Alman halkı Müslümanları seviyor

Alman halkı Müslümanları seviyor

Ekrandaki görüntünün arka planında Almanya haritası ve kırmızı siyah sarı renklerde ve yanında İçişleri Bakanı Hans Peter Friedrich haritaya doğru bakıyor. Onların önünde ise bir minareli cami duruyor ve minarenin gölgesi tüm Almanya’yı boydan boya kaplıy

ARD’nin spikeri İslam Konferansının diyalogtan güvenlik zirvesine geçişini anlatıyor. Arka fondaki resim bir Alman ile bana farklı yorumlar yaptırır mutlaka. Ama ortak yorum Almanya’da İslam’ın bir gerçek olduğudur. İsviçre’deki minare yasağını hatırlar ve İslam eşittir Minare dersek İslam Almanya’ya aittir çıkar. Almanya İslam Konseyi (AİK) konferansı sonrası en ilginç detaylardan biri  Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu adına katılan Ali Ertan Toprak’ın açıklamalarıydı. Toprak,  kendi tabanlarından kaynaklanan bir aşırılık sorununun olmadığını ve bakanın güvenlik zirvesinden neyi kast ettiğini beklemenin faydalı olacağını söyledi.  İmam ve İslam din dersi eğitimi için kurulan dört İslam Araştırmaların Merkezinde Aleviler olarak yer almak istemediklerine de vurgu yapan Toprak, “Alevilikle ilgili kürsülerin açılması konusunda girişimlerimiz devam ediyor. Federal düzeyde konuya destek var. Şimdi eyaletlerle görüşüp Alevilik kürsüsünü kuracak bir üniversite bulmamız gerekiyor.” açıklamasında bulundu. Ali Ertan Toprak Yeşillere yakınlığı ile bilinen bir isim ancak şu sıralar Berlin’de özellikle Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU ) ile yakın temasta olduğu gelen bilgiler arasında. İslam ve uyum konusunda CSU ile nasıl bir  çalışma yaptıkları da sanırım yakında açığa çıkar. İslam’ın direkt içinde kendini görmeyen bir yapılanmanın İslam konferansına daveti ve burada bunu teyit eder konuşmalarına rağmen demek ki Alevilik İslam’a aittir çıkar yada Alevilik İslam dışında değildir. AİK üyesi Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Çalışma, Sosyal İşler ve Uyum Bakanı Guntram Schneider (SPD), konferans sonrası  “Konferans güvensizlik kültürüne doğru gidiyor.” diyor ve konferanstaki atmosferin, açıklamaların Müslümanları oldukça rahatsız ettiğini gözlemlediğini, İslam din dersleri gibi konularda hiç bir ilerleme kaydedilemediğinin altını çiziyor. Siyasi veya değil herkes İçişleri Bakanı Friedrich’in tüm Müslümanları zan altında bırakan bu çıkışı karşısında ve İslam ile ilgili korkuların körüklendiğinden en küçük bir endişe duymuyor. İçişleri Bakanı ise bildiğinden taviz vermiyor. Korku ve endişeyi körüklemekten geri kalmıyor. İslam Almanya’ya ait olmasa bu kadar tartışılır mı?  Biz dün konferansa katılanların ortak tepkilerini veriyor ve katılımcıların ‘Bakanlığın İslam Konferansı’nı götüremediği’ konusunda ki görüş birliğini dile getiriyoruz. Yine dünkü Bild bakana soruyor ‘siz Müslümanları kızdırdınız mı?’ Bakan diyor ki   kimsenin kızmasına gerek yok, ben Müslümanların toplumda nereye ait olduğu yeri gayet net dile getirdim ve kimseyi asla dışlamadım. AİK’e katılanların yada genelde bu ülkede yaşayan Müslümanların Almanya ile tüm sorunlarının kaynağı aşırı sevgi. Hem Müslümanlar Almanları hemde Almanlar Müslümanları çok seviyor. Hani bir türkü  var ya  ‘Mecnunum Leylayımı gördüm bir kere baktı geçti. Ne sordum ne de söyledi kaşlarını yıktı geçti.’  Bizim sevgimiz belki bundan bile ileri.

Şevket Duman - Euro Zaman