Aile ve toplum

Azize Çiğdem Eroğlu'nun yazısı

Yazıma, ailenin önemini vurgulayarak başlamak istiyorum. Toplumu meydana getiren en küçük yapı taşı, ailedir. Dolayısıyla, her iki yapının da sağlam bir temelinin olması birbiriyle doğru orantılıdır. Aileyi oluşturan bireyler; anne, baba ve çocuklardır. Evlilik, sosyolojik bir kurumdur. Evliliğin amacında  erkek ve kadının bir araya gelerek bu sosyal kurumu inşa etme isteği vardır.  

Farklı kültürlere, karakterlere sahip iki yetişkin insanın ahitleşmesidir, evlilik.

Aile ortamında sevgi, saygı ve aidiyet duygusu ne kadar güçlü olursa, toplum da o kadar güçlü olur. Çünkü, sosyolojik bir kurum olan ailenin sağlam olması demek; toplumsal birlikteliğin, güvenin, dostluğun, kardeşliğin, sevgi ve saygının, merhametin, acı ve mutluluğun paylaşımının vs. gibi değerlerin de o ölçüde gelişmesi demektir.

Elbette ki, bu birliktelikte, hem annenin hem de babanın farklı görevleri vardır. Baba ailenin geçiminden sorumlu iken; anne de geleceğin teminatı olan nesli yetiştirmekle vazifelidir. 
"Evlenin, çoğalın! Çünkü ben, ( kıyamet gününde ) diğer ümmetlere karşı sizin ( çokluğunuzla ) iftihar edeceğim’’ hadis-i şerifi sırrınca, evliliğin öncelikli amacı neslin devam ettirilmesidir. 

Neslin devamı demek, toplumun devamı demektir. Güçlü bir devamlılık ise; ailede yetiştirilen çocukların, iyi bir eğitim alması ile mümkündür. Ailede ki  sevgi, saygı, aidiyet duygusu ne kadar kaliteli bir şekilde çocuğa yansıtılırsa, toplumun kalitesi de o ölçüde artacaktır.

Çocuk yetiştirmede annenin önemi tartışılmaz. Zira nesillerin geleceği, annelerin şefkatli kollarına bırakılmıştır. Bu bilince sahip annelere, selam olsun!

Neslin devamında en önemli değerli, kutsal görev, anneye aittir demiştik. Çünkü, bir çocuğun dünyaya gelmesi basit, sıradan bir olay değildir. Öncelikle anne, dokuz aylık yorucu bir hamileliğin ardından, ‘‘çocuk’’ denilen bir mucizenin dünyaya gelmesine vesile olmaktadır.

Bu dönemde fizyolojik olarak bir değişime maruz kalan anne,  yavrusunun dünyaya  gözlerini açmasıyla daha ağır bir sorumluluk üstlenmektedir. Uykusuz geçirilecek gecelere, merhaba denilmiştir.

Çocuğun dünyaya gelmesiyle ailenin değeri, daha da artar. Çocuk demek, yeni bir birey demektir. Bu yeni bireyin anne rahminde başlayan hayat serüveni, doğduktan sonra da devam eder. İhtiyaçlarını karşılamaktan aciz olan yavruyu Rabbimiz, anne ve babanın şefkatli kollarına teslim etmiştir. Zahmetli bir süreçtir aslında. Gece  uykusuzluğunu  emekleme, yürüme yolunda atılan diğer adımlar takip eder.

Ailede başlayan eğitim; okula başlangıç tarihi ile yeni bir boyut kazanır. Okul dönemi, çocuğun karakterinin gelişmesinde ikinci bir basamak olarak karşımıza çıkar.

Kalemi eline alıp, okuma ve yazmayı öğrenme aşamaları, aile ve çocuk için yeni bir dönemin başlangıcıdır.Normal eğitim sürecinin ardından yetişkin bir birey olarak toplumdaki yerini alır.Hayatına devam eder.

Ne mutlu içinde yaşadığı cemiyete maddi ve manevi katkı sağlayacak merhametli, vatanını  ve milletini seven çocuklar yetiştiren ebeveynlere!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum