Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun başkanlığının ikinci döneminde düşük rütbeli bir grup askerin başlattığı ve daha sonra bastırılan askeri darbe girişiminin ardından ülkede ‘siyasi kriz’ yaşanıyor. Maduro karşıtı yüz binlerce kişi bugün, başkent Karakas’ta sokaklara döküldü.

Muhalefetin yoğunlukta olduğu Venezuela Ulusal Meclisi, dün yapılan bir açıklama ile yürütme yetkisini devraldı. Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri de (ABD), Maduro hükümeti karşıtlarına ve Ulusal Meclis’e desteğini açıkladı.

Ulusal Meclis, muhalefet lideri Juan Guaido’nun önderliğinde ‘geçiş hükümeti’ kurmak için Venezuelalara protesto gösterileri çağrısı yapmıştı.

Diğer yandan Maduro destekçilerinin yoğun olduğu Kurucu Meclis Başkanı Diosdado Cabello ise, “Venezuela’da olabilecek tek geçiş, sosyalizm sayesinde gerçekleşebilir” ifadelerine yer vermişti.

Euronews’a konuşan muhalefet partisi Voluntad Popular’ın lideri Manuel Bolivar, “Hükümet karşıtı yürüyüşün amacı askeri güçleri anayasa ve demokrasiyi desteklemesine ikna etmektir” dedi. Bolivar ayrıca, “Maduro hükümetinin elinde kalan tek güç, kendisinden ayrılmaya başlayan askeri güç ve silahlardır” diye konuştu.

Ulusal Meclis ve muhalefet için, askeri güçlerin yükselişi bir darbe anlamına gelmiyor, çünkü Maduro hükümeti ‘gasp ediyor’.

Jose Manuel Bolivar, “Darbe için bir çağrı söz konusu değil, sadece askerleri demokrasiyi ve Anayasayı korumaya davet ediyoruz. Çünkü onlar Maduro’yu korumak için değil, anayasal değerleri korumak için yemin ediyorlar.” diyor.

Venezuela Anayasa’sının 328. Maddesi’ne göre, “Ordu, ulusun bağımsızlığı ve egemenliğini sağlamakla görevli bir kurum.”

Uzman Gill, “Bu noktada dağınık askeri güçler, Maduro’nun gitmesini isteyen muhalefeti desteklemek istiyora benziyor” yorumunu yaptı.

Diğer yandan Gill, Venezuela’da yakın bir tarihte darbe girişimi olacağına da inanmıyor.

'Muhalefet, orduyla iş birliğine yöneliyor'
Guaido 5 Ocak’ta Ulusal Meclis’in en genç başkanı seçilmişti. Kongrede yaptığı konuşmasında Guaido, kongre kararıyla Maduro’nun meşruiyetini kaybettiğini ilan etmiş ve geçici olarak ülkenin başkanlığını üstleneceğini açıklamıştı.

Maduro’nun ikinci dönem başkanlığında hile yapıldığını ileri süren Ulusal Meclis, bu nedenle yeni seçimlerin yapılmasını ve Maduro’nun başkanlığını tanımayan askerlere af çıkarılacağı sözünü vermişti.

Geçtiğimiz hafta Lima’daki Venezuelalı askerler, Maduro’nun başkanlığını artık tanımayacaklarını belirten bir açıklama yayınlamıştı.

Kuzey Carolina Üniversitesi’nde Venezuela uzmanı olan Tim Gill, Euronews’a yaptığı açıklamada “Muhalefet eskisinden daha fazla şekilde orduya ve askerin desteğine yakınlaşmaya başladı” dedi.

Amerika’nın desteği ve Maduro’nun uluslararası arenadaki yalnızlığı
Venezueladaki muhalefet, Maduro’nun ikinci kez seçildiği 20 Mayıs’taki seçimlere boykot çağrısı yapmış ve seçimlere hile karıştırıldığını savunmuştu.

Maduro’nun ikinci dönem başkanlığına sadece ülkenin içinden değil, birçok devletten de Maduro’nun meşruiyetinin sorgulanması talebi gelmişti.

Washington yönetimi, Maduro karşıtı eylemlere desteğini açıklamıştı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, sosyal medya platformu Twitter üzerinden paylaştığı videoda, "ABD’nin sarsılmaz desteğinin, ülkelerine demokrasi getirme çabaları gösteren Venezuelalılarla olduğunu" belirtmişti.

Bu mesajın ardından Maduro ise, ABD’nin ‘faşist bir darbe” çağrısı yaptığını savunmuştu.

Diğer yandan Brezilya hükümeti de, "Maduro’nun meşruiyetini kaybettiğini" belirten resmi bir açıklama ile Guaido'yu ülkenin lideri kabul ettiğini duyurmuştu.

Euronews