Aile bakanlığı LGBT, feminizm işgali altında, bir tane makul Türk-İslam kadını yok!

Aile bakanlığı LGBT, feminizm işgali altında, bir tane makul Türk-İslam kadını yok!

"Beni böyle ihanet toplantılarına bir daha çağırmayın" diyen Doç. Dr. Emir Kaya: "Bu ifşaatı yapmak zorunda kaldım!"

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku ABD Başkanı Doç. Dr. Emir Kaya, Aile Bakanlığı bürokrasisinin işgal edildiğini, LGBT ve feministlerin baskın olduğunu söyledi.

Bakanlığın tertiplediği bir toplantıya katıldığını belirten Kaya, oradaki manzarayı görünce "Bu ifşaatı yapmak zorunda kaldım" diyerek sosyal medyadan paylaşımlarda bulundu:

Toplantıda bir tane makul Türk-İslam kadını yok

"İstanbul Sözleşmesi, 6284, LGBT, feminizm neden sürekli gündemde? Bu kimin başarısı? Kimin yenilgisi?

Şu ibretlik olayı okuyun ve memleketin haline ağlayın:

Aile Bakanlığının "Kadına Şiddetin Önlenmesi - Mevzuatın Geliştirilmesi" toplantısına davetliydim.

30 katılımcı içinde tek erkek bendim. 29 kadın... Çoğunluğu radikal, vamp tipler. Kezban Hatemi, Gülriz Uygur, Dilşat Özer, Aslı Koçak, Sema Kendirci, Sibel Suiçmez... Bir tane makul Türk-İslam kadını yok. Bir tane erkek sözcüsü yok.

Dibine kadar feminizm vahşiliği...

Sırf bu manzaradan gelecek yılların da nasıl rezil olacağını tahmin edebilirsiniz. Mevzuatı etkileyen grupta makul insanlar var idiyse bile sessizdiler. Bir-iki Müslüman dernek temsilcisi de bunlara uyumlu konuştular. Kalplerini bilmem ama şirretliklerinden çekindiler.

O güruhtan hayatımda görmediğim sözel şiddeti, hakareti, saldırıları gördüm

Söz aldım: "Bu usulle mevzuat geliştirilmez. En başta temsilde adalet yok. İkincisi; şiddet bütüncül değerlendirilmelidir. Adalet terazisi tek kefeli olmaz. Bir gruba odaklanarak şiddet çözülmez. Artar. Burada ideolojik bir işgal hareketi söz konusu. Amaç korumaksa çocuklar, yaşlılar daha fazla korunmaya muhtaç. Aile Bakanlığında onlar neden konuşulmuyor? Hiçbir hükümet bir avuç marjinali memnun etmek için milyonlarca seçmeni gözden çıkaramaz. Gerçekçi ve bütüncül bakalım" şeklinde konuştum.

Ve dünya cahili, hukuk cahili, sinir küpü o güruhtan hayatımda görmediğim sözel şiddeti, hakareti, saldırıları gördüm. Bakanlık bürokratlarının bile gözleri korktu. Pısıp sustular. Bir saate yakın söz istedim. Tekrar tekrar o saldırganlara söz verdiler, beni göz ardı ettiler. Ben de mecburen toplantıdan ayrıldım.

Bakanlık bürokrasisi işgal edilmiş

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakanımızın durduğu yer bellidir. Milletin yanıdır. Fakat Bakanlık bürokrasisi işgal edilmiş. Devşirmelerle dolu. Ezikler. Yenikler. Bu gaflet ve dalalettir.

Feminizm bir beşinci kol faaliyetidir. LGBT küresel kültür emperyalizminin aracıdır.

Beni böyle ihanet toplantılarına bir daha çağırmayın.

Bu ifşaatı yapmak zorunda kaldım. Çünkü bu milletin önümüzdeki on yılının gündemini de bir avuç marjinalin belirlemesini vicdanım kabul etmiyor.

Bu gidişi durduralım.

Her tür şiddetle mücadelenin makul yollarını bulalım.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum