Prof. Kumbaroğlu, Türk Akımı'nda kalıcı adımların atılmaması durumunda Türkiye'nin ulusal, bölgesel ve küresel anlamda ağır faturalar ödeyebileceğini savundu. Projenin, Türkiye'ye enerji 'hub'ı olma özelliği kazandırdığına işaret eden Kumbaroğlu, "Ancak bu projenin arkasından biz koşmazsak, başkaları konmaya çalışacak. Nitekim gündemden kaldırılan Bulgaristan sahasının yeniden oluşması için Bulgar yetkilileri baskı kuruyor, 'Güney Akım'dan vazgeçmedik' diyorlar" diye konuştu.

GAZ BORSASI OLUŞMALI

Projede hükümetlerarası anlaşmanın henüz yapılmadığına işaret eden Prof. Kumbaroğlu, şöyle devam etti: "Türk Akım Hub'ı nasıl işleyecek. Irak, İran ve Akdeniz'den gelen gazların da bu alana yönelmesinin sağlanması önemli. Böylece bir ülkeye bağımlılık da kalkacak. Türkiye gaz trafiğinde yer edineceği için gaz fiyatlarının belirleneceği yeni bir gaz borsası da ortaya çıkarabileceğiz" dedi. İran'ın ise 18.büyük ekonomi olduğunu belirten Kumbaroğlu, yer aldı rezervleri ile İran'ın Körfez'in pabucunu dama atacağı değerlendirmesinde bulundu.

Diyarbakır'da 7 yıllık kaya gazı

Türkiye'nin enerji potansiyeli bakımından gözden kaçan bir kaynağa da işaret eden Prof. Kumbaroğlu, Diyarbakır'ın Sarıbuğday-1 bölgesindeki kaya gazı (şeyl) miktarının Türkiye'nin 7 yıllık doğalgaz tüketimini karşılayacağını söyledi. Bu gazın değerlendirilmesinin önemli olacağını dile getiren Kumbaroğlu, Trakya'da da kaya gazı olduğu yönünde tespitlerini dile getirdi.

DEĞERİ 140 MİLYAR $

Prof. Dr.Kumbaroğlu'nun Diyarbakır'daki kaya gazı rezervlerine ilişkin değerlendirmesi ise Türkiye'nin aslında 140-150 milyar dolarlık bir gaz kaynağı olduğunu ortaya koyuyor.