Allah ve melekleri, o peygambere salât ederler, Siz de ona salât edin

Allah ve melekleri, o peygambere salât ederler, Siz de ona salât edin

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Ahzab Suresi 53-56. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

53 . Ey îmân edenler! Vaktini gözetleyici kimseler olmadan, yemeğe sizin için da‘vet yapılmadıkça peygamberin evlerine girmeyin! Fakat çağrıldığınız zaman, artık girin; yemeği yiyince de dağılın; sohbete dalıcı kimseler de olmayın! Çünki bu hâliniz, peygambere eziyet veriyor, fakat (o) sizden utanıyor. Allah ise hak(kı söylemek)ten çekinmez. Hem onlardan (peygamberin zevcelerinden) bir şey istediğiniz zaman, artık kendilerinden bir perde arkasından isteyin! Bu, hem sizin kalbleriniz için, hem de onların kalbleri için daha temizdir. Çünki sizin için, Allah’ın Resûlünü incitmeniz ve kendisinden sonra onun zevcelerini nikâhlamanız ebediyen (câiz) olmaz. Çünki bu, Allah katında (pek) büyük (bir günah)tır.

54 . Eğer bir şeyi açıklasanız da onu gizleseniz de (fark etmez); hiç şübhesiz ki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir.

55 . Onlara (peygamberin zevcelerine), ne babaları, ne oğulları, ne erkek kardeşleri, ne erkek kardeşlerinin oğulları, ne kız kardeşlerinin oğulları, ne kendi kadınları (Müslüman kadınlar) ve ne de sâhib oldukları köleleri hakkında bir günah yoktur (bunlarla perdesiz görüşüp konuşabilirler). (Ey peygamber zevceleri!) Bununla berâber Allah’dan sakının! Şübhesiz Allah, herşeye hakkıyla şâhiddir.

56 . Muhakkak ki Allah ve melekleri, o peygambere salât ederler. Ey îmân edenler! (Siz de) ona salât edin ve (ona) teslîmiyetle selâm verin! (*)

(*) Allah-ü Teâlâ’nın Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’a salât etmesi, ona rahmet edip ondan râzı olması; meleklerin salât etmesi ise, duâ edip mağfiret dilemeleridir. (İbn-i Kesîr, c. 3, 110)

“Evet salavâtın ma‘nâsı, rahmettir. Ve o zîhayat mücessem rahmete rahmet duâsı olan salavât ise, o رَحْمَةً ِللْعاَلَم۪ينَ ’e (âlemlere rahmet olan Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’a) vusûle (kavuşmaya) vesîledir. Öyle ise sen salavâtı kendine, o رَحْمَةً ِللْعاَلَم۪ينَ ’e ulaşmak için vesîle yap ve o Zât’ı da rahmet-i Rahmân’a vesîle ittihaz (kabûl) et!” (Lem‘alar, 14. Lem‘a, 103)