Macar hükümeti, sınırına tel örgülerden oluşan 175 km uzunluğunda, 4 metre yüksekliğinde duvar inşa ederken Avrupa Parlamentosu'nun en büyük grubu Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) Başkanı Manfred Weber, AB sınırlarını daha sıkı denetlemeye çağırdı. “Passauer Neue Presse” gazetesine açıklamada bulunan Manfred Weber, AB'yi, mültecilere karşı sınırlarını daha sıkı bir şekilde korumaya” davet etti. Alman Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi mensubu da olan Weber, “Yüz binlerce sığınmacının kontrolsüz şekilde Avrupa'da dolaşmasına izin veremeyiz. Bazı AB ülkeleri görevini yapmıyor. Dış sınırlarını güven altına alıp gözetlemiyor, kimin Avrupa'ya girdiğini denetlemiyor” ifadelerini kullandı. “Dış sınırlar etkili bir şekilde kontrol altına alınmıyorsa Avrupa'nın devreye girmesi ve işleri ele alması gerekir” diyen Weber, “Avrupa sınırlarına daha fazla tel örgü çekilmesi zorunlu hale gelmiştir” görüşünü savundu.
 
LİTVANYA: SUÇLU MERKEL
Avrupa'da 120 bin sığınmacının kota sitemiyle ülkelere dağıtılması teklifinin, AB Adalet ve İçişleri Konseyi'nde kabul edilmesinden sonra Litvanya Parlamentosu Başkanı Loreta Grauziniene, sığınmacı krizi konusunda Almanya Başbakanı Angela Merkel'i suçladı. Grauziniene, Litvanya'nın Zinio radyosuna yaptığı açıklamada, “Sığınmacıları davet ederken sadece kendi ülkeni değil herkesi düşüneceksin. Siyasetçiler bazen gidip gelir, açıklama yapar ancak başka ülkelerde hangi sorunlar ortaya çıkacağını düşünmüyorlar” ifadelerini kullandı. Parlamento Başkanı, sığınmacı sorununun Merkel'in gelişinden sonra başladığını savunarak, “Almanya da itiraf ediyor, bu süreç yönetilemez hale gelmiştir” diye konuştu.
 
40 İHLAL MERCEK ALTINDA
Avrupa Komisyonu, sığınmacılara uygulanan muameleler nedeniyle, Almanya ve Fransa dahil 19 Avrupa Birliği (AB) ülkesi için toplam 40 ihlal incelemesi başlattı. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, tüm üye ülkelerin Dublin Anlaşması'na uymak zorunda olduğunu belirterek, “AB ortak sığınmacı sistemi, herkes kurallara uyarsa uygulanabilir. Dublin sistemi çalışmıyor çünkü ülkeler uygulamıyor. Bu kurallara uyulmalı. Komisyon kuralları uygulayacak ve üye ülkelerin uyguladığından emin olacak” dedi. Timmermans, Konsey'de önceki gün 120 bin sığınmacının yerleştirilmesiyle ilgili alınan kararın önemli bir eşik olduğuna dikkati çekerek, sığınmacıların kayıt altına alınacakları merkezlerin hemen çalışmaya başlaması gerektiğini ifade etti.
Müttefik buluşması
Sığınmacı akınına karşı izlediği sertlik yanlısı politikalar nedeniyle eleştirilen Macaristan Başbakanı Viktor Orban Almanya'yı ziyaret etti. Almanya'da iktidar ortağı Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri Horst Seehofer tarafından davet edilen Orban, partinin Bad Staffelstein'da düzenlediği toplantıya katıldı. Mülteci krizine çözüm yollarının tartışıldığı toplantıda Avrupa Parlamentosu'nun en büyük grubu Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) Başkanı Manfred Weber de hazır bulundu. Öte yandan Macar başbakanın Almanya'ya davet edilmesi tepki çekti. Yöneltilen eleştirilere yanıt veren CSU Bavyera Meclisi Grup Başkanı Thomas Kreuzer, “Orban çok önemli bir ortak, izlediği iç politikanın değerlendirilmesi CSU'ya düşmez” dedi.
Mültecileri sınırdışı etme planı
 
François Hollande-David Cameron
İngiltere Başbakanı David Cameron ile Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande önceki akşam İngiltere'de bir araya geldi. İki lider, “iltica talebinde bulunmayan sığınmacıların geri gönderilmeleri konusunda hemfikir olduklarını" beyan etti. Cameron ile Hollande'ın, sığınmacı krizine yanıtın Suriye'deki durumun çözümlenmesinde olduğu fikrini paylaştıkları da bildirildi.
Ne yaptığı belli değil
Avrupa'nın mülteci akınını krize çevirmesi, çelişkili söylemlere yol açtı. Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde konuya dikkat çeken yorumda şu ifadeler yer aldı: “Avrupa ve Almanya'dan şimdiye kadar gelen tüm öneriler çelişkili. Bir yandan dünyadaki tüm sığınmacıları Avrupa ve Almanya'nın istemediği ve baş edemeyeceği söyleniyor, öte yandan da gelenlerin sınırsız şekilde kabul edileceği görüntüsü veriliyor, özellikle de Almanya'dan. "

yeni şafak