Çevremizde olup bitenlere bakar kahr oluruz.
İşler sarpa sarar,
Yanlışlar doğruları setreder,
Liyakatsızlar en öne geçer,
Layık olanlar geriye düşer.
 
Cevher camura düşer,
Teneke sarı boyaya bezendikten sonra kurulur mücevher dükkanlarının en baş köşesine.
 
Olur mu böyle, diye isyan eder insan.
Ama olur...
Burası dünya...
 
Doğru hep hakim olsa
Yanlış hep aşağılansa
Hak zirvede batıl zillette olsa
olmaz ki o zaman imtihanlık bir dünya.
Şiddetlenmez o zaman insanın masivayla nefis ile şeytan ile cedelleşmesi.
Bu ateş yakmazsa anlaşılmaz birbirinden kömür ile elmas.
 
***
 
Siyonizm, emperyalizm, materyalizm süfyanizm ve deccalizm dünyanın ümüğünü sıkmaya devam ediyor.
Herkesin gözünün içine baka baka yalan söylüyor, zülme adalet adını vermiş, keyfiliğe kanun adını vermiş, işgale sömürüye "demokrasi götürme" namını vermiş.
Bu sözde medeniyet, insanlığı öyle bir deniyete düçar bırakmış ki...
Nefsi başa çıkarmış, ruhu ayağa düşürmüş.
Zevki sultan yapmış, huzuru hapse tıkmış.
Sorumsuzluğu meslek etmiş, hamiyeti mertliği masallara terkettirmiş. 
Kimisini tüketim canavarı yapmış,
Kimisini aç bi-ilaç.
 
***
 
"Kırılır da birgün bütün dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim"
 
Böyle diyor şiirin efendisi.
Gecenin ardından sabah muştulanmıştır. Karanlığın ardından aydınlık zuhur ettiğinde ve "Gideriz nur yolu izde gideriz" durumu tahakkuk ettiğinde son altın devir gelmiştir.
"Beşer bütün bütün yoldan çıkmazsa ve başına bir kıyamet koparmazsa..."
 
***
 
İnsanlık gerçekten ızdırarla talep etmeden hakiki saadeti, sulh-i umumiyi, hakkı, adaleti hak edemez.
Dünya savaşları, soğuk savaşlar, izmler, sefillikler kanla vahşetle beslenen üstünlük kavgaları, İslam aleminin parçalanmışlığı kavmiyetçilik, cehalet ve geri kalmışlığından kaynaklanan acı hali bir dua yı izdirari olsun dergah ı İlahide.
Olsun da bitsin bu kara kabus.
Olsun da bitsin bu zülmet.
 
Duamız, dileğimiz;
Fıtraten hakkı adaleti saadeti ezcümle din-i hakkı talep eden ruh u insani dile gelsin.
İnsan, kendi öz sesine kulak verip, harekete geçsin.