Türkiye'de her 10-12 kişiden birinin böbreklerinde taş var

Türkiye'de her 10-12 kişiden birinin böbreklerinde taş var

Yüzde 3-5 olan dünya ortalamasının üzerindeki bu oran, bizi ‘taş kuşağı’na sokuyor

Böbrek ve idrar yollarındaki taş hastalığının hem çocuk hem de erişkinlerde sık rastlanıldığı ülkeler arasındayız. Taş kuşağındaki ülkelerin en önemli özelliği, sıcak iklime sahip olmaları. Kişilerin çok terleyip az su içmesi de hastalığa zemin hazırlıyor. Bu kuşakta Türkiye’nin yanı sıra İran, S. Arabistan, Pakistan, Hindistan, Amerika’nın güneyi ve kısmen Akdeniz ülkeleri yer alıyor.

ERKEKLERDE DAHA ÇOK

Avrupa Taş Hastalıkları Derneği ( EULIS) Başkanı Prof. Dr. Kemal Sarıca ise taş hastalığının erkeklerde daha sık görüldüğünü belirtti. İstanbul’da 15-17 Kasım’da düzenlenecek 7’nci Dünya Taş Hastalığı Birliği Kongresi’nin başkanlığını da yapan Prof. 
Dr. Sarıca, şunları söyledi:
“Hormonal ve yaşam tarzı farklılıkları, stres faktörleri gibi etkenler aradaki sıklık farkında rol oynuyor. Taşların idrar kanalından atılımı konusunda alınan sıvı (su) miktarı, hareketli yaşam tarzı ve taşın boyutu önemli rol oynuyor. Yarım santimin altındaki taşların büyük bir kısmı kolaylıkla atılabiliyor. Ancak büyük olanlar, böbrek ve mesane arası kanalı geçerken içinde takılıp kalabiliyor. Kanalı tıkarsa da ağrı ve böbrekte şişme oluşturabiliyor.”

ATLAMA, ZIPLAMA, KOŞMA

Böbrekte oluşan taşlar çoğunlukla hareket (atlama, zıplama, koşma) ve bol sıvı, idrar söktürücü ilaçların alımı sonrasında organdan çıkarak idrar kanalı içine giriyor. Dayanılması zor, şiddetli ağrılara yol açansa idrar kanalındaki taşın, idrar akımına engel olduğu için böbrek içinde basıncın artmasına yol açması. Çoğu hastaya bu ağrıyla taş hastalığı tanısı konuyor.

Böbrek taşının beslenmeyle çok yakın ilişkisi var. Sıvı (su) alımının sınırlı olması en büyük risk faktörü. Çok az sıvı tüketen hastalarda daha çok oluşuyor veya tekrar ediyor. Buna ek olarak taş oluşumuna yol açan bazı maddeler (kalsiyum, okzalat, fosfat, ürik asit) bazı yiyeceklerde çok yoğun. Bunların aşırı tüketilmesi de taş oluşumu riskini artırıyor. Tüm taşların büyük bir bölümü (yüzde 60-70) kalsiyum-okzalat içeren taşlar ve yüksek oranda süt ve süt ürünleri, tuz, kırmızı et, fındık, koyu çay, kahve, kola, sakatat tüketimi oluşumunda rol oynuyor. İdrarla (2.5-3 litre su içerek) hem kalsiyum hem de okzalat atılımı artırılabiliyor. Özellikle sık tekrar eden taş durumlarında iyi bir diyet düzenlemesi etkili oluyor. Hurriyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.