Akdeniz’de gece, balık ve Filistin

İnsani Yardım Vakfı (İHH) daha önce Mısır üzerinden deldiği Gazze ambargosunu, bu defa denizden delmek istedi. 32 ülkeden gönüllü sivillerle yola çıktı. Evrensel vicdanın yansıması olan 800’e yakın aktivist Akdenizi barış gölü haline getirmek istedi. İnsanlık ve özgürlük filosunu temsil eden gemilerde  Mavi Marmara Gemisi  öncü ve organizasyon sahibiydi.

İnsanlık ailesi Marmara’nın mavi sularından Akdeniz gölüne ve oradan insanlığın kutsal beşiği Kudüs’e giden yolda Filistinlilerle buluşmaya hazırdı. Gazze halkının temel ihtiyaçları olan gıda ve ilaç götürüyorlardı. Dil, din, ırk, ülke, kıta, renk ayırımı yapmadan.

İnsanlık ve barış müjdeleyen, tamamen insani saiklerle hayatını riske atan, ihlasla yola çıkmış ve dünyanın dikkatini Filistin zulmüne çekmek isteyen bir avuç dünya ülkesinin vatandaşı, Bediüzzaman’ın ifadesiyle “insaniyet” paydasından aynı gemide buluşmuştu.
İnsaniyetin yeşerdiği zeminde, “büyük insaniyet olan İslamiyet” meyvelerinin çıkacağını da Bediüzzaman müjdeliyordu.

İnsanlık filosunu çıktığı andan itibaren televizyonlardan, internette  farklı bağlantılardan ve dillerden izlemeye, kare kare anlamaya ve  sivil gönüllülerin ruh halini, duruşlarını, konuşmalarını, tepkilerini ve iradelerini kavramaya çalıştım. Onlara eşlik edercesine ruhumdan kopan fırtına ile hüzünlenirken ümitlendim, gitmediğime hayıflanırken varlıklarına sevindim, meşakkatlerini gördükçe dua ettim ve zihnimin kotlarından yeni ilhamların eşlik ettiği kalbimin ferahlığına, ruhumun derinliklerine ve aklımın belirsizliğine uzandım.

Adeta iç kanama geçiren  İslam dünyasının hali, Türkiye’nin tepkisi, insanlığın sessiz kalışı, Arapların biganeliği ve bütün bunların ortasında Akdeniz’e açılan, Gazze’ye yürüyen ve Filistin’le kucaklaşan bu cengaver insanların, insanlığın onurunu kurtaran asaletleri ile tekrar tekrar dirildim.

gemi_lemalar.jpgKonuşmalar, sükunet ve metanet taşıyordu. İHH yönetimini defalarca izledim pazar gecesi gece yarısına kadar. İhlaslı, metin, özü kaçırmayan ve tamamen insani damardan aşı almış bir mümin salabetinde gördüm.
Gergin, tepkisel ve hissi bir üslup yoktu. Pazar gecesi 22.00’den itibaren İsrail gemilerinin kendilerini takibe aldığı anons ediliyordu. Yönetim, gönüllülere Kur’an okumaları, dua etmeleri ve sabırlı olmaları tavsiyesinde bulunuyordu.

Gemi sabahın 04’ünde yaşanacak teröre karşı iman ve dua siperindeydi. İradeli duruşları fevkalade idi. Asla siyasi, grup imajı ve kurum iması ve millet vurgusu yapan bir yaklaşım yoktu. Alışılmış Anadolu tepkiselliği yerine vakur, Allah’a teslim olmuş bir ruh halleri vardı.

Gece yarısı gördüğüm manzara, manen  zaferin alındığını zerrelerimde yaşadım. Hasret kaldığımız sivil, vakur ve tamamen insani zeminde bir mümin feraseti ve dirayeti  ile cesareti hakimdi.
İHH organizasyonunun ve insanlık gemisinin o asil ruhlarını kutluyorum.

Sabahın erken saatlerinde terör anından hemen sonra eşlik ettiğim sınırlı görüntüler ve güvenlik kamerası düzeyinde sadece bir kattan yansıyan kareler, gecenin ruhuna destek veriyordu. Risale Haber yazarı Mustafa Özcan’ı o kameradan sağ salim gördüm.
***
Pazartesi gecesi çay sohbetinde okunan Risale-i Nur’da Birinci Lem’a her şeyi anlatır gibiydi. Bir gece öncesini, sabahın ansız baskınını ve kamuoyunu Kur’ani bir bakışla yorumlamamızı sağlıyordu.

Hazreti Yunus denize düşmüş, balık onu yutmuş, gece karanlık ve dağdağalı… Bize temsille verilen mesaj ise nefsimiz balığımız, gecemiz istikbalimiz, karanlıklar ise sergerdan/başı dönmüş  bir dünya gibi.
“Sebepler sükut etmiş.”  Bütün imkan, güç, şartlar zalimin elinde veya nefsin karnında balık gibi bizi yutmuş.
Hazreti Yunus gibi münacatta bulunmanın vakti şimdi.
***
Salı sabahı… Bu sabah… Gönüllü şefkat kahramanlarından Nilüfer Çetin ve bebeği Türker Kağan sağsalim döndüler Gazze seferinden. Eşi baş mühendis Ekrem bey ise hala gemide…
Kur’an mehtabında karanlığı açmanın, iman nuru ile nefisleri terbiye edip birer aktivist, gönüllü ve insani girişimleri bizzat yaşayan birer mümin şuuruyla dua ve tavır koyma vakti…

Bizi yutan balık, bize merkep olabilir.
Zalimler merkep olmaya doğru gidiyorlar.
Mazlumlar ise binici...
Birinci Lem’ayı lütfen bir daha bir daha okuyalım bu hafta boyunca…
İslam dünyasının, insanlık ailesinin duası bizimle. Bu necip millet Akdeniz’de canını verecek, şahadet içecek bir insani haslete yeniden tarih yazdı.
Türkiye büyüdü, insanımız büyüdü, insanlık ve İslam çoğaldı.
***
İskenderun’da ve Akdeniz’de şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Müminler kardeşçe kucaklaşıp, insaniyeti taçlandıracak İslam’ı sahada fedakarca gösterdikçe, gece gündüze dönecek.
Vakur tepkiler dünya komuoyunu sarsacaktır. Zalim İsrail ise karanlığına gömülüp gidecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum