Yetişilmiyor zamana

Yetişilmiyor zamana, günler oldu bi gıdım,
Güneş doğdu der demez, kavuştu adım-adım.
 
Zamanlar bereketsiz, günler, haftalar, aylar,
Yıllar çabuk geçiyor, yıkılıyor saraylar.
 
Film şeridi gibi; geçti önümden ömrüm,
Aydınlansa da çoğu; bir gizemli kördüğüm.
   
Yedi yaşım, elli yaşım, bembeyaz oldu başım,
Yola konup yollandı, bir sürü arkadaşım.
  
Çoğu gitti gurbete, dönemedi bir daha!
Umutlar ve emeller, gün doğdurmaz sabaha.
 
Aculiyet insanda, riayet yok tertibe,
Çift basamak atlayarak, vuruyoruz ta! dibe.

Şu zemin-i müdârâ, etti bizi madara,
Gözümüz aç gidecek, ta! Mukadder mezara.

Daha bitmedi cüzler, olmadı hatim tamam,
Kabirde karanlıkta, ben ışıksız duramam.
 
Hırs ile hapsolmuşum, sevap cenderesinde,
Gözüm hâlâ sukûtta, günah penceresinde.
 
Bunca geçen zamanın, sende bir hükmü yok mu?
Seyrüseferin rahat, garanti ömrün çok mu?
 
Bir dalgalık teknende, gaflette yüzüyorsun,
Ard-arda güzel sözler, bir güzel diziyorsun.

Sanki bunlar beraetin, güvendin hasene’ne,
Gururu bırakıp da; bir haddini bilsene!
 
Artık geldin bu yaşa; bük nefsinin boynunu,
Boz artık el-hannâsın; hilebaz oyununu.
 
Bir nasûh tövbesi et; çek günahtan elini,
Zikre, şükre alıştır, o kemiksiz dilini.
 
Hüsn-i hâtime olsun, son nefeste bâri gül,
Mezarının başında, Kur’ân’ın olsun bülbül.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum