden, haddi tecavüz etmemek için, terhib ve tahvif lâzımdır. Terhibin vicdan üzerine tesiri, terhibi tasdik etmekle olur. Terhibin tasdiki ise, haricî bir azabın vücuduna mütevakkıftır.

Zira vicdan, akıl ve vehim gibi haricî ve ebedî hakikat hükmüne geçmiş bir azaptan yapılan terhible müteessir olur. Öyleyse, dünyada olduğu gibi, âhirette de ateşin vücudundan yapılan terhib, tahvif, ayn-ı hikmettir.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz