Zafer KARLI
Gözünü, Kulağını Kalbini Kur’an’ın Emrine Ver
İsra 36-“Bir de hakkında bilgin olmayan bir şeyin peşine düşme! Çünkü kulak, göz, kalp / gönül, bunların her biri (hesap günü) bundan sorumlu tutulacaktır.”
Âyet; bir belge ve bilgiye dayanmadan hüküm vermekten, delilsiz sözlere itibar etmekten, iftira atmaktan, yalan şehadetten, lüzumsuz ve faydasız peşe düşmelerden men eder.
Âyette, günaha azmetmekten kulun hesaba çekileceğine bir delil vardır. Elimizde olmadan aklımıza ve hayalimize gelen görüntülerden sorumlu değiliz. Ancak bunları isteyerek yapmak, bizi başka kötülüklere yönlendirir ve ruh hâlimize zarar verir. Fakat bilerek ve isteyerek yapmaya katî niyetlenirse, o fiili yapmasa veya yapamasa bile günaha girer. Gözün ve kulağın fiilleri olduğu gibi kalbin de fiilleri vardır. Mesela küfre ve zulme razı olmak kalbe ait bir fiildir. Küfre rıza küfür olduğu gibi, zulme rıza dahi zulümdür.
Not: Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratıklara hayvan denir. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, düşüncelerini bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlılara ise insan denir.
Örneğin; hayvanlar görür ama insanlar vizyon sahibidir. Hayvanlar iştir ama insanlar dinler ve öğrenir. Hayvanlar nefislerinin istekleri doğrultusunda karar verip hareket ederler, insanlar ise nefislerinin istekleri ile şeytanların vesveselerine karşılık nankörlük, geçici hazlara düşkünlük, cimrilik, umutsuzluk, böbürlenme, acelecilik, gerçeğe karşı direnme, inkârcılık vb. zaafları bulunmakta olup ahlâkî gelişim sürecinde bu zaaflarını yenmeyi öğrenmelidir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.