Topuk dikeninden erken tanı ile kurtulabilirsiniz

Topuk dikeninden erken tanı ile kurtulabilirsiniz

Topuk dikeni; ayağında şekil bozukluğu olanlar, kilolu kişiler ve uzun süre sert zeminde yalınayak yürüyenlerde sıklıkla görülebiliyor.

Bu rahatsızlığın tedavi edilmediği takdirde günlük yaşamı önemli ölçüde etkilediğini belirten uzmanlar, ayak tabanında taş ya da çivi olduğu hissini veren bu rahatsızlığın erken tanı ve tedavi ile ortadan kalkabileceğini söyledi. 

Memorial Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Özsoy, topuk dikeni ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Günün ilk adımları ağrılıysa dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Hakan Özsoy, şu açıklamalarda bulundu: 

"Topuk dikeni, ayak tabanındaki bir zarın topuğa yapıştığı bölgenin iyileşememesi sonucunda ortaya çıkar. Kişi yürümek zorunda olduğu için sürekli tekrarlayan zorlamalar, topuk bölgesinde küçük yırtıkların oluşmasında neden olur. İlk ve en önemli belirtisi topuk ağrısıdır. Hastalar en çok günün ilk saatlerinde yataktan kalktıktan sonraki ilk birkaç adımda şiddetli ağrı hissederler. Bu ağrı üzerine basıldığında topuğun altında bir çivi varmış gibidir. Gün içinde yürüdükçe ağrı yavaş yavaş azalır. Topuk dikeninin bir diğer belirtisi ise uzun süren yürüyüşlerin sonunda giderek artan bir ağrının ortaya çıkması ve dinlenme halindeyken bile devam etmesidir. 

EVDE YUMUŞAK TABANLI TERLİK KULLANILMALI

Topuk dikeninin tanısında öncelikli olarak ortopedik muayene çok önemlidir. Tanı hasta öyküsüne ve hastanın klinik durumuna göre konulmaktadır. Muayene sırasında topuğunun altına bastırıldığında ağrı hissediliyorsa, röntgen istenmektedir. Topuk dikeni teşhisi konulması durumunda hastaya ilk olarak ağrıyı yaratan aktivitelerden uzak durması önerilir. Topuk dikeni olan hastalar; evde yalınayak yürümemeli, yumuşak tabanlı bir terlik kullanmalı ve sert tabanlı ayakkabılar yerine mümkünse spor ayakkabıları tercih etmelilerdir. Bu önlemlerin dışında, silikon topuk desteklerinin kullanılması da tavsiye edilebilir.

MASAJ VE SOĞUK UYGULAMASI HASTALARIN ÇOĞUNA İYİ GELİYOR

Topuk dikeninin tedavisinde öncelikle; ağrı kesici kremler eşliğinde masaj ve soğuk uygulamalarına başvurulmaktadır. Masaj uygulaması ayak parmaklarını geriye çekerek topuk üzerine 5 dakika boyunca soğuk uyguladıktan sonra ağrı kesici kremler sürülerek yapılmalıdır. Bu uygulama günde 4-5 defa tekrar edilmelidir. Masaj uygulamasıyla birlikte yumuşak tabanlı ayakkabı kullanılması sonucunda hastaların çoğunda ek tedaviye gerek kalmadan şikayetler geçmektedir. Burada unutulmaması gereken; topuk dikeninin yavaş yavaş başlayan bir hastalık olduğu gibi iyileşmesinin de 1 günde olmayacağıdır. Topuktaki ağrının geçmesi 3-4 hafta sürebilmektedir.

ENJEKSİYON UYGULAMALARI İYİLEŞME SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR

Masaj ve soğuk uygulamasından fayda görmeyen hastaların tedavisinde başka birçok seçenek bulunmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinden en sık uygulanılanı, topuğun altından enjeksiyon yapılmasıdır. Enjeksiyondan önce hastanın işlem sırasında ağrı duymaması için topuktan ya da ayak bileğinden uyuşturucu iğne yapılır. Burada kortizon iğnesi ya da hastanın kendi kanından hazırlanan PRP enjeksiyonları kullanılmaktadır. PRP hastanın kendi kanından hazırlanan ve iyileştirmeyi artıran bir yöntemdir. Enjeksiyonların hedefi topuktaki iyileşmeyen dokunun iyileşmesinin hızlandırılması ve ağrının dindirilmesidir. Bu uygulama sonrasında ağrı büyük oranda geçmektedir. İlk uygulama sonrasında ağrısı devam eden hastalara 10-15 gün sonra tekrar enjeksiyon yapılabilir.

HASTALARIN ÇOĞU AMELİYATA GEREK KALMADAN İYİLEŞİYOR

Sağlık sorunu nedeniyle enjeksiyon uygulanması sakıncalı olan hastalara veya bu tedaviden olumlu cevap alamayan kişilere, ESWT yani şok dalga tedavisi denilen yöntem uygulanabilir. Halk arasında bu işlemde röntgende görülen kemik çıkıntısının kırıldığı düşünülmektedir. Yapılan şey aslında topuk bölgesinde ağrıya neden olan iyileşmeyen dokunun, kontrollü bir şekilde yeniden tahrip edilerek iyileşme hızının artırılmasıdır. Bu tedavide topuğa uygulanacak yaklaşık 2000-3000 ses dalgasıyla o bölgenin içinde bir kanama başlatılır. Masaj ve enjeksiyon tedavilerinden olumlu cevap alamayan hastaların çoğu bu işlemden başarılı sonuçlar alabilmektedir. Topuk dikeni sorunu olan hastaların %1’inden daha azında ameliyata ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hastalığın tedavisinde ameliyat en son seçenektir ve çoğu hastada ameliyata gerek kalmadan tedavi başarılı bir şekilde tamamlanır."

CİHAN 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.