Akgündüz'ün Derin Diyânet Raporu'na cevabı kitap oldu

Akgündüz'ün Derin Diyânet Raporu'na cevabı kitap oldu

Ahmet Akgündüz’ün Risâle-i Nur’a İtirazlar ve Cevapları Derin Diyânet Raporuna Reddiye adlı eseri yayınladı.

Akgündüz, “Neden böyle bir eser” sorusu şöyle cevapladı:

Bedîüzzaman, üç devir yaşamış bir büyük şahsiyet: Mutlakıyet, Meşrûtiyet ve Cumhuriyet. Ona muhâlefet Şark Medreselerinde kendisini ne güreşte ve ne de ilimde yenemeyen emsâli talebeler tarafından başlatılmış; ama o hep gâlib gelmiş. Daha sonra muhâlefet, bir kısım âlimlere kadar uzanmış ve hatta yenemedikleri bu insanı, yok etmeye yahut bulunduğu ilden başka bir ile sürgün etmeye kadar varmış. Daha sonra mesele İstanbul Şekerci Han’a kadar ulaşmış. “Her su‛âle cevab verilir; fakat su‛âl sorulmaz.” Şeklindeki meydan okuması İstanbul âlimlerini ve hatta Ezher Ulemâsını da hayrete düşürmüş. Ömer Nasuhi’ler “Onun kulağına üfleyen var” derken Mustafa Sabriler “Asrımızın en büyük Hadis âlimi olduğu için Dâr’ül-Hikmet’e aldık” demiş.

Nihâyet Cumhuriyet adı altında istibdâd devri başlamış. Mustafa Kemal’in ve ekibinin hedefinde yine Bedîüzzaman var. Van’a çekilen Bedîüzzaman adım adım takip ediliyor. Fakat ilk Diyânet İşleri Başkanı olan İbrahim Rıfat Börekçi, Bedîüzzaman’ın hem eserlerini ve hem de vatan müdafaasındaki yerini medh ü senâ ederek, kendisine Van Vâizliği verilmesine vesile olmuş.

1947 yılına kadar Diyânet İşlerine mensub âlimler hep onun lehinde rapor vermişler. Ancak İsmet İnönü’nün baskısıyla 1948 Afyon Mahkemesi öncesi Diyânetten Risâle-i Nur hakkında saçma bahanelerle olumsuz rapor alınmış. 1960 İhtilâli sonrası Gerçeker gibi sahte Diyânet mensupları aleyhteki raporlara devam etmişler.

Nihayet bir asra yakındır, Gerçeker gibi sahte Diyânet İşleri Başkanlarının, Çağatay gibi laik ve Kemalist İlahiyatçıların tezyifleri ve kusuntuları, akademik bir elbise içinde 2018’de tamamlandığı sanılan Derin Diyânet Raporu’nda toplanmış.

Mesele bununla da kalmamış. Bir kısım hakiki ama meseleyi bilmeyen Sufiler kadar, Haydar Baş ve Ömer Öngüt gibi sahte Sufiler de hadlerini aşarak Bedîüzzaman’a dil uzatmışlar.

Bizi en çok üzen ise, Merhum Kadir Mısıroğlu, İhsan Süreyya Sırma, Ömer Faruk Yılmaz gibi bir kısım aynı davayı güden arkadaşların, yine hadlerini aşarak, Bedîüzzaman hakkında yanlış bilgiler vermeleri ve asılsız yorumlar yapmalarıdır.

İşte biz, bir asra yakındır Bedîüzzaman’a yapılan resmî yahut gayr-ı resmî ithamları, 50.000 küsur belgeye dayanarak Arşiv Belgeleri Işığında Bedîüzzaman Said Nursi adlı 6 ciltlik eserde çürüttük. İddialara mukni deliller ve tarihî belgelerle cevaplar verdik. Ayrıca hem Bedîüzzaman ve II. Abdülhami ve hem de Kürt Te‛âlî Cemiyeti ve Şeyh Said meseleriyle alakalı müstakil kitapçıklar da neşreyledik.  Ancak 2018 tarihli Derin Diyânet Raporunun bütün aleyhte beyânları hakikat gibi sunması, çok kimse tarafından bunlara ayrıntılı cevap verme ve bu arada diğer itirazlara cevapları da aynı eserde toplama ihtiyacını bize zarurî olarak hissettirdi.

Bu eseri, RİSÂLE-İ NUR’A İTİRAZLAR VE CEVAPLARI (DERİN DİYÂNET RAPORUNA REDDİYE) adı altında, okuyucuların istifadelerine sunarken, elbette ki bizim de bazı tesbit hatalarımızın olacağı muhakkaktır. Bu konuda bize rehberlik edecek ikazlarda bulunan herkese şimdiden teşekkür ediyoruz. Eserin tashihi için müsveddeyi gönderdiğim kıymetli arkadaşlardan, hem imlâ ve hem de bilgi yanlışlarını tashih eden Değerli Tarihçi Said Nohut Bey’e; hem almî açıdan ve hem de Vâkıf bir Nur Talebesi olması hasebiyle tashihlerini ve tavsiyelerini bildiren Mehmed Akçay Kardeşime; Risale-i Nura derin vukufuyla tavsiyelerde bulunan Muhterem Safa Mürsel Ağabeye ve dualarını beklediğim meraklı kadeşlerime teşekkür etmeyi bir vazife addediyorum.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum