Türkiye'de 39 yılda bin 242 kişi sele kurban gitti

Türkiye'de 39 yılda bin 242 kişi sele kurban gitti

Avrupa genelinde sellerin neden olduğu ölümleri ortaya koymak amacıyla bazı Akdeniz ülkelerindeki akademisyenlerce ortak yürütülen çalışmaya göre, son 39 yılda Türkiye'de bin 242 kişi sel nedeniyle hayatını kaybetti

İstanbul'da 2009'da 31 kişinin yaşamını yitirdiği, cumartesi günü de yaşanan sağanağın ardından bir kişinin cesedinin bulunduğu sel felaketi, Akdeniz bölgesindeki ülkelerin de yaşadığı doğa olayları arasında yer alıyor.

Sellerin neden olduğu ölümleri ortaya koymak amacıyla bazı Akdeniz ülkelerindeki akademisyenlerce uzun yılları kapsayan ortak çalışmalar yürütülüyor.

İtalya'nın güney kesimlerindeki, İspanya'nın da Katalonya bölgesindeki ölümlü sel olaylarının incelendiği bilimsel çalışmaya, Avrupa genelindeki sellerin neden olduğu kayıpları da belirlemek hedefiyle, Türkiye, Portekiz, Fransa, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti ve İsrail de dahil edildi.

Akademisyenlerin kendi ülkelerine ilişkin verileri değerlendirdiği çalışmaya, Türkiye'den Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Kahraman destek verdi. Kahraman, öğrencisi Özgenur Kılıç'la yürüttüğü araştırmada, 1980-2018 arasındaki ölümlü sel vakalarını inceledi. Çalışmaya katılan ülkelerde 39 yılda 2 bin 466 kişinin sel nedeniyle yaşamını yitirdiği, bunların 1242'sini Türkiye'deki kayıpların oluşturduğu belirlendi. 

"Hava olayları sınır tanımıyor"

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Kahraman, sel ya da havaya ilişkin meteorolojik olayların ülke sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceğini, hava olaylarının sınır tanımadığını söyledi.

Bu kapsamda Akdeniz Bölgesi'ndeki ülkelerin Avrupa'daki ölümlü sel olaylarını inceleyen çalışmasına Türkiye'den de kendilerinin destek verdiğini dile getiren Kahraman, "Uluslararası iş birliğiyle yapılan çalışmalar çok daha hızlı bir şekilde bu alanda ilerlememizi sağlıyor. Bizdeki probleminin benzeri Yunanistan'da yaşanıyor. Onun yaşadığı sorun İtalya'da da meydana geliyor. Sorunlara ortak bir akılla çözüm bulunmaya çalışılıyor. Araştırmanın, tüm Avrupa ülkelerini kapsayacak şekilde genişletilmesi hedefleniyor." dedi.

Kahraman, İtalya, İspanya, Portekiz, Fransa, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti ve İsrail'deki araştırmacıların 1980-2018 arasındaki ölüme neden olan selleri incelediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Türkiye'deki 1980 ile 2018 arasında 39 yıllık dönemi seçtik. Öğrencimizle beraber farklı kaynaklardan bilgileri derledik ve analiz ettik. Araştırmaya göre, bu bölgelerdeki sel nedeniyle ölenlerin yarısından fazlası Türkiye'de. Bu ülkelerde sel nedeniyle 2 bin 466 kişi yaşamını yitirirken, bunun 1242'si Türkiye'de gerçekleşti. Erişebildiğimiz kayıtlara dayalı olduğundan, çalışmamızda henüz ulaşamadığımız veriler mutlaka vardır. Nüfusun yoğunluğuna göre değerlendirildiğinde selde en fazla ölüm Fransa'nın güney kıyıları ile İspanya'nın Mayorka, ve Minorka adalarında yaşanırken, sayı olarak en fazla ölüm ise Türkiye'de. Yine, deniz suyu sıcaklığının çok yüksek olduğu, bu yüzden buharlaşmayla kış döneminde yağışın fazla görüldüğü Akdeniz Bölgesi'nde eylül-ekim ve kasım aylarında sel vakaları biraz daha fazla görülüyor."

Türkiye'de en fazla temmuzda ölüme neden olan sel yaşandı

Abdullah Kahraman, Çek Cumhuriyeti, Türkiye ve Avrupa'nın iç kısımlarında ise yaz aylarında sel vakalarının daha fazla görüldüğünü ifade ederek, kısa süreli, fakat çok şiddetli sağanakla can kaybı yaşandığını anlattı.

Analiz edilen ülkelerde ölenlerin çoğunun yollarda, binalarda, nehir kenarlarında bulunduğunu dille getiren Kahraman, "Üçte ikisinden fazlası su ya da çamurla sürüklenmiş. Yarısından fazlası ise eve giderken ölmüş. Yine yarısından fazlası otomobil içindeymiş. Kayıtlarda, akan suyun içinden geçmeye çalışmak (yarısına yakını), uyarıları dikkate almamak, nehir kenarlarında bulunmak, hayvanları ya da eşyaları kurtarmaya çalışmak gibi hatalı davranışlar not edilmiş. Ezici çoğunluk boğularak hayatını kaybetmiş ama ölümlerin bazılarında kalp krizi, hipotermi, çoklu travma, elektrik çarpması gibi nedenler de kaydedilmiş." şeklinde konuştu.

Türkiye'de en fazla temmuz ayında ölüme neden olan sel vakası görüldüğünü aktaran Kahraman, "39 yılda 300'den fazla vatandaş sadece temmuz ayında sel nedeniyle hayatını kaybetmiş. Bunu ağustos takip ediyor. 100'ü aşkın kişi de ağustosta yaşamını yitirmiş. Bizim için sel ölümlerinin batı ve güney kıyılarımız hariç yaz aylarında daha fazla gerçekleştiğini söyleyebiliriz." dedi.

Kahraman, Türkiye'deki ölümlü sel vakalarının Doğu Karadeniz, Antalya ve Muğla kıyıları, kısmen de iç bölgelerde Isparta ve Ankara ile İstanbul'da yaşandığını, Avrupa'da ise Barcelona'da gerçekleştiğini aktardı.

"Yüz bin kişiden 1,52'si sellerden dolayı ölmüş"

Kahraman, Türkiye'de yılda ortalama 31,9 kişinin sellerden dolayı öldüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:

"39 yılda her yüz bin kişiden 1,52'si sellerden dolayı ölmüş. Ölenlerin yarısından fazlası erkek. Yine yaşlarını bildiklerimizin yarısına yakını 15 yaşının altında ve de nerede öldüklerini bildiklerimizin yarısından fazlası bir bina içindeymiş. Bu, diğer ülkelerde çoğunluğu oluşturan araç içindeki ölümlerden farklı bir durum. Türkiye'de sel ölümlerinde su ya da çamurla sürüklenme, bina çökmesi, binalara su basması, akarsuya düşme, köprü çökmesi yer alıyor."

Abdullah Kahraman, selin oluşmasının sadece yağışa bağlı olmadığını, yağmurun ne kadar sürede düştüğü ve havza bazında nasıl toplanıp akışa geçtiği, çarpık şehirleşme, toprağın cinsi ve nemi ile bitki örtüsü gibi birçok şeyi kapsadığını vurgulayarak, sel sonucu oluşan heyelanla topluca ölümlerin gerçekleştiğini anlattı.

Çoğu insanın sel sularının gücünü hafife aldığını belirten Kahraman, "Bir kısmı sırf bu yüzden ölür. Hızlı akan 15 santimetre kalınlığında bir sel suyu, yetişkin bir insanı devirebilir. 30 santimetre küçük bir arabayı, 60 santimetre pek çok aracı sürükleyebilir. Sel sularında yürümek ya da araba kullanmak hiçbir zaman güvenli değildir. Su seviyesi çok ani şekilde değişebilir. Sel durumu hakkında bilgi almalı, yükseklere çıkmalı, tahliye emri varsa tahliye etmeli, bodruma inilmemeli. Suya batmış elektrikli alet ve kablolar varsa o odaya girilmemeli, elektriksel bir ses varsa uzaklaşmalı. Sel suları hastalık da taşır." değerlendirmesini yaptı.

aa

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.