Talak Sûresi (8-12) Meal Tefsiri

8,9- “(Ey Müminler! İlahi emirlere uyun. Geçmişte) Allah'ın ve Resulünün buyruğuna başkaldırıp azan nice beldeler var ki, Biz onları çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba uğrattık. Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran (zarar-ziyan) oldu. Allah, onlara pek çetin bir azap hazırladı.

O halde ey iman eden akl-ı selîm sahipleri! Allah’ın emirlerine uygun hareket edin. İşte, Allah size bir zikir (hayat rehberi Kur’an) indirdi.”

Şimdi siz aklı başında insanların bu durumdan ders alması ve ilahi emirlere uyma konusunda titiz davranması gerekir. Çünkü Allah size öğütlerle dolu Kur'an'ı lütfetti.

Not: Zikir, hem önceki kitapların hem de Kur’an’ın ortak adıdır (Nahl 43-44, Enbiya 7, 24).

11- “Bir de peygamber gönderdi ki, iman eden ve salih ameller işleyenleri karanlıklardan nura çıkarmak için size Allah'ın açık-seçik ayetlerini okur (tebliğ eder). Kim Allah'a iman eder ve salih amel işlerse, Allah onu, ebediyen kalmak üzere, (ağaçlarının) altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Allah ona gerçekten pek güzel bir rızık ihsan etmiştir.

12- “O Allah ki; yeryüzünü yedi gök gibi yaratmıştır. O’nun emri (Allah’ın koyduğu yasalar) bunlar arasında cereyan eder ki; Allah’ın her şey üzerinde mutlak kudret sahibi olduğunu ve Allah’ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilesiniz.”

Allah, yeryüzünü göklerden aşağı kalmayacak görkemlikte yarattı. Allah’ın koyduğu yasalar bütün bu varlıklar üzerinde cereyan eder ki bu sayede siz de Allah'ın her şeye gücünün yettiğini ve her şeyi sınırsız ilmiyle kuşattığını anlayıp kavrayasınız. Böylece O'ndan başka hiçbir varlığın kulluk edilmeye layık olmadığını anlar, hayatınızı ona göre dizayn edersiniz.

Not: Yer, göklere nisbeten oldukça küçük olmasına rağmen, taşıdığı manâ ve sanat açısından kâinatın kalbi ve merkezidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim, yeryüzünde yaşayan Hz. Peygamber (asm)’e vahyedilmiş O’da tüm aleme tebliğ etmiştir. Bu yüzdendir ki “eğer kâinattan risalet-i Muhammediyenin (asm) nuru çıksa, gitse, kâinat vefat edecek. Eğer Kur’ân gitse, kâinat divane olacak ve küre-i arz kafasını, aklını kaybedecek, belki şuursuz kalmış olan başını bir seyyareye çarpacak, bir kıyameti koparacak.” (Said Nursi, Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, Beşinci Nükte)

Dikkat: Ayetteki asıl gaye evren hakkında bilgi vermek değildir; asıl amaç insanları ilâhî kudret ve hikmetin yüceliğini anlamaya yöneltmek, tıpkı gökler gibi yerkürenin de tecellilerle dolu olduğunu açıklamaktır. Bu sebeple gayemiz, Kur’an’ı anlama hususunda çağın bilgisini hakem görmek değil, bilakis Kur’an’ın işaret ettiği noktadan kâinatın ve varoluşun anlam ve hikmetini kavramaya çalışmak olmalıdır.