Cumhuriyetçi milletvekilleri tarafından verilen ve birçok Demokrat üyenin de destek verdiği tasarı, 137'ye karşı 289 oyla kabul edildi. Temsilciler Meclisi'ndeki oylamada kabul edilen yeni yasa teklifi, gelecek bir yıl içinde ülkeye kabul edileceği açıklanan 10 bin Suriyeli mültecinin yanı sıra Iraklı mültecilerin de ülkeye giriş sürecini zorlaştırıyor.

 Milletvekillerinden üçte ikisinden fazlasının oyunu alan teklif, bu nedenle şimdilik ABD Başkanı Barack Obama'nın veto sınırlarının dışında kalıyor. Obama'nın yasa tasarısını veto edememesi için gelecek günlerde teklifin oylanacağı ABD Senatosu'nda da üçte iki çoğunluk elde edilmesi gerekiyor.
 
Yasa teklifinin bu denli yüksek bir oyla kabul edilmesinde geçen hafta Paris'te düzenlenen terör saldırılarının etkisi bulunduğu yorumları yapılıyor. Obama'nın yaklaşımının aksine birçok Demokrat milletvekilinin, Suriye ve Irak'tan gelecek mültecilere kapıların kapanması yönünde bir bakış açısına sahip olduğu görülüyor. Cumhuriyetçilerin yasa teklifine karşı olan Demokrat vekiller ise ABD'nin şiddet ve zulümden kaçanlar için hala bir "güvenli bölge" olması gerektiği yönünde fikir beyan ediyor.
 
Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan, yasa tasarısının gerekli olduğunu, zira ABD hükümetinin mevcut durumda Suriyeli ve Iraklı mültecilerin girişleri için uyguladığı güvenlik tedbirlerinin yeterli olmadığını savundu. Sadece Hristiyan mültecilerin ABD'ye alınmasına yönelik önerilere atıf yapan Ryan, "Bu bir din değil, güvenlik meselesidir. Amerikan halkını korumak en önemli önceliğimizdir" diye konuştu.
 
Temcilsiler Meclisi'nde Cumhuriyetçi çoğunluk lideri Kevin McCarthy de konuyla ilgili açıklamasında, "Ülkeye girişleri zorlaştırmayarak teröristlere aradıkları kapıyı açmak, milletimizin ve özgür bir toplumun değerleriyle uyuşmuyor" ifadesini kullandı.
 
Hükümet tasarıya karşı
 
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Anne Richard ise Suriyeli mültecilerin kabulüne dair kanunların oylaması öncesinde Kongre'deki bir oturumda yaptığı konuşmada, Suriyeli mültecilerin ABD sınırları içerisinde yerleştirme planını savundu. 
 
Richard, ABD Kongresi'ne bağlı Göçmenlik ve Sınır Güvenliği Komitesi'ne verdiği ifadede, eylül ayında Ege Denizi'nde ailesiyle birlikte Avrupa'ya göç esnasında hayatını kaybeden ve cansız bedeni kıyıya vuran Suriyeli Aylan Kurdi adlı bebeğin bir "uyanış" sebebi olması gerektiğini belirtti ve ABD'nin yaptığı yardımlara ilave olarak Suriyeli mültecileri ülkeye kabul etmelerinin önemine işaret etti.
 
Richard, ABD'nin daha önce birçok farklı ülkelerden kabul ettiği mültecilere dikkat çekerek, "Çok zorlu savaş bölgelerinden gelenler de dahil olmak üzere ABD'ye kabul ettiğimiz mültecilerin çok büyük bir bölümü, vergilerini ödeyen ve çocuklarını okula gönderen kişiler olarak vatandaşlık aldı. Hatta bazıları orduya girerek hizmet etti" şeklinde konuştu.
 
Mülteci adayları sıkı taramadan geçiriliyor
 
Kabul edilen yasa teklifi, Suriye ve Iraklı mültecilerin ülkeye girişlerini geçici olarak askıya almayı ve FBI ile İç Güvenlik Bakanlığı'nın daha fazla güvenlik soruşturması yapmasını mümkün kılıyor. Suriyeli mülteci adaylarının, rutin güvenlik kontrolleri dışında BM'den alınacak verilere ve İç Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin mülakatlarına göre ek güvenlik protokellerinden geçirilmesi planlanıyor.
 
ABD yönetimi, 2015 mali yılı içinde bin 682 Suriyeli mültecinin ülkeye alınmasını, 2016 mali yılında bu rakamın 10 bine çıkarılmasını planlıyor. Yönetim, son günlerde Suriyeli mülteciler hakkında "terör tehdidi" nedeniyle başlayan tartışmalar üzerine ülkeye kabul edilecek Suriyeli mültecilerin nasıl taramalardan geçirildiğine ilişkin detaylı bilgiler veriyor.
 
Taramalar Türkiye ve Ürdün'de
 
Buna göre, mülteciler ABD'ye giren diğer herkese göre daha yoğun biyometrik ve biyografik taramalardan geçiriliyor. Taramaların büyük çoğunluğu Türkiye ve Ürdün'de yapılıyor.
 
Başvuru sürecinde Suriyelilerle yüz yüze kapsamlı mülakatlar da yapılıyor. Biyometrik kontrollerde ise mobil parmak izi ve görüntüleme malzemeleri kullanılıyor. Parmak izleri FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı'nın geniş biyometrik tabanında taramadan geçiriliyor. 
 
Bu sürece Ulusal Terörle Mücadele Merkezi, FBI Terörizm İzleme Merkezi gibi çeşitli federal istihbarat, güvenlik ve kolluk kuvveti kuruluşları ile İç Güvenlik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı dahil oluyor. İltica başvurusu yapan kişi hakkındaki bütün güvenlik kontrolleri tamamlanmadan seyahat izni verilmiyor.
 
ABD'ye alınacak Suriyeli mültecilerde öncelik en zor durumdaki kadın aile reislerine, çocuklara, işkence mağdurlarına ve sağlık açısından ağır durumda olanlara veriliyor.
 
Amerikalı yetkililer, bunun dışında da Suriyeli mültecilerin ek güvenlik taramalarından geçirildiğini, ayrıca taramanın daha da sıkılaştırılması için yeni seçenekler üzerinde durulduğunu belirtiyor. Yetkililer, yıllardır dünyanın çatışmaya sahne olan birçok bölgesinden mülteci kabulü konusunda tecrübe edindiklerini, Sudan, Somali, Irak ve Afganistan gibi ülkelerden bolca tecrübe sahibi olduklarını dile getiriyor.
 
AA