Amacı harcamak

Araçlar amaç haline geldiğinde, amaç amaçlıktan çıkmış, hedeften sapılmıştır… Hedef istikametinde olmayan yol, sonu gelmez çabadır, netice ise bir arpa boyu yol almaktan öte değil…

Kendini avutma, zevahiri kurtarma, günü atlatmayla geçer günler, hep dünden bahsedilir; bugünden yarına, varsa da yoksa da kuru sözler, süslü cümleler… Varlıksa her geçen gün erimekte, itibar azalmakta, güven gitmektedir, sonuç; fikren bitmişlik, madden çökmüşlük… Kemiyet yok, keyfiyet; keyfiliğe kurban…

Üretimsizlik, yeniliksiz, yenik düşürdü; yanlışlar yanlışlara yol açtı, verilen kurbanlar yetmedi, harcandıkça harcandı kabiliyetler, heder oldu ümitler… Fikri sabitlik istikrar sayıldı, inatsa sebat, dar alanda kendi kendine kör düğüşlerde hikmet arandı; "onun zaten kafası karışıktı" yaftalarıyla ötekileştirildi nice cevherler…

Kimi sustu, kimi Donkişotlukla uzaklaştı; tek düze, tek sese, tek renge istikrar ve istikamet sağlandı! "Biz yanılmadık" pembe gözlüğüyle hiçbir şey yokmuş gibi davranıldı…

Çekim gücü azaldı yeni mihverlere kayıldı, üzerine alınmadı tarafgir inat… “O zatenle” oyuldu ve avutuldu çözünmüşlük ve çürümüşlük…

Ortak akıl, ortak gönülle ortaya konulsa hastalıklar ve çareleri, herkesin katılımcılığıyla müşterekleşen şevk, gayret havuzuna aksa, kim ne kaybeder? Deryayı damlada hapsetmektense, damlaları deryada eritmek derya kadar büyük kazanç değil mi? Bu kazanç herkese yetmez mi?

Sabit ve değişmez hakikat kumaşından, ilcaat- ı zamana ve mevsime göre yeni elbiseler dikmek, fikre yeni şekiller vermek, analizler yaparak yeni sentezlere ulaşmak, vaktin rengine uyarak yeni sesler sunmak, değişen dünyaya özünden kopmadan uymak, amaca ulaştırmayan aracı icabında kırıp atmak, yeni araçlarla yola devam etmek; bugün, dünden yarına ulaşmanın hızlı yolu…

Ölmüş atın başında beklemenin anlamı yok, - bu sebat değil, istikrar hiç değil -, gömlek değiştirenler atı alıp Üsküdar’a iki defa geçti; "ben zamanında böyle yapmıştım"lı avunmalara devam et…

Bu tarafı bırakıp o tarafa mı geçelim, geleneği bırakıp yenilikçi mi olalım? Ne o taraf ne bu taraf, ne gelenekçi ne yenilikçi, ne o hizipten ne bu hizipten… Al birini vur öbürünü, hiç kimse ötekileştirilerek dışlanamaz, hiç kimse de vazgeçilmez değildir…

Ortak payda bellidir, onun çekirdeğinde yeniden şekillenip kenetlenmek ve – atomun etrafında değişik yörüngelerde dönen elektronlar gibi – gelişerek, bugünle geleceğe gitmek…

Teferruat olan araçlara çok bel bağlanırsa, gün olur beli kaldıracak güç bulunmaz olur… Amaca ulaştırmayan araçlara bir kenara itme cesaretini gösteremiyorsak, tabulara ve müstebitlere teslim olmuşuzdur, vay ki, ne vay.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.