Abdurrahman İRAZ

Abdurrahman İRAZ

Anadolu yollarında herkes kolkola girmiş Risale-i Nur okuyor

Cuma namazına şeyh Abdurrahman-i Taği hazretlerinin makamı ve medresesi olan Nurşin’de yetiştik. 15 kişi civarında idik. Bizden önce Bitlis’e gelenler de aynı yere gelmişlerdi. Biz Muş havaalanından geliyorduk. Anlayacağınız ciddi bir kalabalık vardı. Önce makamı, yani türbeyi ziyaret ettik. Sabri Okur bulunduğumuz yerle ilgili bize bir bilgi yüklemesi yaptı. Sonra namaz için camiye geçtik, biraz sonraki hareketlilik bize şeyh Nureddin Hazretleri ile birlikte Muhammed el-mas ve Me’mun Jarrar’ın medreseden çıkıp camiye doğru gelişlerini gösterdi. Hutbe ve namazdan sonra camide bir hayli kalabalık akademisyenin olduğunu fark ettik. Camide ayaküstü daha sonra caminin önünde ve medrese içinde yemekte muazzam bir sohbet vardı.

Evet, son iki senedir akademisyen ve halkın, halk ve alimlerin, alimler ve talebelerin, talebe ve esnafların, esnaf ve işçilerin, ve, ve, ve -daha çok uzatabiliriz- diyaloğunu, muhabbetini, sohbetini görmeye alışmıştık. Şark insanının çok önem ve değer atfettiği şeyhleri de halkla, akademisyenlerle fikir teatisinde görmek beni heyecanlandırmıştı.

Nurşin’den Bitlis’e geçince o sohbetin artık bittiğini belki bir daha böyle bir sohbetin olamayacağını düşünüyordum. Fakat iki saat sonra başlayan Said Nursi Sempozyumu’na olan katılım bu düşünceyi aldı götürdü. Çevreden birçok alim gelmişti. Vali, belediye başkanı, rektörler, dekanlar, öğretim üyeleri, bürokratlar, yazarlar, milletvekilleri ve Bitlis’in, Van’ın eli nasırlı, ayağı çarıklı efendileri, yani halk, esnafıyla, işadamıyla, tüccarıyla çobanıyla, önemli bir ekseriyet olan halk herkes birarada yan yana oturmuş, herkes eşit ve mütebessim. “Ben hep Risale-i Nur’un sıkıntılı hatıralarını, Bediüzzaman’ın, sürgün ve mahpuslu hikayelerini dinledim ve okudum. Biri bana bu manzarayı anlatsaydı inanmazdım” diyordu Muhammed El-mas gördükleri için.

Foto Galeri için TIKLAYINIZ

Risale Akademi neredeyse ayda bir uluslararası sempozyum yapmaya başladı. İlk zamanlar her sempozyuma yetişmeye çalışanlar, sempozyumların arası 15 güne düşünce yetişmekte zorlanmaya başladılar. Biz dahi haftada bir sempozyuma yetişmek için koşturmaya ve zorlanmaya başladık. 10 Mayıs Bitlis, 18 Mayıs Diyarbakır ve 24 Mayıs Konya. Bir hafta arayla ikisi ulusal biri uluslararası 3 sempozyum. Bitmedi, bir hafta sonra panel bir sonraki hafta başka bir ilde panel, hareket, hareket, hareket.

Her hafta;
Gündem: Said Nursi,
Konu: Risale-i Nur,
Katılımcılar: Türkiye halkı bütün katmanlarıyla,
Yer: Dünyanın Türkiye şehri.

Peki gelecek hafta, Risale-i Nur ve Bediüzzaman’ı, nerede, kimlere, kimler anlatacak? Henüz belli değil belki dünya memleketinin Helsinki mahallesinde, belki de ABD şehrinde ya da Mekke kıblesinde ya da Medine mihrabında hiç belli değil Risale Akademi’nin açıklamasını bekliyoruz.

Aslında biz Muhammed El-mas, Me’mun jarrar ve Salim hasan ile birlikte Bitlis sempozyumu sonrası İstanbul’a geri dönecek ve bir hafta sonra yani bir sonraki Cuma günü bu sefer Diyarbakır’a uçacaktık. Fakat Bitlis’te ayakta yaptığımız bir istişare git-gel yapmadan şarkta gezmeyi netice verdi. Biz de öyle yaptık.

Sempozyum bitiminde yani 12 Mayıs gününü Nurs köyünde geçirdik. Sonra Diyarbakırlı kardeşlerimizin bize tahsis ettiği bir arabayla doğuyu gezmeye başladık. Şarktaki medreseleri, dergahları dolaştık. Suriyeli kardeşlerimizin çadır kamplarına gidip Risale-i Nuru anlattık. Suriye okullarına gidip Bediüzzaman ve davasını anlattık. Her gece bir şehirde cemaatle birlikte olduk. 1975’te Risale-i Nur’u ilk tanıdığım zamanki heyecanımı yakaladım. Yalnız ben mi? Hayır, beraber olduğum, Mekke Seyyidler cemaatinin önemli bir ismi Muhammed El-mas, Ürdün Amman üniversitesinde hoca Me’mun jarrar, Yemenli Sudan Hartum üniversitesinde tıp doktoru Salim Hasan. Nefes nefese bir tempo ile 15 günlük detayları inşallah Perşembe günü anlatmaya devam edelim.

SAADET VE MUHABBETLE KALINIZ.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum