Harvard Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde ders veren ve aynı zamanda okulun ‘Batı’da İslâm’ adlı fakülteler arası programının yöneticiliğini yapan Profesör Jocelyn Cesari, Hürriyet’e verdiği röportajda; “Burada (ABD) çok sayıda eğitimli, profesyonel Amerikalı kadının İslâmiyete dönüp örtündüğüne tanıklık etmeye başladık. Seküler popüler kültürün kadın bedenini metalaştırmasına ve cinsel objeye dönüştürmesine tepki olarak onur meselesinde İslâmi feminist bir argüman benimsiyorlar. Örtünerek ya da çarşafa girerek popüler kültürle arasına mesafe koyuyor ve ‘İnsanlar beni kadın olarak değil insan olarak kabul etmeli’ diyor. İslamofobiye rağmen İslâm bugün ABD’de en hızla yayılan din” sözlerini sarfetti.

IŞİD’in ekmeğine yağ sürülüyor

İslâm âleminin IŞİD sorununa bakış açısını da değerlendiren Profesör Jocelyn Cesari, “Bugün artık IŞİD sorunsalına cevap bulmaya çalışmadan İslâmî geleneğin işleyebilmesi mümkün değil. İslam dünyası bu sorunla yüzleşmek zorunda. Evet belki çok sayıda genç Müslüman IŞİD’e katılıyor, ama çalışmalar bu pek çoğunun sahaya çıkınca hayal kırıklığına uğradığını gösteriyor. Geri dönmeye çalışan çok. Bu damar yakalanabilir. Din âlimleri bir işbirliği sergileyerek klâsik İslâmî öğretinin mesajlarının gençler arasında meşrûiyet kazanması için ortak hareket edebilir. Ama bunun gerçekleşmesi için Müslüman devletlerin de kendi içlerinde İslâm’ın sadece bir koluna ayrıcalıklı konum sağlamaktan vazgeçmesi gerekiyor. Henüz o noktadan çok çok uzakta olduğumuz ortada. Meselâ Mısır’da kimin iyi kimin kötü Müslüman olduğuna karar veren bir devlet var. Devletlerin bu tür yaklaşımları IŞİD’in ekmeğine yağ sürüyor. IŞİD’in mesajının zayıflatılabilmesi için Müslüman ülkelerin İslâmîyetin yorumu açısından çoğulcu ve hoşgörülü yaklaşımlara yönelmesi önemli.” ifadelerini kullandı.